45 yıldır değişmeyen teknoloji müfredatıyla dijital dönüşüm olur mu?
Türkiye Bilişim Derneği, son dönemde Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden olan dijital dönüşümde kadınlara ve gençlere yönelik eğitimlere katkısını sürdürüyor. TBD Başkanı Rahmi Aktepe, dijital dönüşümde atılacak adımları sıralarken, "1979 yılında üniversiteden mezun olduğumda uygulanan teknoloji müfredatı halen uygulanıyor" diyor.
Hüseyin GÖKÇE
Türkiye’nin gündemindeki dijital dönüşümün en önemli oyuncularından birisi olan ve gönüllülük esasına göre faaliyet gösteren Türkiye Bilişim Derneği, ülkemizin geleceği gençler ve kadınlara yönelik özel eğitim programlarında önemli görevler alıyor.
Bu noktada teknoloji şirketleriyle özel bir proje geliştiren Türkiye Bilişim Derneği’nin bu işbirliğine yönelik haberi yarın gazetemizde yer alacak. Projeye ilişkin dün basın mensuplarıyla bir araya gelen TBD Başkanı Rahmi Aktepe, tam bir bilişim duayeni konumunda.
Ömrünün 50 yılını bilişim ve bu alanda yapılan çalışmalara adayan Aktepe, sohbet toplantısında önemli anektodlar aktardı. Özellikle eğitimin önemine dikkat çeken Aktepe, gerek sanayi odalarının gerekse üniversitelerin, işbirliği noktasında kendilerini sürekli sıkıştırması gerektiğini ancak bu konuda yeterli ilgi göremediklerini kaydetti.
Aktepe, “Örneğin Ankara Sanayi Odası Başkanı beni arayıp bu konuda işbirliği önermeli, teknoloji şirketleri ile ortak projeler üretebilmeliyiz” dedi.
Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlarken eğitim konusunda da çalışmalarından bahseden Rahmi Aktepe, bilgisayar mühendisliği benzeri alanlarda müfredatın katılığından bahsetti. Kendisinin 1979 yılında üniversiteden mezun olduğu dönemdeki müfredatın, bugün de değişmediğinin altını çizen Aktepe, mevcut mevzuatta yapay zeka, siber güvenlik bulut hizmetleri gibi konuların yer almamasından yakındı.
Evet Türkiye uzun süredir dijital ve yeşil dönüşümde dünyanın gerisinde kalmamak için uğraşıyor. Hatta bu konuda belirli alanlarda öncülük etme iddiasını da taşıyor. Ancak sektörün duayeni bir kişinin, Türkiye’nin dönüşümüne öncülük etmesi gereken gençlerin aldığı eğitimin niteliğine yönelik tespitleri, bu dönüşüm sürecinin o kadar da kolay olmayacağını gösteriyor.
