Bankalara TL mevduat oranı hedefinde artırım yolda
Merkez Bankası yılın son PPK toplantısında faizi yüzde 9’da tutarken fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getireceğini açıkladı. Piyasa uzmanları TL mevduat oranı hedefinin yükselebileceği yorumları yaptı.
Şebnem TURHAN
Merkez Bankası, yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 9’da sabit bıraktı ve böylece yüzde 14 politika faiziyle açtığı yılı ağustostan bu yana yaptığı 500 baz puanlık indirimlerle kapattı.
Merkez Bankası PPK metnine eklenen fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika setinin liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getireceği ifadesi ise bankaları fonlama kanallarında açık piyasa işlemlerine ağırlık vereceği yorumunu getirdi. Bir bacağı döviz bazlı olan swap kanalından fonlamanın azalmasının Merkez Bankası rezervlerine olumsuz etki yapacağına işaret eden piyasa uzmanları rezerv güçlendirme ihtiyacının ise yine makroihtiyati önlemlerle karşılanacağını vurgulandı. Bu ise yine yeni yılla birlikte TL mevduatta yüzde 50 oranında önümüzdeki dönemde yeni bir artırım geleceğine işaret ediyor.
Merkez Bankası PPK metninde öncü verilerin sürmekte olan jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyona dair endişelerin devam ettiğine işaret ettiğini belirterek yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini kaydetti. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlendiği belirtilen metine önceki aydan farklı olarak “Ayrıca finansal piyasalar, artan durgunluk risklerine karşı faiz artışı yapan merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaya başlamıştır” ifadesi eklendi. Bu da Fed’in 2023 hamleleri için piyasada oluşan beklentilerin PPK metnine yansıması olarak yorumlandı.
TCMB iç talepte zayıflık artık beklemiyor
PPK metninde kasımda iç talepte zayıf seyre yönelik ifade aralık metninde kaldırıldı ve sadece dış talepteki zayıflamaya yönelik ifadeler kaldı. Metinde, “Yılın son çeyreğine dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görülmektedir” denildi. Kasım metninde “İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir” denilmişti. Analistler, son günlerde açıklanan KGF paketi, asgari ücret artışı ve konuta yönelik kredi paketinin yanı sıra EYT düzenlemesinin iç talebe katkı yapacağı ve bu nedenle de Merkez Bankası’nın iç talepte güçlü bir seyir beklentisinde olduğu öngörüsünde bulundu.
Aralık PPK’sındaki en kritik yenilik ise önceki aylarda “Son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir” ifadesinin çıkarılması ve “Kurul fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir” ifadesinin metne eklenmesi oldu.
Politika faizindeki indirimler ve makroihtiyati tedbirler sonrasında ticari kredi faizleri sert gerilemişti. Bu nedenle Merkez Bankası artık bu alanı takip etmeyi vurgulamaktan vazgeçerken yeni ifadesiyle de bankaların üzerine yeni yükler getirileceği yorumlarına yol açtı.
Piyasa uzmanlarına göre bu ifade sonrasında fonlama kanallarının bir bacağı döviz olan swap yerine ağırlıklı olarak açık piyasa işlemlerine kaydırılması ve böylece liralaşma stratejisine uyumlu hale getirilmesi bekleniyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre şu an piyasa ağırlıklı olarak swap kanalından fonlanıyor. Bunun APİ’ye kayması bankaların TL mevduatta kompozisyon kaymasını teşvik edecek bir işlem olarak görülüyor. Ancak Merkez Bankası’nın APİ fonlamasını artırması rezervlere ise negatif bir etki yapacak. IMF tanımlı net uluslararası rezerv swap işlemlerini de içeriyor. Ve bunun yerine APİ’den yapılması rezervleri de olumsuz etkileyebilir.