Yabancı telefonları arttı, 3-5 yıllarını planlıyorlar

Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Batuhan Özşahin, yatırımcıların borsada pozisyon azaltmaları için henüz bir sebep olmadığını belirterek, "Bizim sevdiğimiz yabancı tipi en az 3 veya 5 sene bir perspektifle hisseleri alıp tutmayı sevenler. Onlar da hikâyesine, iş modeline inandıkları şirketlere yönelik çalışmalarını yapıyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Burcu GÖKSÜZOĞLU - FİNANS SOHBETLERİ 

Borsada savaşın etkisi ne kadar sürecek? Kendi fiyatlamamıza ne zaman döneriz?           

Savaş olduğunda borsada ilk etkilenenler hava yolları şirketleri oluyor. Diğer yandan da savunma sanayi şirketlerinin daha pozitif etkilendiğini görüyoruz. İsrail’deki çatışma durumu bir hafta sonra normale dönerse ki, birkaç gün daha şiddetli yaşayabileceğimizi düşünüyorum, ondan sonra biz kendi normal fiyatlarımıza dönüyor olacağız. Ondan sonra da bizi bekleyen önemli noktalardan bir tanesi ayın 20'sinden itibaren 3.çeyrek bilançoları olacak. Bu da tabii ki borsada kar sezonu. Her zaman beklentilerin yükseldiği ve pozitif sürpriz yapacak şirketlere doğru bir yönelimin olduğu bir dönemdir. O yüzden ben bilanço dönemine girerken yatırımcıların elindeki pozisyonlarına korumalarını tavsiye ediyorum. Bu savaş yüzünden henüz pozisyonları azaltmak için bir sebep yok. Yeni alım yapmak konusunda daha temkinli davranabilirler ama ellerindeki iyi hisselerle 3. çeyrek bilançolarını karşılamaya hazır olsunlar derim.

Bilanço döneminde hangi sektörler öne çıkacak?

Çok net olarak iyi sonuçları açıklayacak birkaç sektör var. Bunlardan birincisi havacılık sektörü. Havacılık sektöründe üçüncü çeyrek zaten yüksek sezon, o yüzden iyi karlar açıklamaya devam edecekler. İkinci sektör olarak baktığımızda otomotiv sektörü öne çıkıyor. Türkiye'de son 1.5-2 senedir otomotiv sektöründe arz probleminden şirketler ellerinde olan arabaları geçmiş yıllara göre çok daha kârlı sattılar. Üçüncü öne çıkacak sektör bankacılık. Bankacılık sektörü bu çeyrek çok iyi karlar açıklayacaklar. Bunun da bir tek net bir sebebi var. O da TÜFE endeksli ellerinde bulundurdukları kâğıtlar. Bankalar sene başında yüzde 30-35 enflasyon üzerinden TÜFE’ye endeksli kâğıtları değerliyorlardı. 6’ncı ay sonunda baktığımızda yüzde 40 enflasyonla değerliyorlardı. Şimdi yüzde 61 enflasyona geldik. Büyük bir ihtimalle birçok banka yüzde 60 enflasyon kullanacak, yüzde 40 kullanırken yüzde 60 kullanmaya başlıyoruz. Ne gibi bir fark yapıyor? Bu muhasebesel olarak ekstra bir kar demek. Bu bilançoya yansıyacak.

Yabancı yatırımcı girişine dair beklentileriniz neler?

Ben 25 yıllık sermaye piyasası kariyerimde ağırlıklı olarak yabancı yatırımcılarla çalıştım ve Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelere yatırım yapan ülke yatırımcıları arasında en sevilen ülkelerden bir tanesi olduğunu gördüm. Son 5-6 yılda yabancı yatırımcılar Türk piyasasından ciddi manada çıktılar. Seçime kadar yani bu yıl yaklaşık 1.5 milyar dolarlık bir çıkış olmuştu. Sene başından beri baktığımızda nette aslında Türkiye'ye hala bir yabancı girişi yok. 2018'den beri toplamda 11 milyar dolarlık bir çıkış var. Türkiye'ye biraz para girse borsada bambaşka seviyeleri konuşmaya başlayabiliriz ama sevindirici bir haber şu; uzun zamandır telefonlarımız çalmıyordu, hiç kimse soru bile sormuyordu. Seçim sonrası tekrar ciddi şekilde bakmaya başladılar. Bizim sevdiğimiz yabancı tipi en az 3 veya 5 sene bir perspektifle hisseleri alıp tutmayı sevenler. Onlar da hikâyesine inandıkları, iş modeline inandıkları şirketlere yönelik çalışmalarını yapıyor diyebilirim.

