Sosyal girişimlerin %65’i finansman arıyor
Ashoka Türkiye Eş Direktörü Zeynep Meydanoğlu, "Özel sektör-sosyal girişimci arasındaki ilişkinin alma verme dinamiğinin ötesine geçmesi gerekiyor" dedi.
Ashoka, dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik platformu. Kurucusu Bill Drayton, dünyada 'sosyal girişimci' kelimesini kullanıp tanımını yapan ilk kişi. Drayton’un, “Sosyal girişimciler size balık vermekle veya balık tutmayı öğretmekle mutlu olmazlar. Onlar, balıkçılık sektöründe devrim yapmadıkça rahatlamazlar” sözü, sosyal girişimcilerin “değişim öncüsü” olarak üstlendikleri rolü somut bir şekilde tanımlıyor.
Ashoka Türkiye Eş Direktörü Zeynep Meydanoğlu, "Tüm çalışmalarımızın temelinde, herkesin zorlukları fırsatlara dönüştürmek için ihtiyacı olan özgürlüğe, özgüvene, fırsatlara ve becerilere sahip olduğu bir dünya inşa etmek var” diyor ve çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor: “Ashoka’da 41 yıldır, Türkiye dahil 93 ülkede toplumsal sorunlara etkin ve kalıcı çözümler getiren sosyal girişimcileri, nam-ı değer Ashoka Fellowlarını tespit ediyor, onları küresel bir destek ağında buluşturarak potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve çözümlerini yaygınlaştırmalarını sağlıyoruz. Küresel Ashoka Fellowship Ağı’nda Jimmy Wales (Vikipedi), Kailash Satyarthi (Rugmark, Nobel Barış Ödülü sahibi), Bedriye Hülya (b-fit) ve Tülin Akın (TABİT)’in de aralarında olduğu, 3 bin 600’den fazla, Türkiye’de ise 30’a yakın Ashoka Fellow’unu destekliyoruz. Onların insan hakları, kalkınma, çevre, sağlık, eğitim, gençlik gibi sorun yaşanan çeşitli alanlarda sistemleri dönüştürmelerine katkı sağlıyoruz. Hızla büyüyen sosyal ve çevresel sorunlarımızı çözmek için tek şansımız herkesin fark yaratması.”
İnsan yaşamında fark yaratıyoruz
“Ashoka Türkiye olarak 2020 yılında Ashoka Fellowlarına toplam 552 bin TL burs desteği ve 720 bin TL değerinde danışmanlık desteği sağladık. 2020'de Türkiye’deki Ashoka Fellowları’nın çalıştıkları alanlarda yarattıkları doğrudan etki 230 bin’den fazla, dolaylı etki ise 8 milyondan fazla kişinin yaşamında fark yarattı.
“Sosyal girişimlerin yüzde 65’i finansman arayışında. Sosyal girişimci - şirket iş birliklerinin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için özel sektör – sosyal girişimci arasındaki ilişkinin alma-verme dinamiğinin ötesine geçmesi gerekiyor. Sosyal girişimcilik alanının kapasitesi artırmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak için özel sektör kurumlarının yanı sıra, kamunun ve filantropik aktörlerin de kolektif olarak hareket etmeleri ve sistem düzeyinde dönüşüm sağlayacak uzun soluklu müdahaleleri mümkün kılmaları gerektiğini düşünüyorum.
TEB Özel desteğiyle, Ashoka Türkiye, Açık Açık Derneği ve Türetim Ekonomisi Derneği ortaklığında oluşturduğumuz Açık Açık Sosyal Girişim inisiyatifini kurduk. Sosyal girişim ekosistemine katkı sağlamak isteyen birey ve kurumları, etki yatırımcılarını ve kanun yapıcıları bir araya getiren bir platform olarak yapılandırıyoruz.”
En inovatif şirketlerin ilham kaynağı
“Kale Grubu olarak, küresel sorunların büyüklüğü karşısında kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için yeni iş modellerine, sosyal faydaya odaklanan ve sorunlara alternatif çözümler sunabilen girişimlere ihtiyaç duyacağımızı bundan yıllar önce fark ettik. Gerçekten de kurulduğumuz günden bu yana yalnızca üretimi ve ekonomik kalkınmayı değil; ürettiğimiz değerleri toplumla paylaşarak gelişmeyi hedefledik. Teknolojinin araç; insanın mutluluğu ve refahının ise amaç olduğu bir dünya için çalışıyoruz. O nedenle de sürdürülebilir pozitif etki yaratan işlerle anılmak istiyoruz. Bizim derdimiz, sahip olmak değil; sahip çıkmak."
"Küresel Ashoka Ağı’nda fellowların yeni fikirlerinin en inovatif şirketlerinin ilham kaynağı olduğunu ve ilerleyen yıllarda milyar dolarlık sektörler haline geldiğini deneyimliyoruz. Geçtiğimiz on yıla damgasını vuran Uber, Share it ve Airbnb’nin tohumları sosyal girişimler tarafından atılmıştı. Mevcut sistemlerin daha adil, doğa dostu ve dirençli yönde dönüşmeleri gerekiyor. Her birimiz bu sistemlerin birer parçasıyız ve bu sistemleri etkileme gücüne sahibiz. İş dünyası liderlerinin hem kurum içi sistemleri yeni gerçekliğe uyum sağlayacak şekilde dönüştürmesi hem de hızla değişip dönüşecek sistem ve sektörlere yön verebilmesi gerekecek.