İsveç'te önlemler kaldırıldı: Salgın tamamen kontrol altında
İsveç'te COVID-19 salgınının tamamen kontrol altına alındığı ve bu nedenle alınan tüm önlemlerin kaldırıldığı açıklandı.
İsveç Halk Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, salgının tamamen kontrol altına alındığı ve 1 Haziran 2021'den itibaren gevşetilmeye başlanan COVID-19 kısıtlamalarının bugün sona erdiği bildirildi.
Ülke genelinde 18 yaşın üzerindekilerin yüzde 83,6'sına ilk doz aşı yapıldığı, iki doz aşı yapılanların oranın ise yüzde 76,5'e ulaştığı bildirilen açıklamada, bugünden itibaren üçüncü doz aşılamanın başlatıldığı kaydedildi.
Açıklamada, uluslararası kuralların geçerli olduğu havalimanları ve uçaklarda maske takma zorunluluğu ile PCR testi gibi kuralların yürürlükte olacağı ifade edildi.
İsveç Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 1 Ekim 2021'den itibaren tüm ülkelere seyahat yasaklarının kaldıracağı duyuruldu.
İçişleri Bakanlığı da 20 Eylül'den itibaren çift aşı sertifikası bulunan Türkiye vatandaşlarına seyahat yasaklarının kaldırıldığına yönelik bir açıklama yapmıştı.
Halk Sağlığı Enstitüsünün açıkladığı rakamlara göre, İsveç'te COVID-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 14 bin 851'e çıktı, vaka sayısı da 1 milyon 149 bin 407'e yükseldi.
Öte yandan İsveç'ten önce 10 Eylül'de Danimarka, 25 Eylül'de Norveç COVID-19 kısıtlamalarını kaldıran Avrupa ülkeleri olmuştu.
İsveç'te COVID-19 ile mücadelede "sürü bağışıklığı" stratejisinin başarısız olması nedeniyle 24 Aralık 2020 ile 1 Haziran 2021 arasında virüse karşı yeni tedbirler alınmıştı.
İsveç hükümetinin COVID-19 stratejisini inceleyen Korona Komisyonunun yayımladığı raporda, Kovid-19'la mücadelede hafif önlemler alınan ülkede sürü bağışıklığı stratejisinin başarısız olduğu bildirilmişti.
Salgında özellikle yaşlıların korunamadığının altı çizilen raporda, "Huzurevlerinde çalışanların büyük bölümü virüs kriziyle mücadelede yalnız bırakıldı. Huzurevlerinde geç önlemler alındı, yaşlılar korunamadı." ifadeleri kullanılmıştı.
İsveç'te COVID-19'dan dolayı hayatını yitirenlerin sayısının, sert önlemler alan ve uzun süre kapanan Finlandiya, Norveç ve Danimarka'nın toplamından 3 kat fazla olması da büyük eleştirilere neden olmuştu.