Akar ile Soylu Gara'daki operasyon hakkında TBMM'yi bilgilendirdi
Milli Savunma Bakanı Akar ile İçişleri Bakanı Soylu, Gara operasyonu hakkında TBMM'de milletvekillerini bilgilendirdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 13 kişinin şehit edilmesinin ardından Gara operasyonu hakkında TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerini bilgilendirdi.
İlk olarak konuşan Akar, “Milli Savunma Bakanlığı, başta FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere kararlılıkla mücadeleyi sürdürmektedir. Irak’ın kuzeyinde varlığını sürdürmeye çalışan PKK’ya karşı mücadele aralıksız devam edecektir. Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılıyız, istikrar ve refaha kavuşması arzumuzdur. Türkiye’nin enerjisini bitiren terörden kurtarmakta kararlıyız. Barınma alanlarını imha etmek, azami teröristi etkisiz hale getirinceye kadar operasyonlar devam etmektedir.” dedi.
Harekatların planlandığı şekilde devam ettiğini söyleyen Akar, harita ve fotoğraflar üzerinden bölge hakkında bilgi verdi. Akar, "Bugüne kadar girilmeyen bu bölgede teröristler, 'her an gelebilirler' diye korksalar da kendilerini nispeten rahat ve emniyette hissetmekteydiler. Bu bölgeyi zaten takip ediyorduk. Son beş ayda özellikle bu bölgeye yoğunlaştık. Bu operasyon kara desteği olmadan 35 kilometre derinlikte icra edilmiştir ve harekatın kritik ve önemli olması bundan kaynaklanmaktadır. Herhangi bir şekilde karadan irtibat ve destek olmadan yapılan harekat olması sebebiyle, nicelikten çok nitelik olarak diğer operasyonlardan son derece farklıdır. Operasyon için gerekli gizlilik önlemleri içinde geniş bir hazırlık süreci yaşanmış, bu çerçevede; operasyon yapılacak arazi ile ilgili ayrıntılı harita çalışması yapılmıştır. Kuvvet ihtiyaçları belirlenmiş, hedeflere yönelik ayrıntılı çalışmalar icra edilmiştir. Dost ve müttefiklerimizle koordine edilerek yapılan harekat öncesinde; hedefler özenle seçilmiş, harekatın planlanması ve icrasında sivil halkın can ve mal güvenliği ile çevrenin korunmasına azami dikkat ve hassasiyet gösterilmiştir." diye konuştu.
Akar, kara ve hava unsurları arasında planı yapılan 10 Şubat 02.55’te uçaklarla İHA ve SİHA’larla harekat başlatıldığını blirterek, "Harekat alanımızın çapı 75 kilometreye 25 kilometre olacak bir dikdörtgen şeklinde söylenebilir. Planlanan 50'den fazla hedeften 48'i vurulmuştur. Diğer hedefler güvenlik nedeniyle, hem kendi unsurlarımız hem çevre nedeniyle iptal edilmiştir. Hedeflerin vurulmasını müteakip 05.45'te hava hücum harekatıyla; helikopterler ile özel kuvvet unsurları hedef bölgelerine indirilmeye başlanmış ve böylece bölgeye giriş ve çıkışı önlemek, uygun arazi kesimlerini kontrol altına almak için gerekli uygulama gerçekleştirilmiştir. İlk temasta 2 şehit ve bir yaralımız oldu. Daha sonra yaralanan bu kahraman yüzbaşımız şehit oldu. Harekatın tamamında 3 şehit ve 3 yaralımız mevcut olup; yaralılarımız hastanede tedavi altındadır ve hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Yaralılarımızdan biri de taburcu olmuştur.” dedi.
Göz yaşartıcı gazların kullanıldığını silah ve mühimmat kullanılmasının söz konusu olmadığını anlatan Akar, şu bilgileri verdi:
“Teröristlere çağrıda bulunuldu sürekli teslim olmaları için... Mağara içinde çok dar geçitlerin ilave kapıların olduğu görüldü, ilerleme çok zor oldu, akşam saatlerine doğru cuma günü Osman Acer ‘teslim olmak istiyorum’ dedi ve teslim alındı. İçeride 7 terörist; 12’si Türk toplam 13 kişi olduğu sözde mağara sorumlusu tarafından başlarına kurşun sıkılarak şehit edildiği ifade edildi. ‘Bana iyi davranıyorlar’ demesine rağmen başka teslim olan olmadı.”
