AFAD'dan 6 Şubat depremleriyle ilgili rapor
AFAD raporuna göre, ilk deprem, Kahramanmaraş ve Hatay'da ikinci deprem ise özellikle Malatya'da daha etkin oldu. Raporda, "Donatı cinsinin seçimi ve işçilikteki kusurlar, yer hareketi tarafından affedilmeyen başlıca olumsuzluk durumlarından biri olmuştur. Akredite edilmiş usta, kalfa ve inşaat işçilerinin yapı inşaatlarında çalıştırılması hususunun önemi tekrar gün yüzüne çıkmıştır." denildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 6 Şubat'ta Türkiye saati ile 4.17'de ve 13.24'te sırası ile merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depreme ilişkin, saha çalışmaları ön değerlendirme raporu hazırlandı.
Depreme kaynaklık eden fayların tanımlanması, meydana gelen yüzey kırıklarının tespit edilmesi ve yapısal hasar nedenlerinin ortaya konması amacıyla 10 Şubat-16 Şubat'ta bölgede yapılan saha çalışmalarının sonuçlarını içeren raporda, her iki depremin Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ'da çok şiddetli hissedildiği can kaybı ve ağır hasara neden olduğu vurgulandı.
Depremin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 11 ili içine alan 108 bin 812 kilometrekarelik alanda etkili olduğu aktarılan raporda, "Ülke tarihinde yaşanmış en yıkıcı deprem fırtınası olarak kayıtlara geçen bu iki ana şoka ait kuvvetli yer hareketi kayıtları, saha gözlemleri ve bölge halkından alınan bilgilere göre ilk depremin Kahramanmaraş ve Hatay'da ikinci depremin ise özellikle Malatya'da daha etkin olduğunu söylemek mümkündür." ifadesine yer verildi.
Zemin kaynaklı hasarlar
Depremler sonrasında bazı yerleşim bölgelerinde ciddi yüzey bozulmalarının tespit edildiği aktarılan raporda, bu bozulmaların yumuşak zeminlerde daha da belirgin hal alarak geniş yarıklar şeklinde ortaya çıktığı anlatıldı.
Kimi zeminlerde sıvılaşmalarla birlikte binalarda oturmalar olduğu, kimi yerlerde de yüzey deformasyonlarının doğrudan yapıların altından geçerek büyük hasarlara sebep olduğu belirtilen raporda, aynı zemin tabakası üzerinde az hasarlı ya da tamamen hasarsız komşu binaların da var olmasının, yıkımların sadece zemin kaynaklı olmadığı gerçeğini bir kez daha gösterdiğine işaret edildi.