Enflasyon nedir? Enflasyonu azaltmanın yolları!
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli yükselmesi nedeniyle paranın satın alma gücünü yitirmesidir. Bu durum, para biriminin satın alma gücünün düşmesi ve dolayısıyla tüketicilerin daha az mal veya hizmet satın alabilmesi anlamına gelir. Peki, enflasyonu azaltma yolları nelerdir? İşte detaylar…
Enflasyonun genellikle para arzındaki orantısız artışlardan kaynaklanan parasal bir olgu olduğu kabul edilmektedir. Bu tür artışlar ise genellikle parasal otoritelerin, bütçe gücünün üzerinde kamu harcaması finansmanı baskılarına direnemediklerinde ortaya çıkmaktadır. Buna göre bir ülkenin enflasyon oranı parasal otoritelerin politik baskılara direnebilme kapasitelerinin düşük olduğu veya politik baskıların çok güçlü olduğu durumlarda yüksek olacaktır.
Parasal otoriteler üzerindeki politik baskı ise parasal artış isteyen baskı gruplarının harcama taleplerinin çok yüksek olmasına veya enflasyonun marjinal maliyetinin hükümet ve baskı grubu için düşük olmasına göre belirlenecektir. Politik karar alıcıların enflasyonun pozitif reel etkilerinden yararlanabilmek için istikrarlı para politikası izleme yönünde verdikleri taahhütlerinden vazgeçme dürtüleri bulunması nedeniyle enflasyon bir taahhüt sorunudur. Eğer politik karar alıcıların gelecekteki bu tür bir vazgeçme ihtimalleri kısıtlanabilirse daha güvenilir olacaklar ve böylelikle düşük enflasyon düzeyleri de sağlanabilecektir.
Merkez Bankası’nın ya da para otoritesinin fiyat istikrarı konusundaki kesin vurgusu ve bunun güvenilirliği makroekonomik istikrar için kritik önemdedir. Sadece bazı kurumsal mekanizmalar parasal otoriteleri politik karar alıcıların baskılarından koruyarak, fiyat istikrarını sağlayabilecektir. En sık kullanılan kurumsal düzenleme ise merkez bankalarının bağımsızlığıdır.
Mali yerelleşmenin makroekonomik istikrara zarar vermeyip aksine güçlendirebileceğine yönelik düşüncelerden birincisi, mali yerelleşmenin merkez bankasının bağımsızlığını artırarak fiyat istikrarını sağlayabileceğidir. Bu düşüncenin temelinde ise kurumların özerkliği ve denetiminin bazen çatışan çıkarlara sahip rekabet halindeki birimler arasında yetki ve sorumluluk paylaşımı yoluyla arttırılabileceği görüşü yer almaktadır. Bu durumda her bir birim diğeri tarafından kontrol altında tutulacaktır.