Tahvil deposu genişletiliyor
Merkez Bankası’nın menkul kıymet tesisi ve zorunlu karşılıklar kapsamında yaptığı değişikliklerin kredi faizlerinde bir miktar gerileme yaratması beklense de asıl etkisinin tahvil faizleri ile mevduat faizlerinde olması öngörülüyor.
Şebnem TURHAN
Merkez Bankası geçen haftanın son işlem günü bankacılık sektörüne yönelik regülasyonlarda değişime gitti. Böylece TL mevduat hedefine yönelik ek menkul kıymet tesisi yükseltildi, kredi faizi sınırında ek menkul kıymet tesisi limiti arttı, TL mevduat dönüşüm oranı ise yeniden devreye alındı. Merkez Bankası geçen yıl kasım sonunda TL mevduat dönüşüm oranına göre komisyon uygulamasını devreden çıkarmış TL mevduat oranına göre komisyon uygulamaya geçmişti.
Merkez Bankası’nın yeni kararı şu dört alanda değişiklik içeriyor;
TL mevduat oranı: Daha önce yüzde 50’den düşük TL mevduat oranı bulunan bankalar yüzde 10+7 olmak üzere yüzde 17 tahvil tesis yükümlülüğüne tabi idi. Şimdi bu oran yüzde 60 altına çekildi ve TL mevduat oranı yüzde 60’ın altındaki bankalar yüzde 17 tahvil tesis edecek. Yüzde 50-60 arası olarak tanımlanan sınır da yüzde 60-70 olarak güncellendi ve menkul kıymet tesis yükümlülüğü yüzde 5 olarak belirlendi. Yüzde 70’i aşan TL mevduat oranına sahip bankalar ise yüzde 3 menkul kıymet tesis edecek.
Faiz sınırı: Merkez Bankası hem ticari hem de ihtiyaç kredisi faizlerinde referans faiz oranının 1.8 katını aşan bankalar için yüzde 90 olan ek menkul kıymet tesis yükümlülüğünü yüzde 150 olarak yeniledi.
Böylece Merkez Bankası’nın yüzde 0,81 olan aylık referans faiz oranından bankacılık sektörünün yaptığı hesaplamalara göre ticari kredi faizinde yüzde 17,9’u, ihtiyaç kredisi faizinde ise yüzde 19,9’u aşan bankalar yüzde 150 tahvil alımı yapacak. 1.4 katı için uygulanan yüzde 20 oranında tahvil tesis şartı korundu bu da ticari kredi faizi için yüzde 14,2, ihtiyaç kredisi faizi için yüzde 17,9’u gösteriyor. TL mevduat oranı yüzde 70’in üzerinde olan bankalar ise yüzde 20 tahvil tutma şartından muaf tutuldu.
TL dönüşüm oranı: Kasım 2022’de kaldırılan TL dönüşüm oranına göre komisyon uygulaması geri geldi. Nisandan eylüle kadar belirli kademelerde TL dönüşüm oranına göre komisyon alınacak. Mart sonundaki TL mevduat oranı esas alınacak ve nisan ayı sonundan haziran sonuna kadar aylık yüzde 5, haziran sonundan eylül sonuna kadar aylık yüzde 3 dönüşüm sağlanması gerekiyor.
Dönüşüm hedefleri tutturulamadığında aradaki fark kadar tahvil tutma yükümlülüğü geldi. Nisan-haziran döneminde birikimli olarak yüzde 15, haziran eylül döneminde birikimli olarak yüzde 24 TL dönüşüm oranı hedefi yakalanamazsa yabancı para mevduatı üzerinden yüzde 5 ek menkul kıymet tesis şartı da getirildi.
Zorunlu karşılık: Tahvil yükümlülüğünün yanı sıra zorunlu karşılıklarda da değişiklik yapıldı. TL mevduat oranı yüzde 60 altında kalan bankalar yabancı para mevduatı için zorunlu karşılık oranları 5 puan artırılacak.
Peki bu yeni seviyeler bankacılık sektöründe ve Merkez Bankası’nda ne gibi değişiklikler getirecek? 4 kategoride incelenebilir:
KREDİLERİN SEYRİ VE FAİZİ: Merkez Bankası ticari ve ihtiyaç kredi faizlerine bir süredir menkul kıymet tesisi uygulaması getirmiş olmasına rağmen bankacılık sektörünün buna çok uyum sağladığı söylenemez. Merkez Bankası verilerine göre 31 Mart haftası itibariyle kurumsal kredi kartı ve KMH hariç ticari kredi faizi yüzde 14,5 seviyesinde bulunuyor.
Bu ortalama ticari kredi faizi yüzde 14,2 olan yüzde 20 menkul kıymet tesis zorunluluğunun sınırının üzerinde. Bunun yanı sıra ihtiyaç kredi faizleri de aynı hafta itibariyle yüzde 32,26 seviyesinde. Yani 1.8 katı olarak belirlenen yüzde 150 tahvil tesisi yükümlülüğünün faiz sınırı yüzde 19,9’un 12.4 puan üzerinde ihtiyaç kredisi faizi bulunuyor. Bankacılık sektörü tüketici kredilerinde iştahlı olsa da uzunca bir süredir KOBİ’ler hariç ticari kredi arzında çekimser davranıyor.
