Hisse alanın %44’ü, fon alanın %79’u 'endeks üstü' kazandı
Enflasyondaki bozulmayla beraber yatırımcı tasarruflarını korumaya çalışırken, hisse senetleri en çok dikkat çeken enstrümanlardan biri olarak görülüyor. Diğer taraftan, hisse senedi fonları da getirileriyle öne çıkıyor. Piyasa uzmanları, tek tek bazı hisselerde aşırı yükselişler görülse de, fonların getirisinin daha güvenli olduğunu vurguluyor.
ŞENAY ZEREN
2022’de yüzde 200’e yakın getiri sağlayan Borsa İstanbul, bu sene de yatırımcısını enflasyondan koruma yolunda. Bunun yanında yatırım fonlarındaki yükseliş oranları da dikkat çekiyor.
Her borsaya girenin kazanacağı gibi bir durum söz konusu olmazken, bu noktada sektör ve şirket seçiminin önemiyle beraber, finansal okuryazarlık öne çıkıyor. Yatırımcının borsada doğru şirket seçimi için, araştırma ve şirket faaliyet raporlarını okumalarının yanında, şirket hisselerini pahalı bir seviyeden almadığına dikkat etmesi kritik önemde bulunuyor. Bununla birlikte borsada büyük kazançların uzun vadeli yatırım ile mümkün olunabileceğini de unutmamak gerekiyor.
Eğer yatırımcı finansal okuryazarlığa sahip değilse ya da yeteri kadar bilgiye sahip ancak portföyünü yönetecek zamanı yoksa, bu noktada yatırım fonlarını yöneten profesyonellerle çalışması daha doğru bir seçenek olabiliyor. Böylelikle, kişi riskini minimize edebiliyor. Yatırım fonları, genel hatlarıyla portföyün çeşitlendirilmesi ilkesine dayanırken; hisse senedi fonları ise yüzde 80 ağırlıkla, pay senediyle yönetiliyor.
Yatırımcı, hangi aracı kurumla çalışıyor olursa olsun, Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu (TEFAS), üzerinden istediği kurumun fonuna kolaylıkla ve güvenle erişerek işlem yapabiliyor. Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) izniyle Türkiye’de kurulmuş ve sermaye piyasasında faaliyette olan tüm yatırım fonlarına ulaşma imkânı sağlayan, 2015 yılında faaliyete geçen TEFAS, Takasbank tarafından işletiliyor.
Uskuay: Portföy şirketleri büyüme ve yatırım odaklı
● EKONOMİ’nin sorularını yanıtlayan Allbatross Portföy Fon Yöneticisi Gökhan Uskuay , “Bu soruyu, yılbaşından bu yana getirilere bakarak cevaplayabiliriz. BIST100 yılbaşından bu yana yüzde 40,50 seviyesinde bir artış gösterdi. BIST100 hisselerinin sadece 44 tanesi endeks üzerinde bir getiri sağladı. Yani, rastgele hisse senedi seçen bir yatırımcı yüzde 44 olasılıkla endeksi yenmiş olabilir. TEFAS’a açık, yüzde 80 minimum hisse taşıması zorunlu olan 81 hisse senedi yoğun fonun 17 tanesi endeksin altında getiride kalmış. Yani, ‘Rastgele BIST100 hissesine yatırım yapanların yüzde 44’ü endeks üstü getiri sağlarken, rastgele fona yatırım yapanların yüzde 79’u endeks üstü getiri sağladı’ sonucuna ulaşabiliriz. Yatırımcının, fonlara göre daha fazla getiri sağlamak için ödeyeceği donanım, data, işlem komisyonu, elektrik, her şeyden önemlisi ailesinden ve kendisinden ayıracağı zaman ile stres yönetiminin ekstra götürüleri olduğunu da unutmamak lazım” sözleriyle değerlendirdi. Uskuay şöyle devam etti:
“Portföy yöneticileri, geçmiş deneyimleri ve bilgiye erişimleri ile bireysel yatırımcılara göre daha tecrübeli ve profesyonel. Geçtiğimiz yıl yönetmeye başladığım fonum yüzde 248 getiri sağlarken, BIST100 yüzde 144,5 getiri sağlamıştır. Aradaki getiri farkı; risk yönetimi, hisse ve sektör seçimleri ile tecrübeden kaynaklanmaktadır. 20 yılı aşkın bir çalışma sonucu emekli olmuş, eski bir aracı kurum çalışanı olarak şunu söyleyebilirim; aracı kurumlar kârlarını işlem komisyonu ile maksime ederken, portföy yönetim şirketleri daha getiri ve büyüme odaklıdır."