51 ölü, 2 sağ
Sözde mağara sorumlusu olan kişinin turuncu listede olduğunu ve 2017’den önce birçok katliama katılıp kaçtığını belirten Akar, gelen ateşlere karşılık verildiğini ve sonunda ateşlerin kesildiğini aktardı. Akar, “Operasyon sonunda 51 ölü, 2 sağ olarak ele geçirildi, bölgeye yerleşen yeniden yapılanmaya çalışan tüm unsurlar da büyük ölçüde temizlenmiştir. En son terörist etkisiz hale gelinceye kadar azimle devam edecektir. Hiçbir şehidimizin kanı yerde bırakılmadı bırakılmayacaktır” dedi.
Akar’ın ardından Süleyman Soylu kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
“Bir yas gününde hep birlikteyiz. Ailelerimizin acısını paylaşmak, burada bulunduğumuz görevlerden daha ziyade bir evlat, bir insanlık ve bir aile vazifesidir. Gara’da şehit olan, 5 - 6 yıldır, hepimizin aileleriyle tek aile olduğumuz, dertleriyle dertlendiğimiz bu evlatlarımızın şehadetlerine Allah’tan rahmet diliyorum. Dün arkadaşlarım gibi ben de bir cenazedeydim. Ünzile teyzeyi dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz. Ünzile teyze bir şey dedi. Evladıyla, acısıyla yüreğiyle ilgili bir şey söylemedi. Üç defa, ‘dik durun’ dedi. Dün 12 aileyi aradım. Ailelerin bu metaneti, bu milletin ruhunun kendi vücudunda bezenmiş hali, bize bir ders daha verdi. Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı. Operasyondayken de kaçırılmadı. Sosyal medya veya bir takım cereyan içinde söylenenler bir amaç için söylenmektedir. Bu çocuklar ailesi, eşi ve çocuğunun yanından kaçırıldılar. Orada kendisine hazırlanmış baklavayı yemek üzereyken, kimisi bayrama gitmişken, kimisi açık öğretim imtihanına giderken kaçırıldı. Bu olayı devletimizin bütün birimleriyle yaşıyoruz. Biz bu ailelere sadece vatandaş muamelesi yapmadık, evlat muamelesi yaptık. Derdimiz ne bizim Gara’da? Niçin buralara giriyoruz? 2019 yılında terör örgütünün yaptığı tacizlerin yüzde 70’i bu bölgelerden geldi. Niçin 300 altına indirdik terörist sayısını, niçin daha fazla katılmıyor diye böbürleniyoruz? Niye bu mücadelenin peşini bırakmıyoruz?”
“Terör örgütünün ilk katliamı mı” diye soran Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkasıca dernek bir tanesi için bunları söyledi mi? İnsan Hakları denen dernek bir tanesini söyledi mi? Devlet burada üstüne düşen her şeyi yapmıştır. 'Bunları getirin, her türlü teminatı biziz' denildi. Şu ‘MLKP'li gözaltına alınmış denildi, onu bırakın şu askerleri getirin’ denildi. Öznur Çalık burada... Siz Pervin Buldan'ı aradınız mı, aramadınız mı? Pervin Buldan dedi ki ‘Çocukları biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar.’1987, 16 şehit, 10 çocuk, 2 kadın… Bunlara acımayan, benim polisime, askerime, kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı?
Bombalama yalanlarını bildiğimiz için hemen inisiyatif alarak valiye, başsavcıya, 2. Ordu Komutanı’na 'beşiniz beraber olacaksınız, meseleyi de şöyle yürüteceksiniz' denildi. Fotoğraflar çekilecek, aileler gelecek ve vücut bütünlükleri görülecek, hepsinin tutanakları tutulacak. Otopsi raporlarının hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor. Bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir o Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek...
Terörle mücadele bugün başlamamıştır. Çok büyük süreçle en yakın zamanda bu PKK'nın kökünü kazıyarak sona erecektir. Türkiye'de 300'ün altına düştü doğru... Orada çocukların eline zorla silah tutuşturdukları için 15 bin kişi var. Allah şahittir Bu PKK ve PYD terör örgütü ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek. Şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak, şehitlerimiz onları yenecek… Benim Genel Başkanımın adını ağzınıza alacak sizin ağzınız yok. 6.021 katliamı nasıl gerçekleştirmişlerse bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Elbette ki bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Hüznümüz de yasımız da büyüktür. Bugün sabah gittik genel başkanlara bunu izah ettik bütün samimiyetimizle.” (Ajanslar)