Bakanlıktan THK'ya ilişkin iddialara yalanlama
Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk Hava Kurumu ile ilgili iddiaları yalanladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle ulusal ve sosyal medyada Türk Hava Kurumu (THK) hakkında yapılan iddialara açıklık getirerek, kurumun ihalelerden dışlandığı gibi bilgilerin kasıtlı olarak yayıldığını ve bu paylaşımların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Bakanlığın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Tuncay Mollaveisoğlu'nun Türk Hava Kurumuna (THK) yönelik iddiaları yalanlandı.
"Yangın söndürme işi özelleştirildi" iddiasının gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Ülkemizde yangın söndürme işinin özelleştirilmesi diye bir şey yoktur. Çünkü yangın söndürme ihalesi yapılamaz. Orman yangınlarıyla mücadele Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) asli görevidir. Mücadele için sadece araç kiralanır. Kiralanan araçların sevk ve idaresi tamamen yangın amirleri ve OGM yöneticileri tarafından yapılmaktadır. Bakanlığımız yangınla mücadelede kullanacağı helikopter ve uçakları Kamu İhale Mevzuatı'na göre yüklenicilerden kiralamaktadır. THK diğer yüklenicilerle beraber aynı şartlarda ihalelere katılmaktadır. Bu yıl 10 ton ve üzeri su taşıma kapasitesine sahip, turbofan motorlu son nesil 3 adet amfibik uçak hizmete alınmasıyla ilgili yapılan ihale sonucunda THK Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesi ile sözleşme imzalanmıştır."
"Helikopterler ilk müdahalede kullanımaz" iddiası
Orman yangınlarıyla mücadele eden dünyadaki bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de yangınlara havadan müdahalede uçak ve helikopter kullanıldığı belirtilen açıklamada, sayıları 4 binin üzerinde olan yangın havuz ve göletlerinden su alabilen ve manevra kabiliyeti uçaklardan çok daha yüksek helikopterlerin daha fazla miktarda suyu, daha kısa sürede yangın mahalline taşıyabildiği kaydedildi.
Özellikle kırık ve engebeli arazilerde helikopterlerin daha etkili olabildiğine dikkatin çekildiği açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu: "Helikopterler, yeni tespit edilen yangınlar, spot yangınları gibi fazla genişleme göstermemiş yangınlarda etkiliyken, büyük alanlarda etkili olan yangınlarda, birkaç helikopterden oluşturulan filolar ile aynı cepheye seri atışlar yapılarak etki sağlanıyor. Amfibik uçakların helikopterlere göre çok daha yüksek hızlara sahip olması sebebi ile dış bölge yangınlarına intikali çok daha kısa sürede yapabiliyor.
Diğer yandan uçakların kalkış prosedürlerinin uzun olması ve havaalanlarına bağlı çalışmaları sebebi ile ilk müdahale zamanları helikopter kadar kısa bulunmuyor. Bu sebeple helikopterler, öncelikle soğutma çalışmalarında değil, ilk müdahalede kullanılıyor."
"Orman Bakanlığı THK uçaklarını hangarlara kilitledi" iddiası
THK'nin, vakıf ve dernekler hukukuna göre faaliyet gösteren ticari bir kuruluş olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi:
"Bakanlığımıza bağlı bir kurum değildir. Kamu kurumlarının özel şirket veya vakıfları destekleme gibi bir görev ve sorumluluğu yoktur. Özellikle ulusal ve sosyal medyada THK'nin ihalelerden dışlandığı gibi bilgiler kasıtlı olarak gösterilmektedir. Bu paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. 2021 yılında 3 amfibik uçak ve 2 helikopter THK’nın pilot ortak olduğu iş ortaklığından, 16 helikopter ise THK’dan kiralanmıştır."
"Dünyada en çok kullanılan yangın söndürme uçakları bunlardır" iddiası
CL-215 amfibik uçakların 1960'lı yıllarda kullanılmaya başlanan ve o yılların teknolojine göre üretilmiş, piston motorlu eski nesil motora sahip uçaklar olduğu belirtilen açıklamada, "Özellikle 1990 başlarına kadar etkili bir şekilde kullanılmıştır. Daha sonra benzer bir uçak olan CL-415 tipi turboprop motorlu yeni teknoloji uçakları devreye girmiştir. Dış yapılarının benzerlik göstermesi nedeniyle bu uçaklar karıştırılabilmektedir. 2000'li yıllarda eski teknolojiye sahip uçakların sayısı gittikçe azalmıştır. Bakanlığımız da teknolojiye uygun olan turboprop veya turbofan motorlu uçaklar kullanmaktadır." bilgisi paylaşıldı.
"THK’nin uçakları 100 litre için ihale dışında bırakılmaktadır" iddiası
Açıklamada, 2020 ve 2021 yılında kiralama yoluyla hizmete alınan uçakların su kapasitesinin 5 bin değil, 12 bin litre olduğu vurgulanarak, "Uçakların piston motorlu değil turboprop veya turbofan motorlu olma şartı bulunmaktadır. Ayrıca bu uçakların yangınlara attığı su miktarı 4 bin 900 litre değildir. CL 215'ler yakıt durumuna göre en fazla 3,5- 4 ton su taşıyabilmektedirler." ifadesine yer verildi.