Risk tespiti nasıl yapılır, süreç nasıl işler? Kentsel dönüşümde merak edilenler...
İstanbul’da son bir ayda iki bina kendi kendine çöktü. 1.5 milyon riskli, 600 bin çok riskli konut bulunan İstanbul’da yüzlerce binanın depreme dahi gerek kalmadan yıkılabileceği uyarısı yapılıyor. Eski binalarda yaşayan yüzbinlerce hane tedirgin... Peki hangi yapılar için risk tespiti gerekli, bu işlem nasıl yapılır ve dönüşüm süreci nasıl başlar? İşte tüm bilinmesi gerekenler...
1- Kimler risk tespiti yaptırmalı?
Bina 1999 öncesinde projesiz ve ruhsatsız yapıldıysa, inşatta hazır beton kullanılmadıysa, beton dayanımı C1O’un altındaysa, kolon ve kirişlerinde çatlaklar varsa, bodrum katta rutubet, kolon demirlerinde paslanma, betonda deniz kabukları görülüyorsa ve bina dere yatağı, dolgudaysa riskli olma ihtimali yüksek. Binanızda bunlardan biri ya da birkaçı varsa tespit gerekli.
2- Risk tespiti nasıl yapılır?
Binanızın deprem güvenliğinden endişe ediyorsanız tespit için iki seçeneğiniz var; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisans verilmiş kuruluşlara başvuru yapabilirsiniz. (Bakanlığın sitesinde ulaşabilirsiniz.) Bu yöntemde bina riskli çıkarsa yıkım kaçınılmaz.
Diğer seçenek ise deprem dayanıklılık raporu. Üniversiteler, belediyeler, özel mühendislik firmaları bu hizmeti veriyor. Burada binanın risk durumuyla ilgili sonuç, diğerinden farklı olarak kamu kurumları ile paylaşılmıyor, sadece kat maliklerine bildiriliyor. Yani hemen tahliye ve yıkım olmuyor.
3- Tespit için komşuların anlaşması şart mı?
Bakanlık lisanslı kurumlara başvuru için uzlaşma zorunluluğu yok, maliklerden biri süreci başlatabiliyor. Ancak kiracılar risk tespiti başvurusu yapamıyor, ev sahibi olmak şart. Kiracılar, Bakanlık İl Müdürlüklerine risk endişesi ile ilgili şikayette bulunabiliyor. Ayrıca, ev sahiplerinin yanında yapılan son düzenlemeye göre artık Kentsel Dönüşüm Başkanlığı da tespit isteyebiliyor.