Vergi artışları sonrası piyasalar: Yatırımcı rotayı nereye çevirebilir?
Piyasalarda, çarşamba gününden bu yana yapılan vergi artışlarının etkileri takip ediliyor. Dolarda yukarı yönlü hareket sürerken, bugün en yüksek 26,20 TL'yi gördü. Gram altının gözü dolar/TL ve ons altında. Borsa İstanbul ise, her yükseliş adımında rekor serisine devam ediyor. Türkiye'nin CDS'i 500'ün üzerinde. Uzmanlar, son gelişmeler eşliğinde piyasa beklentilerini ekonomim.com'a değerlendirdi.
Şenay ZEREN
Yurt içi piyasalarda, önceki gün kurumlar vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi (MTV) ile başlayan ve bugün katma değer vergisi (KDV), banka ve sigorta muameleler vergisi (BSMV) ve maktu harç tutarlarıyla devam eden vergi zamlarının etkileri izleniyor. Uzmanlar, yapılan vergi artışlarının enflasyon üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini belirtirken; yatırımcıların ise, reel getirinin daha yüksek olabileceği enstrümanlara rotayı çevirebileceği tahmin ediliyor. Bu senaryoda Borsa İstanbul öne çıkarken, TL varlıkların cazibesini yitirebileceği öngörüsünde bulunuluyor.
Ayrıca, Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin kâr paylarına tevkifat oranı sıfırlandı. Uzmanlar bu gelişmenin temettü yatırımcıları için olumlu olduğunu, ancak borsada fiyatlamayı etkileyecek bir durum teşkil etmediğini belirtiyor.
Borsada rekor serisi sürüyor
Borsa İstanbul, yeni güne yatay seviyeden başlarken; sonrasında yönünü yukarı çevirdi ve BIST 100 endeksi 6223 puana kadar tırmanarak gün içi tarihi zirvesini yeniledi. Endeks, kapanışta yüzde 0,75 oranında yükselişle 6187 puanda hareket etti ve böylelikle kapanış rekorunu da yukarı taşımış oldu. Bankacılık endeksi, akşam saatlerine doğru borsadan negatif ayıştı ve günü yüzde 0,35 kayıpla 5306 puanda tamamladı.
En çok işlem gören şirketler, Emlak Konut, Ereğli Demir Çelik, Şişecam, Tüpraş ve Aselsan oldu.
Dolarda zirve denemelerine devam
Dolar kuru, haftanın son günündeki işlemlerde Türkiye piyasalarının kapalı olduğu saatte uluslararası piyasalarda 26,20 TL'ye kadar yükseldi. Kur, saat 17.30 itibarıyla yüzde 0,07 oranında düşüşle 26,0490 TL'de işlem gördü.
Euro/TL tarafında da yükseliş eğilimi sürerken, bugün 28,70 TL'ye kadar tırmandı. Euro, şu dakikalarda yüzde 0,39 artışla 28,5459 TL'de bulunuyor.
Dolar/TL dün zirvesini 26,35 TL'ye taşırken, Euro ise en yüksek 28,74 TL'yi görmüştü.
Türkiye'nin CDS'i 500 baz puanın üzerinde
Türkiye'nin kredi ödeyebilme durumunu gösteren ve risk primi olarak adlandırılan beş yıllık kredi temerrüt takası (CDS), 500 baz puanın üzerinde hareket ediyor. Türkiye'nin CDS'si, saat 11.23 itibarıyla yüzde 1,11 düşüşle 503,98 puanda bulundu.
Türkiye'nin kredi risk primi, dünkü son işlemlerde ise 509,33 baz puandaydı.
Gram altının gözü dolar/TL'de
Değeri ons altın ve dolar/TL'nin fiyatına göre hesaplanan gram altın, son dönemde özellikle kur tarafındaki yükselişlerden aldığı destekle rekor üzerine rekor kırıyor. Altının gram fiyatı, bugün en yüksek 1621 lirayı görürken, saat 17.30 itibarıyla yüzde 1,13 kazançla 1620 lirada alıcı buluyor.
Gram altın dün 1623 liraya kadar yükselerek tarihi zirvesini yenilemişti.
TL’nin cazibesinin artması zorlaştı
Murat Özsoy - Biz Finansal Danışmanlık Kurucusu
Vergi artışlarının piyasa üzerindeki genel etkileri çarpan etkisiyle enflasyonist baskının artması yönünde olacak diye düşünüyorum. Aslında bu adımları sıkı para politikasına geçiş yolunda talebi kısmak amaçlı adımlar başlığı altında toplayabiliriz. Fakat sıkıntı şurada ki para politikasında sıkılaşma adımlarının zamanında yapılmayarak birden bire sert hamleler ile gündeme gelmesi özellikle reel sektörün maliyet hesaplamalarını yeniden gözden geçirmesine yol açacak. Yatırımcılar ise enflasyon karşısında reel getirinin yüksek olacağı alanlara kaymanın formüllerini arayacaktır.
