Bankalar tahvil rüzgârını kaçırmama peşinde

Bankalar birbiri ardında tahvil ihraç hazırlıklarını açıklıyor. Bankalar hem uzun vadeli kaynak sağlarken küresel çapta yoğun likidite ortamının yarattığı fırsatı da kullanma niyetinde. Türkiye’den yapılan ihraçlardaki yüksek getiri imkanı ve düşen risk primi de küresel talebin artmasını sağlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bankalar tahvil rüzgârını kaçırmama peşinde

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yılın ilk Eurobond ihracını 15 kat taleple gerçekleştirmesinin yanı sıra bankalar da yıla hızlı başladı. Yapı Kredi 500 milyon dolar, TSKB 350 milyon Euro’luk sürdürülebilir tahvil ihracını 6 katın üzerinde taleple tamamlarken, Ziraat, İş Bankası, Vakıfbank, Eximbank, Garanti ve Akbank da sırada. Ziraat Bankası 4 milyar dolarlık, Vakıfbank 1 milyar Euro’luk ipotek teminatlı menkul kıymet ile 5 milyar dolar tahvil ihracına Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) onayı alırken, İş Bankası 5 milyar dolar, Eximbank’ın ise 1 milyar dolarlık ihraçları için izin geldi. Ziraat Bankası dün 5 yıl vadeli sürdürülebilir Eurobond ihracı için BNP Paribas, Citi, HSBC, ICBC, JPMorgan ve Mizuho Securities yetkilendirildi. Garanti BBVA 6 milyar dolarlık tahvil ve 750 milyon Euro’luk ipotek teminatlı menkul kıymet ihracı için genel müdürlüğü yetkilendirdi. Akbank ise 2 milyar dolarlık tahvil ihracı için yetki verdi. Türkiye’nin son dönemde düşen iflas risk primi CDS’leri, dünyadaki tahvil ihraçlarına nazaran yüksek getiri sağlaması hem talebin hem de bankaların iştahının artmasına neden oluyor.

Hazine’nin geçen hafta gerçekleştirdiği 3.5 milyar dolarlık Eurobond ihracına 15 kat talep gelmişti. Hazine’den yapılan açıklamada toplam yatırımcı talebinin, uluslararası sermaye piyasalarında şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz ihraçlara gelen en yüksek yatırımcı talebi olduğu vurgulandı. Tahvilin yüzde 35’i İngiltere, yüzde 33’ü ABD, yüzde 16’sı diğer Avrupa ülkeleri, yüzde 10’u Türkiye ve yüzde 6’sı diğer ülkelerdeki yatırımcılara satıldı. İhraçtaki başarı planlamalarını sürdüren bankaların da tahvil ihracı kararlarını art arda almalarına ön ayak oldu.

Ödemeler dengesini destekliyor

Deniz Yatırım Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek bankaların bu tarz dış borçlanmalar için yaptıkları planlamalar uzun vadeli yaklaşımlar sonucu olduğuna dikkat çekerek “Kısa vade gelişmeler sadece zamanlamayı bir miktar öne çeker ancak genel planlamayı çok fazla saptırmaz. Öncelikle gelişmeleri bu eksende okumak gerek. Bana göre diğer etkenlerin ise en üst sırasında Hazine’nin gerçekleştirdiği başarılı Eurobond ihraçları var. Yani, Türk varlıklarına olan ilgi ve pozitif yabancı yatırımcı yaklaşımı devam ediyor. Rüzgârı doğru zamanlama ile kullanmak istemek gayet doğal” dedi.

