Dar alanda sıkışan borsa, çıkış için eylülü bekliyor

18 Temmuz’da rekor seviyesini 11.252 puanla gören BIST 100 endeksi, 1 ayı aşkın süredir 9.700-10.200 puan arasına sıkışmış durumda seyrediyor. EKONOMİ’ye konuşan piyasa uzmanları, yeni bir hikaye eksikliğinin borsada yükselişi zorlaştırdığını belirtiyor. Uzmanlara göre, Ağustos’ta büyük hisse satışını yapan yabancı yatırımcının, borsaya kalıcı olarak gelmemesi de düşüş trendinde etken. Eylül’ü işaret eden uzmanlar, TCMB’nin faiz kararı ve Fitch ve S&P’nin not artırımlarının borsayı olumlu etkileyeceği görüşünde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dar alanda sıkışan borsa, çıkış için eylülü bekliyor

ŞENAY ZEREN

Yaklaşık 3 aydır 10.000-11.000 dar bant aralığında hareket eden Borsa İstanbul, ‘Kara Pazartesi’ olarak da ifade edilen ve sert satış baskısı altında kaldığı günden bu yana, kayıplarını telafi edemiyor. Peki, ‘Borsada sıkışma ne zaman sona erer?’ ya da başka bir ifadeyle ‘Borsada yükseliş ne zaman başlar?’

Küresel piyasalarda Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz artırım kararıyla başlayan sarsıntı, 5 Ağustos’ta tarihi düşüşlere sahne olurken; Borsa İstanbul’da da sert bir satış dalgası yaşanmıştı. O günden bu güne küresel piyasalarda toparlanma gözlenirken, aynı etki Borsa İstanbul’da gerçekleşmedi.

Borsa İstanbul, 18 Temmuz’da rekor seviyesini 11.252 puana çekerken, sonrasında bir düzeltme hareketi içine girdi. BIST100 endeksi, küresel çalkantının yaşandığı 5 Ağustos’tan bu yana yüzde 4, tarihi zirvesinden önceki günkü kapanışına göre ise, yüzde 11 değer kaybetti. 2019 yılından bu yana ilk kez 4 hafta üst üste gerileyen Borsa İstanbul, hem kritik hem de psikolojik seviye olan 10.000 puanın üzerinde bir türlü kalıcılık sağlayamazken, uzmanlar yükseliş için yılın son çeyreğine işaret ediyor.

Not artırımları olumlu etkiler

Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) Türkiye’yi gri listesinden çıkarması ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu iki kademe birden artırması geride kalırken; yeni bir hikâye eksikliğinin borsada yükselişi zorlaştırdığı değerlendiriliyor. 9 Ağustos haftasında son 2 ayın en büyük hisse satışını yapan yabancı yatırımcının, borsaya kalıcı olarak gelmemesi de düşüş trendinde etken olarak bulunuyor.

Öte yandan, kredi derecelendirme kuruluşları Fitch’in 6 Eylül’de, S&P’nin ise 1 Kasım’da Türkiye için ‘not gözden geçirme takvimi’ bulunurken, buradan gelmesi beklenen kredi not artırımları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yılın son çeyreğinde faiz indirimlerine başlayabileceğine yönelik olasılıklar borsayı destekleyecek faktörler olarak önceliklendiriliyor.

UZMANLAR EYLÜL AYI VE SON ÇEYREĞİ İŞARET ETTİ

CUMHUR ÖRNEK – BAŞKENT MENKUL GENEL MÜDÜRÜ: 10.100 üzerindeki haftalık kapanışlar dikkatle takip edilmeli

Merkez bankalarının finansal istikrarı koruma adına attığı adımlar ve yaptığı sözlü yönlendirmeler, piyasa oyuncularının risk iştahını artırarak küresel piyasalarda tek yönlü pozisyonların aşırıya kaçmasına neden oluyor. Bunun en son örneğini 5 Ağustos günü yaşadık; Japon Yeni alımlarıyla tetiklenen derin volatilite, önümüzdeki dönemde artan opsiyon primleri olarak iz bırakacak.