Bu çerçevede borsa ön plana çıkabilir ve yılın son çeyreğine kadar olan dönemde borsa daha cazip bir enstrüman olarak karşımıza çıkabilir. Şu ortamda TL’nin cazibesinin artmasının daha da zorlaştığını düşünüyorum. Bu durum karşısında da enflasyona korunma amaçlı döviz birikimlerinin elde tutulma motivasyonu yüksek olacağından kur artışlarını kademeli şekilde görmeye devam edeceğiz.
Borsada sektör bazlı etkiler beklenebilir
Eda Karadağ - Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı
Bu hafta Borsa İstanbul açısından hareketli bir haftaydı. Teknik olarak rekor seviyelerin test edilmesi piyasalarda iştahın daha da artmasını destekledi. Hafta içerisinde gelen haber akışlarının etkisiyle de dalgalı seyirlerinde izlendiği görüldü. Torba yasasıyla ilgili çıkan haber akışları, bugün vergi artışlarının gelmesi piyasalarda da tedirginlik yaratabiliyor. Sektör bazlı etkiler önümüzdeki dönem özelinde beklenebilir.
Ancak bu sabahki vergi artış haberleri sonrasında borsa üzerinde olumsuz bir yansıması görülmedi. Yatay bir açılışla güne başlayan BIST100 endeksinde, alımların geldiği görülüyor. Bankalar üzerinde zaman zaman hissedilen baskı, endeksin yükselişini zorlaştırmasına rağmen dün sınai endeksindeki destekle, fiyatların dengelendiği izlendi. Bugün içinde bankalar, sınai tarafı yüzde 1 üzerinde alıcılı seyrediyor.
Haftanın son işlem günü olması sebebiyle bugünkü kapanış haftalık bir kapanış olarak yorumlanacak. BIST100 endeksinde 6000-6200 puan aralığının dışında bir kapanış, gelecek haftaya dair beklentileri etkileyebilir. Teknik anlamda, 5 günlük hareketli ortalaması 6000 puandan geçiyor. Burayı destek noktası olarak izlemeye devam ediyoruz. Bu destek altı kapanışların görülmesi, ivme kaybının devam etmesine neden olabilir. Bu durumda endeks için 5700-5800 bölgesi gündeme gelebilir. Buna karşın, 6200 seviyesinin üzerinde kapanışların devamında ise yükselişin devam etmesini ve yeni zirvelerin test etmesi beklenebilir.
Bütçe açığının artması, bu düzenlemelerin devamını getirebilir
Enver Erkan - Dinamik Yatırım Başekonomisti
Vergi artışları ve düzenlemeler gelmeye başladı. Bütçede uzun zamandır gördüğümüz bozulma bu tür vergi artışlarını beklentilerini ortaya koymaktaydı. Dolayısıyla artan bütçe açığı bu gibi düzenlemelerin devamını da getirebilir. Bu gibi düzenlemeleri deprem, seçime yönelik vaatler ve enflasyonun kamu harcama yüküne etkisi nedeniyle artan mali açığın makroekonomik sonuçları olarak görmek gerekir. Bütçe dengesini takviye etmek ve mali disiplini sağlamak için bütçe harcamaları tarafında da ciddi tasarrufa ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
Vergi artışlarının çoğu doğrudan gelirden alınan vergilere değil, dolaylı vergiler tarafına yoğunlaşmıştır, ki bu doğrudan fiyat artışlarına yol açacaktır. Enflasyon ve enflasyon beklentileri hala çok güçlüdür ve kur, ücret, benzin zammı, hammadde fiyat artışı gibi maliyet kalemlerinin yanında vergi artışı da önemli bir ek olacaktır. Bu maliyetlerin geçişkenliği çok yüksek, özellikle de bu gibi enflasyonist ortamlarda maliyet – fiyat geçişkenliği çok artıyor. Enflasyon beklentileri çıpalanamadığında bu bir sarmal oluşturuyor ve devam eden talebin de enflasyona güçlü bir katkı yapmasına neden oluyor. Bu durum, enflasyon risklerini ciddi şekilde yukarı bükmektedir.
TCMB açısından bakacak olursak; enflasyonla mücadelenin en önemli bacağı da para politikasıdır. Normal şartlar altında para politikasının dönüşü önemli ve olumlu bir adımdır. Ancak KDV, ÖTV gibi artışlar, ücret, kur gibi etkenlerin hepsi fiyat dengeleri için olumsuz ve riskli. Enflasyon konusunda bütün maliyet unsurlarının kontrol alırında kalması gerekli ve kur burada en önemli bileşendir. Mali taraftaki yeni etkenler çok taraflı enflasyon boyutunu da beraberinde getirdiğinden şu andaki piyasaları takip eden kademeli geçiş görece “güvercin” kalabilir. Burada daha ciddi bir proaktiflik ve önden yüklemeli para politikası sıkılaştırması gerekebilir.