Borsada ikinci yarı şimdi başladı: İşte portföy önerileri

Şenay ZEREN

Piyasalar açısından 2023 yılı, seçimden önce ve seçimden sonra olarak ikiye ayrılırken, Cumhurbaşkanlığı seçiminin geride kalmasıyla yatırımcı yılın ikinci yarısına odaklanmaya başladı.

Yeni kabine geçtiğimiz cumartesi günü açıklandı. Piyasalar için, Maliye ve Hazine Bakanlığına Mehmet Şimşek’in atanması kritik önemdeydi. Şimşek’in, bakanlığın devir teslim törenindeki konuşmasında, “Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” ve “Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkemiz olacaktır” cümleleri öne çıktı.

Bakan Şimşek’in bu mesajları,  piyasada olumlu bir karşılık buldu ve ilk işlem gününde yüzde 5’in üzerinde değer kazanan Borsa İstanbul, yükselişine devam ederek, 5.600 seviyelerini test etti. 

Türkiye’nin kredi risk primi (CDS), yüzde 10’a yakın gerileyerek 12 Mayıs’tan bu yana ilk kez 500 baz puanın altına geriledi. 

Dolarda yükseliş ise daha belirginleşti. Kur bugün 23 seviyelerinin üzerine çıktı. Uzmanlara göre kurda 'normalleşme' trendi izleniyor.

Piyasalar artık, Mehmet Şimşek'e ekonomi kadrosunda eşlik edecek isimleri bekliyor. Şimşek'in, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yönetiminde değişiklik yapmayı planladığı konuşulurken; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu'nda (SPK) da değişiklikler olabileceği belirtiliyor. Piyasalar, yapılan açıklama ve kadro değişikliklerinin yanı sıra, uygulamada neler yapılacağını da yakından takip edecek.

Yurt içi piyasalarda volatilite yüksek seyretmeyi sürdürürken; Borsa için, ‘İkinci yarı şimdi başladı’ demek çok da yanlış olmayacaktır. Uzmanlar, ikinci yarıda borsada yükselişin süreceği ve yeni tarihi rekorların görülebileceğinin altını çiziyor. Ayrıca, otomotiv, havacılık, çimento, perakende ve bankacılık sektörlerinin de öne çıkması bekleniyor.

Nasıl bir portföy sepeti oluşturulmalı?

Peki, yabancı yatırımcıyı yeniden aktif rolde görebilmemiz için nasıl bir zemin oluşması gerekiyor; yatırımcı portföy sepetini oluştururken hangi enstrümanlara yönelmeli? Tuncay Turşucu, Eral Karayazıcı ve Vahap Taştan ile konuştuk.

2023 yılını seçimden önce ve seçimden sonra olarak ikiye ayırıyorduk. Seçim belirsizliği geride kaldı ve yeni kabine belli oldu. Peki, yılın ikinci yarısında borsada nasıl bir seyir bekliyorsunuz, hangi sektörler öne çıkabilir?

Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Tuncay Turşucu: Piyasalarda Mehmet Şimşek ile birlikte rasyonel bir para politikası ve ekonomi yönetimi beklentisi oluştu. Borsa bunu satın alıyor ve bir süre daha devam edebilir. Yılın ikinci yarısında endekste pozitif seyirlerin devam etmesini bekliyorum. 5700 seviyesindeki zirve direncimizi geçebiliriz. Bu yıl Otomotiv, Havacılık, Çimento ve perakende sektörlerinin öne çıkmaya devam etmesini bekliyorum.

Inveo Portföy Fon Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı: Borsa İstanbul, 2022 yılını 295 dolar seviyesinde tamamlamıştı. Şimdi 248 dolar. Ben ikinci yarıyılda 285 dolara yükselmesini muhtemel buluyor, yılı 350 dolara yakın bir seviyede tamamlamasının da mümkün olduğunu düşünüyorum. Banka hisseleri bu parkurda favorim.

Yatırım Finansman Menkul Değerler Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Bölümü Yönetmeni Vahap Taştan: Piyasalar seçim belirsizliğinin kalkmasını ilk etapta bir öngörülebilirlik algısı ile birlikte yükselişle fiyatladı. 4500 – 4600 bandından başlayan ve 5400’lere kadar devam eden endeks hareketi ki yaklaşık yüzde 15’lik bir yükseliş söz konusu, piyasa açısından kalkan bir belirsizliğin fiyatlaması olarak görülebilir.

