Mevduatta faiz pazarlığı yapın ‘tabelayı’ değiştirin!
Merkez’in sürpriz faiz indiriminin ardından bankalar Türk Lirası mevduatlara uyguladıkları oranları aşağı çekti. İndirimlerin devam edip etmeyeceği merakla beklenirken uzun vade ve pazarlık seçenekleri mevduat yatırımcısına avantaj sağlayabilir.
Ufuk KORCAN
Merkez Bankası’nın eylül ayında yaptığı sürpriz faiz indirimi, özellikle parasını mevduat gibi sabit getirili yatırım araçlarında değerlendirenler için yeni bir dönemin başlamasına neden oldu. Türkiye’de yıllardır her ne kadar yeni yatırım araçları piyasalara sunulsa da tasarruf sahiplerinin büyük bölümü parasını ‘risksiz’ olarak gördükleri mevduatta değerlendiriyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) verilerine göre, haziran ayı sonu itibarıyla yurtiçi yerleşiklerin 5.8 milyar TL’lik tasarrufu bulunuyor. Bu tasarrufların yüzde 63’ü mevduatta, yüzde 30’u tahvil-bonoda, yüzde 7’si de hisse senedinde değerlendiriliyor.
ASLAN PAYI MEVDUATTA
Mevduatların yüzde 53.21’i döviz, yüzde 46.79’u da Türk Lirası cinsi tasarruflardan oluşuyor. Yani yurtiçi yerleşiklerin TL cinsi hesaplarda yaklaşık 1.8 trilyon TL’si var. Dolayısıyla çok sayıda vatandaş, faiz indirimi ve mevduat faizleriyle yakından ilgili. Son faiz indirimi kararından önce yatırımcıları faiz indiriminin yaklaştığı ve mevduatlarını yüzde 18.50-19.00 seviyelerinden uzun vadeli bağlamaları konusunda uyarmıştım. Şimdi gelelim bulunduğumuz duruma… 23 Eylül’deki karar sonrasında politika faizi yüzde 19’dan yüzde 18’e çekildi. Bu karar sonrasında mevduat faizlerinde de 100 baz puanlık düşüşler oldu.
HOŞ GELDİN FAİZİ YÜKSEK
Şu anda bankalar Türk Lirası mevduata yüzde 16-18.25 arasında değişen oranlarda faiz veriyor. Tasarruf sahipleri bankalarla pazarlık yapmayı unutmamalı. Çünkü pazarlıkla tabela faiz oranlarından 0.50-1 puan daha yüksek oranlar alınabiliyor.
Ayrıca birçok banka, mobil ve internet bankacılığı üzerinden açılan hesaplara daha yüksek faiz sunuyor. Dolayısıyla bu kanallar üzerinden mevduat yapmak da tasarruf sahiplerine avantaj yaratacaktır.
Avantaj sağlayabilecek bir diğer konu ise ‘hoş geldin faizi’ uygulamaları. Tabela faizleri her ne kadar yüzde 17.5 civarında yoğunlaşsa da bazı bankalar yeni müşterilerine yüzde 19 oranında ‘hoş geldin faizi’ veriyor. Bu arada TL mevduatları teşvik etmek için getirilen ve 30 Eylül’de son bulması öngörülen stopaj indiriminin 31 Aralık’a uzatıldığını hatırlatalım.
İndirimler devam edecekse uzun vade yapmak mantıklı
Eylül ayındaki indirim kararı sonrasında gözler 21 Ekim’deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Piyasalarda beklentilere bakıldığında bir konsensüsün olmadığı görülüyor. İsviçreli UBS, Merkez Bankası’nın yılsonuna kadar olan süreçte 50 baz puanlık bir indirim daha yapacağını düşünüyor. Barclays ise son çeyrekte 75’er puanlık 3 faiz indirimi yapacağı tahmininde bulundu. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun hafta içi yatırımcılarla yaptığı toplantıda kullandığı “Enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların Türkiye’de de etkisini yitireceğini öngörüyoruz” ifadesi faiz indirimlerinin sürebileceği beklentilerini güçlendirdi. Dolayısıyla faiz indirimlerinin devam etmesi halinde mevcut seviyelerden 6 ay ve daha uzun vadeyi seçmek olası indirimlerin yaratacağı getiri kaybının önüne geçecektir.
Borsada kritik seviyeler nerede?
Borsa İstanbul cephesinde moraller pek de iyi değil. Enerji fiyatlarındaki yükselişlerin yaratmış olduğu enflasyon endişeleri, ABD’de borçlanma limiti gelişmeleri ve Çin’de takip edilen Evergrande krizi küresel risk iştahını azaltmış durumda. Küresel piyasalardaki karışık seyre paralel BIST 100 Endeksi hafta içi 1371 puana kadar geriledi. Yılbaşından bu yana yüzde 10’a yakın gerileyen Borsa İstanbul, bu performansıyla diğer borsalardan negatif ayrışmış durumda. Endeks 1.370 puanın üzerinde tutunması halinde yükselişlerin devamı için 1.400 puanın aşılması gerekiyor. 1360, 1340 ve 1310 puan seviyeleri destek noktaları olarak öne çıkarken dirençler 1400 ve 1421 puanda.
Dolarda 8.80 TL seviyesi önemli
Faiz indirimi sonrasında yönünü yukarı çeviren dolar, hafta içi 8.95 TL’yi test etti ve ardından 8.90 TL’nin altına indi. Dolar endeksinin 8.94 seviyesi üzerinde seyrini sürdürmesi ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 1.50 seviyesi üzerinde seyrini koruması gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde baskı yaratıyor. Kurda 8.80 seviyesi altında yerleşik seyirler olmadığı sürece eğilimin yukarı yönde olmaya devam edeceği söyleniyor. Dolar/TL’de 8.90 ve 8.95 direnç seviyeleri olarak öne çıkıyor. Geri çekilmelerin tepki alımlarıyla karşılanması beklenebilir.