Bağımsız denetimde parasal sınırlar belirlendi
Bağımsız denetime tabi şirketlere ilişkin düzenlemede, bağımsız denetim kriterlerinden yer alan parasal sınırlar, Cumhurbaşkanı Kararı ile yeniden belirlendi.
Hüseyin GÖKÇE-ANKARA
Şirketler son üç hesap dönemi içinde ard arda iki hesap döneminde belirlenen eşik değerlerin üzerine çıktıkları takdirde bağımsız denetime tabi olacaklar. Düzenlemeyi EKONOMİ gazetesine değerlendiren Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı YMM Yılmaz Sezer, değerlerdeki değişimi olumlu olarak nitelendirdi. Sezer, “Düzenleme yapılmasaydı hazır olmayan birçok şirket bağımsız denetime tabi olacaktı” dedi. Buna göre daha önce ilgili düzenlemenin I sayılı listesinde yer alan şirketlerde; 15 milyon lira olan aktif toplamı sınırı 30 milyon liraya yükseltilirken, yıllık net hasılat şartı 20 milyon liradan 40 milyon liraya çıkarıldı. Çalışan sayısına ilişkin 50 kişilik sınır ise değiştirilmedi. 2023 yılından itibaren geçerli olacak yeni düzenlemeye göre satış hasılatı, aktif büyüklüğü ve çalışan sayısı kriterlerinden 2 tanesini taşıyanlar bağımsız denetime tabi olacaklar. II sayılı listede yer alan EPDK ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu denetimine sahip şirketler yanı sıra kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendika, dernek, vakıf ve kooperatifl ere bağlı şirketler için de yeni eşik değerler belirlendi. Bunlarda aktif toplamı şartı 30 milyon liradan 60 milyon liraya, yıllık net satış hasılatı şartı 40 milyon liradan 80 milyon liraya düşürüldü. Bu gruptaki şirketlerde çalışan sayısı şartı ise 125’ten 100’e düşürüldü. Bu gruplar dışında kalan şirketlerde ise aktif toplam şartı 35 milyon liradan 75 milyon liraya, net satış hasılatı şartı 70 milyon liradan 150 milyon liraya çıkarıldı. Çalışan sayısı şartı da 175’ten 150’ye düşürüldü.
“Birçok şirket bağımsız denetimle tanışmak zorunda kalacaktı”
YMM Yılmaz Sezer, yüksek enflasyona bağlı olarak her türlü had ve tutarda olduğu gibi bağımsız denetime tabi olma şartlarının da güncellendiğini söyledi. Güncelleme yapılmaması halinde ciro ve aktif toplamı yüksek görünen birçok şirketin bağımsız denetim ile tanışmak zorunda kalacağına dikkat çeken Sezer, “Bunların küçük ölçekli bağımsız denetime hazır olmayan işletmeler olması sebebiyle süreç hem kendilerini hem de bağımsız denetim firmalarını zorlayacak bir süreç olacaktı. Ve bu tür işletmeler için bağımsız denetim yasak savma amacıyla yapılacağından işletmeye de herhangi bir fayda sağlamayacaktı. Dolayısıyla hadler yüksek tutularak ölçek olarak bağımsız denetime tabi olan firmaların sayısı azaltıldı” diye konuştu. Düzenleme yayımlanana kadar birçok kişide eşik değerlerin değişmeyeceği yönünde beklenti olduğuna vurgu yapan Sezer, “Avrupa Birliği ülkelerinde de bağımsız denetime tabi olmanın belirli kriterleri var ve ülkemizde Avrupa birliğinden kopmamak adına bu hadleri uygulaması gerekiyordu. Çünkü bağımsız denetim ve bunun sonucunda olan UFRS uygulamaları evrensel bir uygulama olup bir bütünlük arz etmektedir. Yapılan bu düzenleme ile Türkiye’deki enflasyon oranı eskale edilerek, hadler Avrupa Birliği uygulamalarına yakın hale getirilmiştir. Doğru ve yerinde bir uygulama gerçekleştirilmiştir” dedi.