▌TL GÜVENİLİR HALE GELMELİ

Yabancı Türk hisselerine girmek için neyi bekliyor?

Seçimden bu yana sadece 5 ay geçti ve çok kısa bir sürede Türkiye gerçekten yeni bir ekonomi takımıyla önemli işler başardı, önemli mesajlar verdi. Biraz daha dinleyip anlamak istiyorlar. Son 5 senede yaşadıkları kötü tecrübenin tekrarlanmayacağına yönelik güven istiyorlar. Bence Sayın Şimşek ve Sayın Erkan bu güveni verecek. Ben açıkçası yabancı yatırımcıların yakın zamanda tekrar Türkiye'ye gelmeye başlayacaklarını düşünüyorum. Seneler sonra 2024 yılında Türk Lirası'nın reel olarak değerlenebileceğini düşünüyorum. Reel olarak değerlenmek ne demek? Ortalama gidersek yüzde 40 enflasyonunuz varsa TL sadece yüzde 36 değer kaybederse bile enflasyondan düşük. Siz aslında değer kazanmış olacaksınız, ki bu şartlar oluşmaya başladı. Bunun olması için ne gerekiyor? Bir cari açığın düşmesi gerekiyor. Bunun için atılan adımları görüyoruz. İkincisi de enflasyonun düşmesi gerekiyor. Enflasyon hem yabancı yatırımcıyı hem de yerli yatırımcıyı çok ilgilendiriyor. Bizim tasarruf sistemimiz çok dolarize maalesef. Nereden bakarsanız bakın KKM ile birlikte hala yüzde 70'lere yakın bir mevduat bloğu var orada. Ancak TL'ye güven arttıkça o çözülmeye başlayacak ve o çözülmeye başladığı zaman da zaten TL daha güvenilir bir para birimi haline geldiğinde hem yerli yatırımcılar hem de yabancı yatırımcılar TL varlıklara daha çok ilgi duyacaklardır.

Eylül PPK sonrası portföylerde TL ağırlığı arttı           

Yatırımcı neye dikkat etsin? Portföyünü nasıl yapsın?

Eylül ayındaki Merkez Bankası toplantısından sonra portföy dağılımımızda bir değişiklik yaptık. Daha önce yüzde 60 döviz, yüzde 40 TL olan dağılımımızı yüzde 50 TL, yüzde 50 döviz olarak yeniden düzenledik. Bu yüzde 10'luk yeni TL kısmı da TL faiz olarak belirledik. Çünkü TL faizleri bir alternatif oluşturacak seviyelere geldi. Diğer taraftan baktığımızda bu yüzde 10'luk TL faizini belirlerken yüzde 10'luk da bir yerden azaltmamız gerekiyordu. Bunun yüzde 5'ini altından azalttık. Daha önce yüzde 10 olan altının ağırlığını yüzde 5'e indirdik. Diğer yüzde 5'i de eurobond kısmından azalttık. Yüzde 20 tematik fonlar yani global hisseler, yüzde 15 eurobond ve yüzde 5 altın olarak döviz ağırlığımızı belirledik. Yüzde 40 Türk hisse senedi ağırlığımızı da değişmeden devam ettiriyoruz.

TCMB’den beklentim 3 puan artış   

TCMB ekim toplantısında ne yapar?

Bizim beklentimiz faizi 300 baz puan artırması. Bu savaştan önce belirlediğimiz bir tahmindi, değiştirmedik. Merkez Bankası'nın politika faizinin şu anki enflasyona yakın bir noktada belirleneceğini düşünmüyorum. Çok gerçekçi bir tahmin değil bu. Politika faizinin 60'lara yükseltilmesini beklemek biraz hayalcilik olur. 12 ay ötesi ya da gelecek sene sonu enflasyonuna yakın bir rakamlarda nötr bir faiz yani pozitif ve negatif reel faiz yok gibi hesap yapmak daha doğru. Şöyle düşünelim; 40 ise önümüzdeki sene sonu enflasyon tahmininiz politika faizini 40'a doğru çekerseniz nötr faiz ortamında devam edersiniz. Ticari kredi faizlerinin 45-50 bandına geldiği bir dönemde de politika faizinin 60-70’e çekilerek ekonomiyi çok yavaşlatalım adımının geleceğini sanmıyorum. 35-36 civarında bir yerde politika faizi tepe yapabilir.

Finans