İki noktayı önemsiyoruz. Birincisi kurda son haftalarda artan yukarı eğilim ve volatilite. Seçim sonrası yabancı ilgisinde oldukça sınırlı bir hareketlenme var. Yabancı yatırımcı başta olmak üzere yerli yatırımcı da kurda dengenin nerede oluşacağını bekleyebilir. İkinci olarak ise, makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde ekonomide soğutma dönemine girilecek olunursa; kur fazlası ve döviz geliri olan şirketler ile birlikte ekonomik büyümeye duyarlılığı daha düşük sektörler bu yıl ön plana çıkabilir.

Borsada yabancı yatırımcı, rekor düşük seviyelerde. Yabancıyı yeniden aktif rolde görebilmemiz için sizce nasıl bir zeminin oluşması gerekiyor?

Tuncay Turşucu: Yabancıların payının artması için ekonomi yönetiminin eylem haritasının ilan edilmesi gerekiyor. Bu noktada OVP önemli olacak. Büyük ölçüde yabancılar OVP'yi ve TCMB'nin hareketlerini görmek isteyecektir. En önemlisi söylenenlerden daha çok yapılanlara odaklanacaklar.

Yabancı payının bulunduğu düşük seviyelerden bir miktar daha yukarı gitmesini bekliyorum. Ancak bu kısa vadeli sıcak fonlar olacaktır. Çok daha büyük ve uzun vadeli yabancı fonların mevcut Başkanlık rejimi devam ettiği sürece kalıcı olarak geleceklerini şimdilik düşünmüyorum. Kurumların özerkliğini yasa ile güvence altına alan yasal düzenlemeler yapılırsa o zaman tekrar gözden geçirilebilirler.

Eral Karayazıcı: Öncelikle kurun onlar adına tercih edilir bir noktada olmasına ihtiyaç var. İkincisi şüphesiz enflasyon ile mücadelede güven veren bir yol haritası olacak. Bu da çok zor gözükmüyor.

Vahap Taştan: 2023 yılı başından bu yana hisse senedi piyasasında yabancı çıkışı 1,5 milyar dolara yakın. Kademeli olarak çıkan paranın sınırlı bir kısmının girmesi beklenebilir. Yerli ve yabancı yatırımcı açısından Ortodoks para politikasına geçiş kritik bir eşik oldu. Faiz ve rezervlere dair izlenecek politikalar ana gündem maddesi olacaktır.

Yatırımcıya nasıl bir portföy sepeti öneriyorsunuz? Sepette riski dengelemek için hangi yatırım enstrümanları bulundurmalı ve yatırımcılara önerileriniz, uyarılarınız neler olur?

Tuncay Turşucu: Yatırımcıların nakitte kalmaları büyük hata olur. Hisse senedi yüzde 60, yüzde 30 faiz ve yüzde 10 yabancı hisse fonu olabilir.

Eral Karayazıcı: Borsa İstanbul yatırımlarını dengeleyecek en rasyonel yurt içi seçenek, KKM. Türkiye’deki negatif senaryolara karşı güçlü bir koruma kalkanı. Türk lirası pozitif senaryolarda ise, fonlama getirisi sağlayarak maliyetsiz bir sigorta özelliği taşıyor.

Bunun yanında, ikinci yarıyılda dolar bazında yüzde 25 getiri potansiyeli taşıyan gümüşün ilgi çekici bir alternatif olduğunu düşünüyorum.

Vahap Taştan: Yatırımcılarımıza önerdiğimiz portföy sepeti hisse ağırlıklı olmaya devam ediyor. Buna ek olarak, döviz tarafında Euro’yu ve altını dolar karşısında ucuz görmekle birlikte portföyü dengelemek adına Euro ve altın ağırlıklı bir döviz ağırlığı da eklenebilir. Enflasyonda bir süre daha ataleti konuşacağız. Bu nedenle döviz geliri olan, ekonomik büyümeye duyarlılığı nispeten düşük ve enflasyonist dönemde öne çıkan sektör ve şirketleri ön planda tutabiliriz. Bu noktada Yatırım Finansman Menkul Değerler olarak yatırımcılarımıza sunduğumuz model portföyümüz mevcut.