Çocuk yetiştirmek çalışılıp öğrenilmesi gereken bir olgu

Didem ERYAR ÜNLÜ

“Zaman zaman çocukların sevdikleri ‘şey’lerde bile ilerlemediklerini gördünüz mü? ‘Aslında pek sever ama bugünlerde yorgun galiba’, ‘İstese yapar da istemiyor’ gibi çocuklarınıza mazeret ürettiniz mi? Yeteneklerine rağmen bekleneni yapamıyor ama neden dediniz mi? İşte tam da bu noktada çocukların başarılı olup ilerlemesini engelleyen çocuğun ailesi ve psikolojisi boyutunda duygusal bir kara delik olabilir. Günümüzde çocuklar yoğun duygular içindeler. Ellerinde teknoloji, ve birçok becerileri var. Hatta bazıları üstün yetenekli çocuklar. Aileler bu çocuklarla nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar ve davranışlarında sıkıntı yaşayabiliyorlar. Çocuk ise başarısızlık ve anlaşılamamak sarmalında bunalıyor.”

Aile Destek Platfomu’nun web sitesi bu sözlerle açılıyor. Platformun Kurucusu Nurseli Tamer, 2009 yılında Üstün Yetenekli Çocukların Duygusal Desteklenmesi (SENG-Supporting Emotional Needs of Gifted) Vakfı ile tanışmış.

SENG, yetenekli çocukların duygularının desteklenmesi konusunda ailelere destek veren bir vakıf. Misyonu; bu çocukların akademik, bedensel, duygusal, sosyal ve ruhsal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak. Çevrimiçi eğitimlerle başlayan bu yolculuğunda 10 yılı geride bırakan Tamer, edindiği deneyimlerle Aile Destek Platformu’nu kurmuş.

“Aile Destek Platformu’nda amacımız, aile-çocuk ilişkisinde, çocuğu keşfetmek, duygusal anlamda varsa sıkıntılarını anlamak ve bunları aşmada ailelere yardımcı olmak” diyen Tamer, “Aile davranışlarına yapılacak ufak dokunuşlarla çocukların da yolu açılabilir” yorumunu yapıyor.

Aile Destek Platformu, yetenekli çocukların ve gençlerin bireyler olarak hedeflerine ulaşabilmeleri için entelektüel, fiziksel, duygusal, sosyal ve ruhsal destek veriyor. Bu kapsamda, aileleri ve öğretmenleri de işin içine katıyor; Türkiye ve Avrupa çapında farklı topluluklara ulaşarak bir platform oluşturmayı hedefliyor.

Üstün yetenekli çocuklar nüfusun %2,5'ini oluşturuyor

“Sosyal sorumluluk alanında hep çalışmışımdır. Ama ailelere destek olmayı duyuru yaparak paylaşmam için kızımın iznine gereksinim vardı” diyen Aile Destek Platformu Kurucusu Nurseli Tamer, hedeflerini şöyle anlatıyor: “Üstün yetenekli çocuklar nüfusun yüzde 2,5'ini oluşturuyor. Bu çocukların duygusal desteğe gereksinimi var ve bu gereksinimi ilk anda karşılaması gereken aileler. Günümüzde bu bilgilerin üzerine bir de internet konusu eklendi. Her iki olgu da öğrenilmesi ve öğretilmesi gereken konular olduğundan ve ilk elden deneyimlediğimden, önce deneyimlerimi paylaşmak üzere yola çıktım. Üstün yetenekli çocukların herkes farkında, aile desteğinin herkes farkında ama, ‘Buyrun gelin, buradayız’ denince kimse taşın altına elini koymak istemiyor. Benzer davranış internet için de geçerli. Halbuki özellikle günümüzde çocuk yetiştirmek ailece çalışılıp öğrenilmesi gereken bir olgu.”

“İnternet Sır Tutmaz”

Nurseli Tamer'in "İnternet Sır Tutmaz" isimli bir kitabı var. Tamer kitabında dijitalin karanlık yüzünü, yani siber zorbalığı gündeme getiriyor.

“Dijital zorba mısın, bilinçli kullanıcı mı?” sorusunu soran Tamer, sosyal medyada karşılaştığımız siber zorbalık konusunda bir kaynak sunmayı amaçlıyor. Tamer’in bu kapsamda dikkat çektiği önemli bir konu da çocukların internetle olan ilişkisi. Çünkü çocuk yetiştirme sürecinde artık internet de devrede ve çocukların internet kullanımını da doğru yönetmek, öğrenilmesi gereken konular arasında yer alıyor.

Kadınlar öğreniyor ve öğretiyor

“Başarısız olup, vazgeçmeyi düşündüğünüz anlar oldu mu?” sorusuna Nurseli Tamer’in bir girişimci olarak verdiği cevap şöyle: “Elbette, öncelikle eleştiri oklarını kendime yönelttiğim çok oldu. Ama şimdi geldiğim noktada ‘İnternet Sır Tutmaz’ isimli kitabım ve yoğunlaşan söyleşilerim var. Farkındalık yaratabildiğimi düşünüyorum. Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin gelişimini görmek umut veriyor, çünkü özellikle kadınlar öğretiyor, öğreniyor ve Arya gibi networking yapılabilecek alanlar var.

Şimdiki aklım olsa…..

“Daha erken başlardım. Ama en erken gün bugün. Ben birçok konuya aynı anda ilgi duyabiliyorum ve çalışabiliyorum. ‘Odaklansam daha mı iyi olur?’ diye düşünmüşlüğüm vardır. Genç girişimcilere tavsiyem şu: En erken gün bugündür ve neye başladığınız değil niye başladığınızı; sizin için neyin ne kadar vazgeçilmez olduğunu tanımlayın, anlayın.”