TCMB inceledi: Katılım ve mevduat bankaları arasında "faiz-kâr" ayrışması
TCMB’in Merkezin Güncesi isimli blogunda yayımlanan yazıda, kredi faizleri ile kâr payı oranlarının ticari kredilerde daha uyumlu hareket ettiği, tüketici kredilerinde ise ayrıştığının gözlendiği belirtildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) blog yazısında, Kredi faizleri ile kâr payı oranlarının ticari kredilerde daha uyumlu hareket ettiği, tüketici kredilerinde ise iki banka grubu arasındaki ihtiyaç kredisi uygulama farklılığı nedeniyle ayrıştığının gözlendiği kaydedildi.
TCMB'de Uzman Numan Alanlı, Kıdemli Uzman Berrin Burcu Dügün ve Uzman Onur Koca tarafından kaleme alınan "Katılım Bankaları Kâr Payı İstatistikleri" başlıklı blog yazısı Merkezin Güncesi sayfasında yayımlandı.
Yazıda şu değerlendirmelere yer verildi:
"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), katılım bankalarının katılma hesaplarına uyguladığı kâr payı oranlarını ve finansman (krediler)için uyguladığı kâr oranlarını "Faiz ve Kâr Payı İstatistikleri" adıyla 17 Nisan 2025 tarihinde ilk defa yayımlamaya başladı. Kâr payı istatistikleri; katılma hesapları için haftalık akım kâr payı oranları, krediler için ise haftalık akım kâr oranları ve aylık stok kâr oranları olmak üzere üç farklı veri setinden oluşuyor. Bu blog yazısında, söz konusu yeni seriler incelenerek ilgili bankacılık sektörü istatistikleri ile karşılaştırmalı bir analiz sunuluyor.
Katılma Hesapları
Katılma hesapları, katılım bankalarına yatırılan fonların bu kurumlarca kullandırılmasından doğacak kâr veya zarara katılma sonucunu doğuran hesap türleridir. Bu hesaplarda kâr ve zarara katılma esas alındığından, hesap sahibine önceden belirlenmiş bir getiri ödenmez ve anaparanın aynen geri ödeneceği garanti edilmez. Bu yönüyle katılma hesapları, geleneksel mevduat hesaplarından farklılaşır. Dolayısıyla; mevduat faiz istatistikleri ilgili haftada yeni açılan mevduatlara uygulanan faiz oranlarını gösterirken, haftalık akım kâr payı oranları ilgili hafta içinde kapanan hesaplarda gerçekleşen kâr payı oranlarını gösterir.
Türk lirası (TL) cinsinden katılma hesaplarına uygulanan haftalık akım kâr payı oranları ile mevduat bankalarının TL vadeli mevduatlara uyguladığı haftalık akım faiz oranlarını birlikte gösteriyor. İki veri setinin çoğunlukla birbirine yakın seyrettiği, ancak faiz oranlarının yükseldiği dönemlerde kâr payı oranlarının faiz oranlarını gecikmeli takip ettiği görülüyor. Bu durum, piyasa koşullarındaki değişimlere bağlı olarak, ilgili hafta açılan yeni hesaplar ile daha önce açılmış olup, o hafta kapanan hesapların getirileri arasındaki farklılaşmadan kaynaklanıyor.
Aynı karşılaştırma, ABD doları ve Euro cinsinden açılan hesaplar için yapıldığında, ABD doları cinsi mevduat ve katılma hesapları için getiri oranlarının yakın seyrettiği, Euro cinsinden hesaplarda ise kâr payı oranlarının faiz oranlarının üzerinde gerçekleştiği gözleniyor.
Krediler
Kredi kâr oranı istatistikleri ise, akım ve stok olmak üzere iki ayrı veri seti olarak yayımlanmakta. Akım kâr oranları ilgili hafta içinde açılan yeni kredilere uygulanan oranları, stok kâr oranları ise ilgili tarihte açık bulunan tüm kredilere uygulanan oranları gösteriyor. Katılma hesaplarından farklı olarak, kredi kâr oranları kredinin açılış anında belirlendiğinden, kredi faiz oranlarıyla karşılaştırıldığında bir dönem uyumsuzluğu bulunmuyor.
Katılım bankalarının TL kredi kâr oranları ile bankacılık sektörünün TL kredi faiz oranları karşılaştırıldığında, ticari kredilerde her iki banka grubunun uyguladığı oranların benzer olduğu görülüyor. Ancak tüketici kredilerinde, katılım bankalarının uyguladığı kâr oranlarının daha düşük olduğu ve bu farkın 2023 Ağustos ayından itibaren belirgin şekilde açıldığı gözleniyor.
Benzer bir durum, stok kredi kâr oranları ve stok kredi faizleri için de geçerli. Vadesi dolmamış tüm kredileri kapsayan stok veriler incelendiğinde, ticari kredilerde iki banka grubunun uyguladığı oranlar birbirine yakın seyrederken, tüketici kredilerinde faiz oranlarının tarihsel olarak kâr oranlarından daha yüksek olduğu ve bu farkın 2023 ortasından itibaren arttığı görülüyor.
Tüketici kredi oranları
Konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinden oluşan tüketici kredi oranlarında gözlemlenen bu fark, katılım bankalarının işleyişinin geleneksel bankacılıktan ayrışmasıyla açıklanabilir. Mevzuat [4] gereği, katılım bankalarının mal veya hizmet alımı karşılığı olmaksızın doğrudan nakit finansman sağlaması mümkün değil. Bu nedenle, ihtiyaç kredileri kapsamında yalnızca hac/umre, eğitim ödemeleri ve dayanıklı tüketim malları gibi belirli alanlara yönelik olan ve doğrudan satıcıya ödeme yapılan finansman modelleri sunuluyor. Dolayısıyla, ihtiyaç kredilerinin tüketici kredileri içerisindeki payı katılım bankalarında diğer bankalara göre daha düşük.
Bankacılık sektöründe ihtiyaç kredilerinin tüketici kredileri içindeki payı %74 iken, katılım bankalarında bu oran yalnızca %17 seviyesinde. Ayrıca, katılım bankalarında bu finansmanın yalnızca mal veya hizmet alımı karşılığı kullandırılması nedeniyle, katılım bankalarının satıcılarla yaptıkları anlaşmalar dolayısıyla ihtiyaç kredisi kâr payı oranları ihtiyaç kredisi faiz oranlarının altında seyrediyor.
Banka türleri arasında ayrışma
Özetle, katılım bankaları ile geleneksel bankacılık arasındaki yapısal farklar, müşterilere sağlanan fon getirilerinin ve kredi maliyetlerinin iki banka türü arasında ayrışmasına neden oluyor. Özellikle mevduat ve katılma hesaplarında müşteriye sağlanan getirinin belirlenme zamanındaki farklılık, doğrudan bir karşılaştırmayı zorlaştırıyor. Bu durum, parasal sıkılık düzeyinin belirgin değişiklik gösterdiği dönemlerde daha görünür hale gelmekte. Kredi faizleri ile kâr payı oranlarının ticari kredilerde daha uyumlu hareket ettiği, tüketici kredilerinde ise iki banka grubu arasındaki ihtiyaç kredisi uygulama farklılığı nedeniyle ayrıştığı gözleniyor."
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.