Yılın ilk çeyreğinde ticari kredilerde büyüme Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre yüzde 7,23 seviyesinde. TL cinsi ticari kredilerdeki büyüme ise ilk çeyrekte yüzde 9,1 olmuş. İlk çeyrekteki yüzde 12,52 enflasyon oranının altında büyüme göstermiş. İhtiyaç kredilerinde ise büyüme ilk çeyrekte yüzde 21,1 seviyesinde ve enflasyonun üzerinde. Merkez Bankası verilerine göre 13 haftalık yıllıklandırılmış ve kur etkisinden arındırılmış ticari kredi büyümesi ise yüzde 38,2 oldu. Tüketici kredilerinde ise 13 haftalık yıllıklandırılmış arındırılmamış büyüme yüzde 90. Bu değişiklik ticari ve tüketici kredilerinde sınırlı bir faiz indirimine yol açabilir.
Ancak bankacılık sektörü kaynakları zaten azalan kredi arzının olumsuz etkileneceğine dikkat çekiyor. Öyle ki kaynakların verdiği bilgiye göre bazı bankalarda ihtiyaç kredilerinde 70 bin liranın üzerinde kullandırım yapılmamasına yönelik yazılı talimatlar iletildi. 70 bin lira ihtiyaç kredisi faizlerinin menkul kıymet tesisi yükümlülüğünden muaf olduğu miktarı belirtiyor. Seçime kadar da bankacılık sektörünün kredi konusunda risk alması beklenmiyor.
MEVDUAT HACMİ VE FAİZİ: TL mevduatlarda 3 taraftan sıkıştırma geldi bankacılık sektörüne. Hem dönüşüm oranı, hem mevduat hedefi oranı, hem de yabancı para zorunlu karşılıkları arttı. Şu an bankacılık sektöründe TL mevduat oranı yüzde 59,2 seviyesinde. Kamu mevduat bankalarında yüzde 61,7, yabancı mevduat bankalarında yüzde 61,4, yerli özel mevduat bankalarında ise yüzde 55,1.
Yani yerli özel mevduat bankaları henüz yüzde 60’ı bile yakalayamamış diğer bankalar da yüzde 60’ı aynca geçmişken yeni düzenleme TL mevduat yarışını daha da hızlandıracak. Tabii bir de TL dönüşüm oranı hedefleri de tutturulmak zorunda. Bu Merkez Bankası verilerine göre ortalamada yüzde 29,2’yi geçen TL mevduat faizlerinin hızla yukarıya çıkması anlamına geliyor. Kur korumalı TL mevduat hesaplarında da faiz üst sınırı kaldırılmıştı. İki taraftan bankacılık sektörü kıyasıya bir rekabete girecek. Faiz oranlarında artık yüzde 35’in üzerinin konuşulması şaşırtıcı olmayacak.
MENKUL KIYMET, TAHVİL FAİZİ: Bankacılık sektörü zorunlu tahvil tesisi yükümlülüğü nedeniyle son dönemde menkul kıymet stokunu arttırdı. BDDK verilerine göre sektörde toplam menkul kıymetler yılsonuna göre yüzde 15,7 yani 371 milyar lira artarak 2 trilyon 737 milyar 84 milyon liraya yükseldi. Teminata verilen menkul değerler ise geçen yıl sonuna göre yüzde 28,5 yani 289.5 milyar lira arttı ve 1 trilyon 306 milyar 195 milyon liraya yükseldi. Bu zorunluluk tahvil faizlerinin de tek haneli seviyelere düşmesine neden olmuştu.
Ancak son haftalarda tahvil faizleri de yönünü yukarıya çevirmişti. 10 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 10,32, 5 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 11,07 seviyesinde bulunuyor. Yeni düzenlemeler daha fazla tahvil alımına zorlayacağı için yine tek haneli tahvil faizleri görülmesi muhtemel. Bunun yanı sıra yine geçen hafta Merkez Bankası teminat havuzunda bulunan TÜFE’ye endeksli kıymetlere uygulanan iskonto oranını yüzde 70’ten yüzde 80’e çıkardı. Ocakta yüzde 60’tan yüzde 70’e yükseltmişti.
Hazine bu hafta ilki bugün TLREF endeksli 5 yıl vadeli tahvilin yeniden ihracı olmak üzere 3 ihale düzenleyecek. Yarınki 3 yıl vadeli sabit kuponlu devlet tahvili ile 10 yıl vadeli sabit kuponlu devlet tahvili ihalelerinde oluşacak faiz piyasa tarafından dikkatle incelenecek. 5 yıl vadeli tahvilin yeniden ihracı ise 18 Nisan günü yapılacak ihalede olacak.
TCMB REZERVLERİ: Merkez Bankası toplam rezervleri 31 Mart haftası itibariyle 2.3 milyar dolar gerilemeyle 122 milyar 423 milyon dolara inmişti. IMF tanımlı net uluslararası rezervler ise 18.47 milyar dolar seviyesinde. Swap hariç net rezervler ise eksi 43 milyar dolar seviyesinde.
Yabancı para dönüşüm hedefi konulduğu için bankacılık sektörü kaynakları KKM’nin de desteğiyle Merkez Bankası rezervlerinde yukarı yönlü hareket bekliyor. Reuters'in haberinde ise tüm bankaların adım atması durumunda aylık 5-6 milyar dolar rezerve katkı sağlayabilecek mevduat değişimi olabileceği yer aldı.