Emeklilik sisteminde reform sinyalleri: Otomatik ayarlama ve emekli aylıklarına düzenleme
Gazeteci Noyan Doğan, bugünkü köşesinde emeklilik sistemine gelebilecek reformlar ve gelmesi beklenen bu yeniliklere dair ayrıntıları aktardı. İşte 'otomatik ayarlama' ve emekli aylıklarına gelmesi beklenen düzenlemelere dair ayrıntılar...
Doğan, SGK'da emeklilik sistemine gelmesi beklenen reformlara dair bilinmesi gerekenleri ve ayrıntıları aktardı. Yapılması beklenen bu reformlarla 'otomatik ayarlama' ve emekli maaşlarında kayda değer değişiklikler yaşanması bekleniyor. İşte Doğan'ın yazısı şöyle:
Kısa bir hatırlatma yaparsam; 2023’te SGK’nın toplam gelirleri 2.1 trilyon, giderleri ise 2.2 trilyon TL olmuş. Gelirler içindeki en yüksek kalemi, 1 trilyon 463 milyar TL ile prim gelirleri, giderleri içinde de en yüksek kalemi 1 trilyon 408 milyar TL ile emekli aylıkları oluşturuyor. SGK’nın 2023 yılı bütçesi yapılırken, öngörülen emekli aylığı ödemeleri 1 trilyon TL iken, bu rakam 1.4 trilyon TL olarak gerçekleşmiş. Emekli aylık artışlarının öngörülenin üzerinde gerçekleşmesinin nedeni olarak da en düşük emekli aylığının yükseltilmesi ve EYT düzenlemesi gösterilmiş. Yine yazımda, bu bilanço karşısında önümüzdeki yıllarda ne yapılacağına gelecek yazımda değineceğimi de belirtmiştim.
Dikkat çeken nokta, SGK’nın raporunda, bozulan bu dengeye yönelik önerilerde bulunuluyor olması. Raporda, sosyal güvenlik sisteminin dağıtım esaslı finansman modeline göre yürütüldüğü, aktif çalışanlar ve işverenlerden alınan prim gelirlerinin, mevcut emeklilere veya hak sahiplerine emekli aylığı ödemek ve sağlık harcamalarını karşılamak amacıyla kullanıldığı belirtiliyor. Sosyal güvenlik sistemine prim ödeyen çalışabilir nüfus ile aylık alan ileri yaş nüfusun kompozisyonunun, mali sürdürülebilirlik açısından önemine dikkat çekilen raporda, nüfus yapısıyla bağlantılı olarak sosyal güvenlik politikalarının periyodik olarak gözden geçirilmesi ve gerekli adımların atılması gerektiği vurgulanıyor.
OTOMATİK AYARLAMAYA GEÇİLECEK
Raporda, 1999 ve 2008 yıllarında sosyal güvenlik sisteminde iki defa köklü reform yapıldığı hatırlatılarak, yapılan reformların etkisi tam manasıyla görülemeden yeniden genişleyici düzenlemelerin yapılmasının sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. Sağlıklı, adil ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sisteminin temini için yaş, prim ödeme gün sayısı gibi daha önceki reformlarla oluşturulan parametrelere bağlı kalınması öneriliyor.