Uzmanından uyarı! Gizli kalp krizi yok, ihmal var
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, gizli kalp hastalığı ya da gizli kalp krizi gibi söylemlerin oldukça yaygın olduğunu belirterek, kalp damar tıkanıklıklarının yüzde 20’sinin ‘sessiz iskemi” olduğunu, önlem alınmadığı için bu durumun zaman zaman kişinin ölümünden sonra anlaşıldığını belirtti.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, ailesinde kalıtsal kalp hastalığı olanlar ile çeşitli belirtileri başka nedenlere bağlayarak önlem almayanların genç yaşlarda hayatını kaybedebileceğini belirterek, “Son derece sağlıklı görünen, hatta düzenli olarak spor yapan, yaşı 20 ya da 30’un altında olanların bile aniden kalp krizi geçirmesine rastlayabiliyoruz” dedi. Tıp dilinde bunu ‘sessiz iskemi’ olarak adlandırdıklarını belirten Alıcı, şunları kaydetti:
“İskemi; başta kalp ve beyin gibi organlarda kan akışının zayıflaması, kesilmesi ve bu organların oksijen alamaması sonucu meydana gelen doku tahribatıdır. Vücudun bir bölümü ve bazı organlar iskemik olduğunda organlar ihtiyaç duyduğu tüm oksijeni ve besin maddelerini alamaz hale gelir.”
Kalp hastalıklarının yüzde 20’si sessiz iskemi
Doç. Dr. Alıcı, kalp damar tıkanıklıklarının yüzde 20’sinin ‘sessiz iskemi” olduğunu, önlem alınmadığı için bu durumun zaman zaman kişinin ölümünden sonra anlaşıldığına dikkati çekerek, şu uyarılarda bulundu:
“Erken teşhis her hastalık için önemli ancak, kalp damar hastalıklarında erken teşhis hayati derecede önemli. Kalp hastalığının tipik belirtileri olan göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi şikayetler genelde kişiler tarafından başta üşütme olmak üzere başka nedenlere bağlanıyor. Bu durum hastaların yüzde 20’sinde görülüyor.”
Yaşlılarda sessiz iskemi
Sessiz iskeminin yaşlı hastalar ve erkeklerde daha sık görüldüğünü ancak, kadın hastalarda kardiyovasküler ölüm oranı erkeklere göre daha fazla olduğunu belirterek, "Sessiz iskemi, sağlıklı kişilerde görülmekle birlikte diyabetik hastalarda, yaşlılarda, daha önce kalp krizi veya bypass hikayesi bulunanlarda, cerrahi yapılan yaşlı hastalarda, yoğun bakımda kalp hastalığı dışında takip edilen kritik hastalarda daha sık görülüyor" dedi.