Uzmanı uyardı: Okul öncesi disleksi belirtilerine dikkat!
Özgül öğrenme güçlüğü olarak da anılan disleksi, çocuğun akademik başarısını etkilerken sosyal ilişkilerde zorluklar yaşamasına neden olabiliyor. Disleksinin erken dönemde anlaşılması halinde olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, okul öncesindeki dönemde çocuğun iyi gözlemlenmesi gerektiğini bildirdi. İşte, uzmanından disleksiye dair detaylar...
İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, disleksiye ilişkin değerlendirmede bulundu.
Okuma, yazma ve dil becerilerinde zorlanma yaşanır
Disleksinin nörogelişimsel öğrenme bozukluğu olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Diğer adıyla özgül öğrenme güçlüğü, seslerle harflerin arasındaki bağlantıyı işlemedeki güçlük nedeniyle ortaya çıkan bir öğrenme bozukluğudur. Disleksili bireylerde görme ve işitme ile ilgili organik patolojiler olmaksızın okuma, yazma ve dil becerilerinde zorlanma yaşanmaktadır” dedi.
20 kişilik sınıfta en az 1 çocukta disleksi görülüyor
Toplumda bilinenin aksine özgül öğrenme güçlüğüyle zeka (normal, üstün, sınır) arasında herhangi bir ilişki bulunamadığını vurgulayan Kahyaoğlu Çakmakcı, “Disleksi ülkemizde ortalama yüzde 5 ile yüzde 7 oranlarında görülmektedir. Yani ender olarak görülen bir bozukluk değildir. 20 kişilik bir sınıfta en az 1 kişide disleksi var demektir” şeklinde konuştu.
Dislekside belirtiler okula başlamayla netleşiyor
Disleksinin gelişimsel evrelere göre değişen belirtileri olduğunu ifade eden Kahyaoğlu Çakmakcı, “Ailelerin sık sık okumalar yapıp çocuklarındaki gelişimsel çizelgeleri takip etmeleri gerekmektedir. Disleksili çocuklar çok erken dönemde belirtiler göstermeye başlayabilirler ancak okula başlamalarıyla birlikte belirtiler netlik kazanır” dedi.