Karayazıcı: Kriterlere göre oranlama yapılmalı
● Inveo Portföy Fon Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı ise şu açıklamayı yaptı: “Şüphesiz hisse mi fon mu sorusunun yanıtı yatırımcının bilgi düzeyi, finansal piyasalara zaman ayırma olanağı ve beklentisine göre değişiyor. En geniş kesim, bilgi düzeyi kısıtlı ve zaman ayırma imkanı düşük olan yatırımcılar. Bu kesimin, önemli bir ağırlığı hisse senedi fonlarına vermesi, çok düşük bir ağırlıkla hisse senedi alması daha rasyonel. Çok düşük ağırlıkla hisse senedi yatırımı da yapmaları bir yandan sahip oldukları fonların performansı hakkında daha gerçekçi değerlendirme yapmalarına yardımcı olur, bir yandan da deneyim edinmelerine imkan sağlar. Bilgi düzeyi yüksek olup finansal piyasalara zaman ayırabilen yatırımcılar içinse, fon&hisse senedi dağılımında dengeli bir hal bence daha doğru. Fonlarının çok önemli bir bölümü hisse senedi fonu veya tahvil fonu gibi düzenli olarak belirli alanlara yoğunlaşan yatırımları gerçekleştiriyor. Bu ürün gamı içinde, doğru alan tercihinde bulunması gereken yatırımcıların vadeleri uzun değilse yine finans bilgisine sahip olmalarına ihtiyaç var.”
Özşahin: Cevabım hisse senedi fonları
● Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Batuhan Özşahin, hisse senedi mi yoksa hisse senedi fonları mı? sorusunun yatırımcılar için her zaman zor soru olduğunu belirterek, “Benim ilk cevabım hisse senedi fonları olacak. Yatırımcılar açısından piyasayı devamlı takip ediyor olmak, hangi sektörlerin, hangi şirketlerin daha iyi performans göstereceğini yapılan araştırmalardan okuyup bulmaları daha zor. Profesyonellerse tüm çalışma vakitlerini bu işe ayırarak en iyi getiriyi sağlamaya çalışıyorlar. Sene başından beri baktığımızda BIST100 endeksi, yüzde 39,7 getiri sağlamış. Tabii ki bunun içinde endeksten daha yüksek performans gösteren hisseler de var. Ancak bir risk dağılımı olabilmesi açısından birkaç tane hisse yerine bir fonla ilerlemek daha mantıklı. Yılbaşından beri getirisi en yüksek olan TEFAS’taki 10 fonun yüzde 69,37 getiri sağladıklarını görüyoruz. Bu da neredeyse BIST’teki getirinin iki katı demek. Hangi sektörlerin daha iyi performans göstereceğini takip etmek profesyonellerin işi” dedi.
BAL: ANAHTAR KELİME DOĞRU HİSSE SEÇİMİ
● “Ekonomi politikalarındaki normalleşme, kademeli sıkılaşma süreci, yabancı ilgisindeki kademeli iyileşme ve yurt içinde düşen mevduat faizleri ve enflasyonist ortamın etkisiyle orta vadede Borsa İstanbul’un cazibesini ve potansiyelini koruyacağı kanısındayız” diyen Phillip Capital Araştırma Müdürü Onurcan Bal, “Yatırımcıların orta vadeli bakış açısıyla oluşturacakları portföy dağılımlarında hisse ağırlığının yüksek tutulması gerektiğini değerlendiriyoruz. Elbette bu noktada doğru sektör ve hisse seçimi, önem taşımaktadır. Bu noktada bu analizleri yapabilecek imkân ve zamanı olmayan veya aktif bir portföy yönetimini düzenli olarak yapamayacak yatırımcıların, profesyonel kişilerce belirli kurallara göre yönetilen hisse senedi fonlarının tercih etmesi daha sağlıklı olacaktır. Yatırımcılar, TEFAS üzerinden hisse fonlarını inceleyerek fon büyüklüğü, geçmiş dönem performansı, alım – satım süreleri gibi bilgileri inceleyebilir ve yatırım hesapları üzerinde hisse fonlarına yatırım yapabilirler. Hisse senedi almak ile hisse fonu almak arasında mantık olarak önemli bir fark bulunmamakta ve her iki yatırımda hisselerdeki yükselişten getiri sağlamayı hedeflemektedir” şeklinde konuştu.
Bal konuşmasına şöyle devam etti, “Hisse senedi yatırımında doğru hisse seçimi ile borsanın genel getirisinin çok daha üzerinde getiriler sağlanabilmektedir. Ancak buradaki anahtar kelime doğru hisse seçimidir. Aksi durumda endeksin getirinin altında getiriler de oluşabilir. Hisse fonları birçok hisseye yatırım yaparak riskini dağıtmakta ve tek bir hisseye yatırım yapmaya karşın daha güvenli bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda hisse fonlarının temettü, sağlık sektörü, elektrikli araç sektörü gibi farklı çeşitleri bulunmakta olup, temalı yatırımlar ya da yurt dışı hisselere yatırım da fonlar aracılığıyla mümkün olmaktadır.”