Cumhuriyet’in temel taşı: Mustafa Kemal Atatürk’ün adalet anlayışı
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün adalet anlayışı, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel prensiplerinden biridir ve onun vizyoner liderliğinin önemli bir parçasını oluşturur. Atatürk, adalet kavramını sadece hukuki bir terim olarak değil, aynı zamanda toplumsal düzenin, eşitliğin ve kalkınmanın temel taşı olarak görmüştür.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ADALET ANLAYIŞI
Atatürk'ün adalet anlayışı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkeleri arasında önemli bir yere sahiptir. Atatürk, hukukun üstünlüğüne, eşitliğe ve bağımsız ve tarafsız yargıya dayanan bir adalet sistemini savunmuştur.
Ulu Önder’in adalet anlayışı; çok yönlü ve derin bir konudur. Bu anlayışın temelinde; bağımsız ve tarafsız yargı, adil yargılanma hakkı, hukukun üstünlüğü, eşitlik, laiklik ve adalet vardır.
1-) BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, yargı organlarının siyasi etkilerden uzak, bağımsız ve tarafsız bir şekilde çalışması gerektiğine inanmıştır. Yargının, sadece kanunlara uygun olarak karar vermesi gerektiğini vurgulamıştır.
2-) ADİL YARGILANMA HAKKI
Atatürk, her bireyin adil bir şekilde yargılanma hakkına sahip olduğunu ve masumiyet karinesinin esas olduğunu vurgulamıştır. Yargılamanın, siyasi ve diğer etkilerden bağımsız, tarafsız bir mahkeme tarafından yapılması gerekmektedir.