Kira sözleşmelerinde doğru bilinen yanlışlar
Kira sözleşmeleri çerçevesinde ev sahibi ve kiracıların haklarının neler olduğunu aktaran Doç. Dr. Umut Yeniocak, sözleşmelerde doğru bilinen yanlışları anlattı.
Emlak piyasasında artan fiyatlar, kiracı ve ev sahipleri arasında gerginliklere yol açmaya devam ediyor. Ev sahiplerinin kiracılardan maaş bordrosu, kredi notu gibi kriterler istemesi de ayrıca tepkilere neden oldu. Uzmanlar, bu taleplerin hukuki olmadığını belirtiyor.
Yeni boyalı olarak kiracıya teslim edilen konut ya da iş yerinin, sözleşme sonunda yeni boyalı olarak iade edilmek zorunda olmadığını belirten Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Yeniocak, kanuna göre, olağan kullanımdan kaynaklı eskimelerden ve bozulmalardan kiracının sorumlu tutulamayacağını hatırlattı. Ancak buradaki kritik noktanın, kiracının olağan kullanımı dışında yapıya zarar verip vermediği hususu olduğunu söyleyen Yeniocak, böyle bir durumda kiracının, zarardan elbette sorumlu tutulabileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Umut Yeniocak, bir diğer önemli konunun konut ve çatılı iş yeri kiralarında sözleşme süresiyle ilgili olduğunu söyledi. Sözleşme süreci bitmesine rağmen fiilen devam edilen sözleşmenin, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmeyeceğini kaydetti. Sözleşmenin, Kanun gereği kendiliğinden bir yıl uzadığına işaret eden Doç. Dr. Umut Yeniocak, sözleşmenin bu sebeple belirli süreli sözleşme olarak kalmaya devam edeceğini ifade etti.
Kira ilişkisinde beş yıl dolunca, kirayı emsal kira bedelleri düzeyine yükseltmek için kira tespit davası açılabildiğini söyleyen Yeniocak, “Bu davalar, sadece konutlar ve çatılı iş yerleri için açılabilir. Diğer kira sözleşmelerinde açılamaz. Örneğin, otopark gibi açık alanlar için bu dava açılamaz ama kapalı otopark için açılabilir.” dedi.