Yurt içi hisse senedi piyasamızda ise, değişen sahiplik yapısının getirdiği zorluklar, Borsa İstanbul’da net bir şekilde görülüyor. Küresel volatilite sonrası oluşan boşluğu, henüz kapatamadık. Enflasyon muhasebesine geçişin finansallara etkisi ve para politikasında atılan adımların reel sektöre gecikmeli yansımaları, yeni bir yükseliş trendinin oluşmasında en büyük iki engel olarak karşımıza çıkıyor.

Diğer taraftan, yüksek faiz ortamında 12 aylık değerleme farklarına baktığımızda, pozisyon taşımanın ve burada yapılacak bir zamanlama hatasının bedelinin yüksek olacağını unutmamak gerekir. Dolayısıyla, yatırımcıların hacim artışı ve yabancı ilgisiyle desteklenen finansal iklimde, 10.100 üzerindeki haftalık kapanışları dikkatle takip etmelerini öneririm.

TONGUÇ ERBAŞ - AHLATCI YATIRIM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Son çeyrekte borsadaki sıkışma sona erebilir

Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararıyla küresel borsalarda yaşanan dalgalanmanın ardından, piyasalarda toparlanma gözlenirken, Borsa İstanbul bu ivmeye ayak uyduramadı. Çoğunluğu zayıf gelen ikinci çeyrek bilançolarını yakından takip ettiğimiz BIST 100 endeksinde, majör yükselen trend desteğinin aşağı kırılması, teknik satış baskısının artmasına neden oldu. Endeksin 10.200-9700 aralığında sıkışmış bir görünüm sergilemesi, yukarı yönlü bir hareketi tetikleyebilecek güçlü bir katalizörün eksikliğini hissettirdi. Bu noktada, cuma günü Jackson Hole’da konuşma yapacak olan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın güvercin tonlu açıklamaları, piyasalarda olumlu bir etki yaratabilir.

Yurt içinde ise, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yıl sonuna doğru olası faiz indirim beklentileri ve Fitch ile S&P’nin kredi not artırımları gibi gelişmeler, borsadaki sıkışmayı sona erdirebilecek faktörler olarak öne çıkıyor. Özellikle, ABD ve diğer baskın ekonomilerde para politikalarının sıkılaştırıcı görünümden gevşetici bir eğilime dönmesi durumunda, yılın son çeyreğinde Borsa İstanbul’da bu sıkışmanın sona erdiğini görebiliriz. Aşağı veya yukarı kırılımlarda BIST100 Endeksinde işlem hacmi 100 milyar TL üzerinde gerçekleşmesi ve yurt dışı piyasalarda risk algısında toparlanmanın devam etmesi ağustos sonu, eylül ayı başı gibi dar bant içindeki sıkışmayı sonlandığı dönem olabilir.

ERAL KARAYAZICI - INVEO PORTFÖY FON YÖNETİM MÜDÜRÜ: Eylülde 10.000 puan etrafındaki seyrine son verebilir

Borsa İstanbul, temmuz ortası ulaştığı 11.250 zirvesinden üç haftada 10.000 yakınlarına geriledikten sonra, yatay bir seyre girdi ve 12 gündür 9800-10.100 bandı içinde mekik dokuyor. Bence bu bandın içinde uzun süre kalması güç. Önce altında bir seviyeye geri çekilerek (9300-9500 aralığı olabilir) veya bunu yaşamadan direkt yukarı yönelerek, eylül ayından itibaren 10.000 puan etrafındaki seyre son verme ihtimalini yüksek buluyorum. Yılın son çeyreğinde borsanın göstereceği performans üzerinde dış iklimin destekleyici bir etken olacağını, hisse senedi kazançlarına yönelik olası bir vergi düzenlemesinin ise bu parkur içinde geçici yeni bir medcezir yaşanıp yaşanmayacağı hususunda belirleyici olacağını düşünüyorum.

Finans