Yapay zeka mesleklerin geleceğini nasıl etkileyebilir?
Yapay zeka, artık geleceğin değil bugünün teknolojisi oldu. 2030 yılına kadar 15,7 trilyon dolar ekonomik hacim yaratacak bir teknoloji ve ülkelerin ekonomik kalkınmalarının da itici gücü olacağını söylememiz mümkün. Yapay zeka, yakın gelecekte tarımdan enerjiye, savunmadan eğitime kadar her alana nüfuz etmiş olacak.
Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, yapay zekanın meslekleri nasıl etkileyeceğini ve gelişen yapay zeka teknolojisiyle beraber hangi mesleklerin ön plana çıkacağını kaleme aldı.
Yatırım bankası Goldman Sachs'ın raporunda yer alan "Yapay zeka 300 milyon tam zamanlı işin yerine geçebilir." ifadesi bir hayli dikkati çekicidir. Yine aynı raporda "Yapay zeka aynı zamanda yeni işlerin ortaya çıkmasını ve verimliliğin daha da yükselmesini sağlayabilir." ifadesi de vurgulanıyor. Yine Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) verilerine göre yapay zekanın 2025 yılına kadar 85 milyon istihdam kaybına yol açarken 97 milyon yeni istihdam yaratacağı öngörülüyor. Yapay zeka ile başlayan teknolojik dönüşümün, kimi meslek grubunu ortadan kaldırırken kimi meslek grubunu da dönüştüreceği aşikardır.
Yapay zekayla beraber ön plana çıkacak 5 meslek
Her değişim, başka değişimlerin de habercisidir. Yapay zekanın dönüştürücü etkisiyle birlikte birçok mesleğin form değiştirmesi kaçınılmazdır. Burada atılması gereken ilk adım, bu dönüşüme dair heyecan ve merak duymak ve ortaya çıkacak yeni mesleklere ayak uydurabilmek için yetkinliklerimizi artırmaktır. Bu yetkinliklerin en başında da teknolojik bilgi birikimi geliyor. Günümüz dünyasında "Ne yaparsan yap, teknoloji ile yap" dönemine geçmiş bulunuyoruz. Hukuk, tıp, mimarlık ve siyaset gibi meslek gruplarında da özellikle 2025 yılı sonrasında yapay zekayla ilgilenmek zorunda kalacağımız bir döneme girildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle 2025 yılında yapay zekanın daha da gelişmesiyle birlikte aşağıdaki 5 mesleğin ön plana çıkacağını söyleyebiliriz.
Derin kurgu tespit uzmanlığı
Ön plana çıkacak mesleklerden birincisi, deepfake (derin kurgu) tespit uzmanlığıdır. Yapay zekanın alt çalışma alanlarından birisi olan deepfake, adını yavaş yavaş duymaya başladığımız ve yakın gelecekte de adını sıklıkla duyacağımız bir kavramdır. Derin kurgu adı verilen teknoloji, en temel haliyle derin öğrenme tekniği kullanılarak oluşturulan videolardaki "dijital yüz ve ses nakli"dir. Yapay zeka kullanılarak oluşturan bu teknolojinin bugün geldiği noktada, dijital bir görüntüyü birkaç tıkla değiştirip yüzü, sesi, mimikleri ve konuşmasıyla kişilerin kendisinden ayırt edilemeyecek kadar inandırıcı, gerçek dışı videolar üretilebiliyor. Bir kişinin hiç söylemediği veya yapmadığı bir şeyi söylüyormuş veya yapıyormuş gibi görünmesini sağlamak için oluşturulabilen bu videoların, günümüzün ve yakın geleceğin en büyük tehlikelerinden biri olarak gelişmekte olduğunu ifade edebiliriz. Kişi ve kurumların mahremiyetini zedeleyebilecek, itibarını sarsabilecek, hatta uluslararası krizlere sebep olabilecek derin kurguyu tespit edebilecek teknolojilerin daha fazla geliştirilmesi gittikçe önem kazanacaktır. Derin kurgu tespit uzmanları, medya ve uluslararası ilişkiler alanı başta olmak üzere kamu ve özel sektörde rahatlıkla istihdam edilecektir.
Uzay turizm rehberliği
Yapay zekanın gelişmesiyle beraber ön plana çıkacak ikinci meslek, uzay turizm rehberliğidir. Son ayların en popüler konularının başında uzay konusu geliyor. Geçmişe göre uzayı daha fazla konuşuyoruz ve konuşmaya devam edeceğiz gibi gözüküyor. Uzay aynı zamanda tüm insanlığın da merak ettiği bir konu. Elon Musk, Jeff Bezos gibi teknoloji girişimcilerinin de bu alana yönelmesi uzay konusundaki heyecanı ve merakı daha da artırıyor. Geçtiğimiz aylarda Gateway Vakfının 2027 yılında uzayda otel açılacağını duyurması da bu heyecanı bambaşka bir yöne taşıdı. Uzayda yaşamın başlaması ve otellerin açılacak olmasıyla birlikte birçok ihtiyacın karşılanması da gerekecek. Bu noktada, yapay zeka dünya yörüngesinde uzay atıklarını temizlemek, uzay görevleri tasarlamak ve veri işlemek gibi birçok farklı kritik amaç için kullanılabilecektir. Dünya gözlem uyduları devasa miktarda veri üretiyor. Yer istasyonları tarafından parçalar halinde alınan bu veriler analiz edilmeden önce tekrar bir araya getirilmelidir. Uydu verilerinin bu analiz işlemi için yapay zekanın kabiliyetlerine fazlasıyla ihtiyaç duyulacaktır. Ayrıca otonomlaşan uzay araçları ve karar vermesi yetisi kazanan robotlar da uzay ekosisteminin geleceğinde büyük rol oynayacaktır. Bu gelişmelerin sonucunda uzay konusuna hakim kişilerin ve uzay turizm rehberliğinin popülerliği anbean artacak gibi gözüküyor. Bundan sonraki süreçte de uzayı keşfetmek adına daha büyük adımlar atılırken uzayla ilgili her mesleğin ön plana çıkacağını söyleyebiliriz.