Doğru yatırımcıya doğru noktadan gidilirse para gelir
Pandemi dönemi finansmana erişimi kısıtlasa ve yabancının risk algısını yükseltse de Cranmore Partners Kurucu Ortağı Yusuf Macun Türkiye’ye aşina olan doğru yabancı yatırımcının çekilebileceğini belirtti.
Enerjisa’nın 650 milyon Euro’luk kredisine aracılık eden Cranmore Partners Kurucu Ortağı Yusuf Macun, pandemi döneminde finansmana ulaşımın en zorlu konu olduğunu dile getirerek “Türkiye gerek kredi notları gerek piyasa durumu nedeniyle bu noktayı hak etmiyor. Ancak Türkiye’yi bilen ve daha iyi kazanç isteyen yabancıyı çekebiliriz, önemli olan doğru yatırımcıya doğru noktalarda gitmek” diye konuştu.
Abu Dabi merkezli Cranmore Partners, finansal danışmanlık sektöründe çok deneyimli bir isim olan Yusuf Macun tarafından 4.5 yıl önce kuruldu. Şirketin Londra, İstanbul, Singapur, Delhi ve Madrid’de temsilcilikleri bulunan Cranmore Partners, enerji, su, yenilenebilir enerji kaynakları ve altyapı yatırımlarının finansmanı konusunda Ortadoğu ve Afrika bölgelerine odaklandı. Pandemi öncesinde de Türkiye ofisini faaliyete geçiren şirketin kurucu ortağı Macun, Türkiye’deki ilk işleri Enerjisa’dan da oldukça mutlu.
Türkiye’yi ‘hub’ olarak görüyoruz
Proje finansmanı danışmanlığı veren bir şirket olduklarını kaydeden Macun, “Genelde kredilendirme optimizasyonu, ticari kontratların yapılandırılması ve altyapı ihalelerinin optimizasyonunu yürütüyoruz. Marubeni, EDF, Masdar gibi global çapta büyük şirketlerle çalışıyoruz. Projelerde partner arama, genelde altyapı ve enerji projelerinin kredilendirilmesi etrafında dönen aktivitelerde destek veriyoruz. Dinamik ve kalifiye bir ekibimiz var. Enerjisa bizim açımızdan ve global açıdan önemli bir işlemdi. Türkiye’yi uluslararası işlemlerimizde kullanacağımız hub olarak görüyoruz ve altyapı için adımlarımızı atıyoruz. Sırf Türkiye piyasasında değil dış pazarlarda da kullanmak için ekibimizi büyütüyoruz. Amacımız aynı zamanda bundan sonra Türkiye piyasasına da odaklanmak Enerjisa projesi gibi sektörde fark yaratacak daha fazla projeye imza atma amacındayız. Piyasasının nabzını tutarak, katma değer yaratacak işlemler gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Macun, finansmanın pandemi döneminde en zorlu konu olarak öne çıktığına dikkat çekerek uluslararası piyasaya çok ciddi nakit pompalandığını ve faizlerin düştüğünü hatırlattı. Macun, borçlanmaya yatkın bir global ortamın tekrar oluşmakta olduğunu gördüklerini ancak aynı zamanda yatırımcıların ve kredilendirme kuruluşlarının riske bakış açısının biraz katılaştığını vurguladı.
Nakit yaratma kapasitesi önemli
Hükümet desteği olmasına rağmen bazı sektörlerde ekonomik aktivitelerde çöküntü başladığını kaydeden Macun, “Mesela havayolları sektörü olumsuz etkilenirken, sağlık ve teknoloji sektörleri ön plana çıktı. Bu dönemde finansman ihtiyacınız varsa ticari konularda güçlü olmanız gerekiyor. Enerjisa’da bu vardı. Genelde borçlanma parametrelerini uçlara götürmeyen bir yapılanmanız varsa, makul düzeyde nakit yaratma kapasiteniz varsa cazip görünüyorsunuz. Tabii burada önemli bir finansör işin içindeyse diğerlerinin de ilgisini çekiyor. Bizim işimiz önemli kırılım noktalarında pozitif dinamiği yaratmak. Yerel ve uluslararası bankalar, kalkınma bankaları başvurduğumuz önemli kaynaklar arasında yer alıyor” dedi.
Türkiye bu noktada olmayı hak etmiyor
Macun, Türkiye’de de finansman ihtiyacının elzem bir konu olduğunu vurgulayarak finansman çekebilmek için ticari konularda öncelikle işin ve nakit kapasitesinin güçlü olması gerektiğini ihracata yönelik iş planının da dikkat çekici bir unsur olduğunu belirtti. Macun, şöyle konuştu: “Nakit yaratma kapasitesi iyiyse kreditörlere bir şekilde cazip görünüyorsunuz. Bu konuda sürü psikolojisi de var tabii ki. Bir iki tane önemli finansör işin içinde olmaya başlamışsa diğerlerinin de ilgisini çekebiliyor. Uluslarararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), İslami Kalkınma Bankası Türkiye’ye hala çok yakınlar. Doğru projeler için prestijli bir bankacılık sektörü var.”
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının bakışının da etkili olduğunu dile getiren Macun, “Türkiye bu noktada olmayı hak etmiyor. Türkiye’yi bilen altyapısına hakim yabancının bakışı zaten farklı. Onlar Türkiye’ye aşina. Türkiye’yi Gana gibi ülkelerle aynı kademede derecelendirmek haksızlık. Pandemiden yavaşlasa da biraz daha fazla risk alma, biraz daha fazla para kazanma arayışında olan yabancı yatırımcı halen daha ilgili. Doğru yatırımcıya doğru noktalarda gitmek lazım. Bunu görebilen doğru borç verme fırsatları olan çok yabancı yatırımcı bulunuyor” dedi.
Temiz enerji projeleri öne çıkıyor
Yusuf Macun, hedef pazarlarındaki birçok ülkenin pandemiden çıkış yolu olarak sürdürülebilir altyapı yatırımlarını artırma yoluna gittiğini dile getirerek “Avrupa dahil olmak üzere tüm bu pazarlarda temiz ve sürdürülebilir altyapı yatırımları ile ekonomiyi de canlandırma girişimleri gözlemliyoruz. Biz de özellikle temiz enerji yatırımları alanında uzmanlaştığımız için piyasaya iyimser bakıyoruz” dedi.