Uzmanlar "Asrın felaketi"ni değerlendirdi
Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 7.6 ve 7.7'lik depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan depremlerin, "sığ karasal depremler" kategorisinde yer aldığı belirtildi.
Amerika Birleşik Devletleri’deki Western Washington Üniversitesi’nde Jeoloji Profesörü olan Jackie Caplan-Auerbach, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin "dünyanın en büyük nükleer testiyle kıyaslanabilir" olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş'ta 24 saat içinde iki büyük deprem yaşanmasına ilişkin ise Caplan-Auerbach, "Bu kesinlikle sık rastlanmayan bir durum ama duyulmamış şey de değil. Bu alanda farklı farklı fay hatları var. Bazen birindeki bir hareket diğerinin üzerindeki basıncı arttırır ve bu da depreme yol açar. Burada ne yaşandığını, bunun normal bir artçı mı olduğunu bu erken aşamada söylemek zor." ifadelerini kullandı.
Caplan-Auerbach, bir fay hattındaki depremin başka bir fay hattını tetiklediğini belirterek, "Kuzey Anadolu fay hattında daha önce (1999) bunu gördük ancak zaman aralığı daha uzundu. Biz büyük depremlerin artçılara yol açtığını biliyoruz. Ancak bu artçılar genelde daha küçük olur. Şimdi birisi 7,8 diğeri 7,5. Bu çok büyük bir artçı. Ancak tekrar söylüyorum bu duyulmamış bir olay değil." değerlendirmesinde bulundu.
Oxford Üniversitesi Tektonik Profesörü Richard Walker ise Kahramanmaraş merkezli depremlerin, boyutu ve yüzeye yakınlığı bakımından bilinen en büyük karasal depremlerden olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş'taki depremlerin "sığ karasal depremler" kategorisinde olduğunu belirten Walker, şunları söyledi: "Bu da yer kabuğunun üst kısmının 15-20 kilometre derinliğine kadar kırılmış olması anlamına geliyor. Bunların altında da taşlar oldukça sıcaktır. Bunlar oldukça normal, bu karasal depremler bu kadar derinliklere ulaşabiliyor. Bu depremin farklı tarafı ise çok geniş bir alana yayılması. 15-20 kilometre derine inmenin yanı sıra 200 kilometre civarındaki alana yayıldı. Bu kırılma alanı aslında şiddetin genişliği açısından bir hayli fazla, bu da şiddetli sarsıntıların diğer büyük depremlerden çok daha geniş alanlara yayılması demek."