Öte yandan dış fonlama koşulları halihazırda destekleyici, finansal koşulları ölçümleyen endeksler birçok yerde tarihi diplerde olduğunu vurgulayan Gödek, şöyle konuştu: “2021’in ana temalarının başında toparlanacak olan enflasyon bekleyişleri ve doğal yansıması olan faiz hadlerindeki yükseliş geliyor. Ülke risk primindeki azalış, artan kredibilite ve dışarıdaki gelişmeler ile birlikte paket halinde okumak sağlıklı olacaktır. Bu noktada içerideki iki önemli gelişmeyi de eklemek gerek. BDDK’nın regülasyonlarda TCMB eşgüdümlü attığı adımlar ve sıkı para politikasının getirdiği TL borçlanma maliyetindeki artış da yabancı para üzerinden hedge edilmiş fonlamayı ve ülkeye döviz girişini destekliyor. Doğal olarak da ödemeler dengesini.”

Yüksek getiri kuvvetli talep

Albaraka Türk Baş Ekonomisti Ömer Emeç, son dönemde artan Eurobond ihraçlarını 3 kısma ayırmak gerektiğini dile getirerek şöyle konuştu: “ Bunlardan birincisi ESG kapsamında çıkarılan tahviller. Bu bağlamdaki varlıklara artarak süren küresel ilgi sebebiyle bu kanaldan daha ucuza olmasa dahi daha kolay biçimde borçlanmaya gidilebilmesi trendinin özellikle COVID-19 sonrası dönemde etkili olmasını bekliyoruz. İkinci kısım, sermaye benzeri tahviller. Bu noktada bankaların risk primlerinde görülen düşüşle birlikte bu noktada adım atmak için bekleyen bankaların bir kısmı harekete geçmeyi tercih etti. Bu kanaldan gelebilecek ihraçların olasılığı üzerinde en temel faktörlerden biri düzenleyici kurumların temettü dağıtımına ilişkin alabilecekleri kararlar olacaktır. Son kanal ise bankaların düzenleyici kurumdan ön iznini aldıkları, bir kısmı dayanak varlık içeren ihraçlar ki biz bunların gelecekte ihraç için oluşabilecek fırsatlara hazırlık olarak yapıldığını, ancak çok yakın vadede buradan o kadar da fazla ihraç olmayacağını düşünüyoruz.”

Emeç, talep tarafında ise içinde bulunulan düşük küresel faiz ve yüksek likidite ortamı düşünüldüğünde, Türk bankalarının sunduğu yüksek getiriler ve son dönemde düşen risk primleriyle, mevzubahis varlıklara talebin son birkaç yıldır tanık olunmadığı kadar kuvvetli biçimde sürmesinin yüksek olasılık olarak görüldüğünü vurguladı.

Bankaların planlanan ihraçları

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) son bülteninde Ziraat Bankası’nın yurtdışında 4 milyar dolarlık tahvil/ finansman bonosu ile Vakıfbank’ın 1 milyar Euro’luk ipotek teminatlı menkul kıymet ihraç belgelerini onayladı. Garanti Bankası toplamda 6 milyar dolar tutara kadar tahvil veya benzeri türden borçlanma aracı ihracı için yönetim kurulunu yetkilendirdi. Bankadan KAP’a yapılan bir diğer açıklamasında yurtdışında toplamda 750 milyon Euro veya Türk Lirası da dâhil diğer para birimlerinde muadili tutara kadar, halka arz edilmeksizin ipotek teminatlı menkul kıymet ihraç kararı aldığını duyurdu. Akbank’tan KAP’a yapılan açıklamada yurtdışında toplamda 2 milyar ABD Doları veya muadili yabancı para veya Türk Lirası tutarına kadar birden fazla sayıda tahvil ve/veya diğer sermaye piyasası aracı ihraç izni için genel müdürlüğe yetki verildiği belirtildi. Eximbank, 1 milyar ABD Doları ya da herhangi bir döviz cinsinden eşiti tutarda tahvil ihracı yapılması için SPK’dan onay aldı. İş Bankası da 17 Aralık 2020’de 5 milyar ABD Doları tahvil ve bono ihracı için SPK’ya başvurmuştu, bankaya onay 7 Ocak’ta geldi. Vakıfbank’ın ise 17 Aralık 2020’da yaptığı 5 milyar ABD Doları karşılığı tahvil ihracı için yaptığı SPK başvurusu yine 7 Ocak’ta onaylandı.

Finans