Çare sınır koymak değil, fonlara çekidüzen vermek
Borsa İstanbul’da halka arzlara gelen olağanüstü talep ve hisselerin ilk işlem gününden itibaren soluksuz yükselişine yol açan davranışlar, tartışma gündeminin üst sıralarındaki yerini koruyor.
Şebnem TURHAN
Halka arzlardaki dağılım, fonların akıl almaz getirileri piyasanın yeni düzenleme beklentilerini artırdı. SPK kaynakları bireysele tahsisatın artırılmasını tavsiye ettiğini söylerken piyasa uzmanları çözümün kurumsal yani fonları sınırlamak değil çekidüzen vermek olduğunu vurguladı.
Yüzbinlerce yeni yatırımcının hücum ettiği ancak 2023 ile birlikte kayıplarla karşı karşıya kaldığı Borsa İstanbul’da halka arzlara ilgi halen çok yüksek. Nitekim bu hafta halka arzı tamamlanan Bülbüloğlu Vinç’e bireysel yatırımcıdan 220.6 kat talep geldi. Ancak halka arzlarda serbest fon olarak yer alan kurumsal yatırımcıların yüksek pay alması ve büyük getiriler elde edilmesi de tartışılıyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) kaynakları bireysel yatırımcılara yönelik tahsisat oranlarının yükseliş eğiliminde olduğunu, şu an için halka arzlarda böyle bir yönlendirmenin bulunduğunu, ancak karar ya da düzenleme olmadığını belirtti. Buna karşılık piyasa uzmanları ‘gerçek’ kurumsal yatırımcıların binlerce bireysel yatırımcı açısından başvuru yaptığına, yabancının olmadığı piyasada da likiditeyi kurumsal yatırımcının sağladığına işaret ediyor. Peki çözüm ne olmalı?
“Bireysele çok verince tahta gitmiyor”
Piyasa uzmanlarının verdiği bilgiye göre öncelikle geçmiş dönemlerdeki sonuçlar gösteriyor ki bireyselin payının çok olduğu halka arzlar borsada ne kazandırıyor ne kaybettiriyor. “Bu tür dağıtımın olduğu halka arzlar gitmiyor” diyerek durumu özetleyen kaynak kurumsal olmayınca hissenin yönsüz kaldığını bunun sonucunda ise genellikle patronların birileriyle anlaşarak hisse hareketini sağlamaya çalıştığını ve daha büyük sıkıntıların ortaya çıktığını ileri sürdü. Halka arz çılgınlığının yaşandığı şu dönemde bireysele dağıtımı artırmanın makul bir uygulama olduğunu ama tahta açısından mantıklı olmadığını vurgulayan piyasa uzmanı asıl olarak yapılması gerekenin kurumsal fonları sınırlamak değil çeki düzen vermek olduğuna işaret etti.
Bir piyasa uzmanı, yanlış noktaya bakıldığını belirterek özellikle EKONOMİ Gazetesi’nin dünkü manşetinde de yer aldığı gibi yüzde 400’ün üzerinde getiri sağlayan fonların gerçekten yatırım fonu olmadığını savundu. Bu fonların vergiden kaçınan ve isminin duyulmamasını isteyen yüksek para sahiplerinin yatırım enstrümanı haline geldiğini iddia eden piyasa uzmanı, öncelikle bu fonlara kurucu sayısı sınırlaması getirilmesi gerektiğini vurguladı. SPK’nın 50 kişi sınırına karşılık piyasa uzmanı şu örneği verdi: “50 kişi sınırı getirildi ama fonların kuruluşu 300 milyon liradan başlıyor. 290 milyonu 1 kişiden kalanı 49 kişiden alıp fon kurarsan yine aynı noktaya gelir. Bu fonlara düzenleme getirilmesi lazım. Öncelikle serbest fon değil endeks fonu, para piyasası fonu olmalarını sağlamak gerekiyor” diye konuştu.
Yabancı yatırımcının Türkiye piyasalarından son dönemde sürekli çıkış yaptığını Borsa İstanbul’daki payının da yüzde 29,5 ile tarihi en düşük seviyelerinde kaldığı bilgisini veren piyasa uzmanı, bu nedenle kurumsal yatırımcının yani fonların likidite için piyasada bulunmasına ihtiyaç olduğunu da dile getirdi. Piyasa uzmanı ancak fonların yapısının mutlaka değiştirilmesi gerektiğine işaret ederek SPK’nın çok daha ciddi adımlar atması gerektiğini, hatta sağlıklı bir piyasa isteniyorsa borsanın bir miktar düşmesinin de sineye çekilmesi gerektiğini kaydetti. Kısa vadeli çözümlere odaklanıldığını kaydeden piyasa uzmanı bunun da uzun vadede işleri daha kötüye götürdüğünü söyledi.
Üst üste halka arz yapılması tartışılmalı
Bilgi veren bir başka piyasa uzmanı ise ilk sorunun bu kadar üst üste halka arza izin verilmesi olduğunu vurguladı. Uzman, yabancı yatırımcının bulunmadığını, içerideki likiditenin de yetersiz olduğunu dile getirerek finansal okuryazarlık da bu kadar düşükken üst üste halka arz olmasının doğru olmadığına işaret etti. Bu kadar üst üste halka arzın bu olaylara sebep olduğunu vurgulayan piyasa uzmanı, ikinci olarak da serbest fonlara alokasyon yapılmaması gerektiğini diğer fonlara ise minimum elde tutma satmama süresi verilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca piyasa uzmanı, nakit dışında teminat da kabul edilmemesi gerektiğini kaydederek bu adımların atılması durumunda çok daha sağlıklı bir piyasa yapısına kavuşulacağına dikkat çekti. Bir diğer piyasa uzmanı da belli bir yatırımcı üzerindeki kurumsal yatırımcılara da hak tanınması gerektiğini dile getirerek bazı fonların binlerce yatırımcı adına halka arzlara katıldığına işaret etti.