Aydın: TL'ye tasarruf aracı cazibesi kazandırmalıyız

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "TL kredi kullanmak için cazip para birimi ama tasarruf için cazip para birimi olmaktan çıktı. Bunu düzeltmemiz lazım" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Aydın: TL'ye tasarruf aracı cazibesi kazandırmalıyız

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kamu bankalarının döviz açık pozisyonu verdiği dönemlerde ülkeye kaynağın gelmediği dönemler olduğunu dile getirerek “Ülkeye döviz gelişi azalmıştı. Yasal limitleri geçtiğimiz dönemler de oldu. Benim bankam da benimle birlikte sahibi kamu olan bankalar yaptık. Bizde de diğer bankalarda da döviz açık pozisyonu kapandı. Biz o dönem arz güvenliğini sağlamaya çalıştık. Bu çok da kötü bir şey değildir. Belli bir yüzdeye kadar otoritenin buna izin vermesi bu anlama gelir. Türk bankacılık sisteminin de kamu bankaların da reel sektörün de döviz açık pozisyonu yoktur” dedi.

2001’de özeller kamu kadar sopa yemedi

Aydın, Bloomberg HT yayınında soruları yanıtladı. Kamu bankalarının takipteki alacaklarının düşük görünmesi ve kamu bankalarının kredileri yüzdürdüğüne ilişkin soru üzerine Aydın şunları söyledi: “Gerçekçi olalım yüzdürdüğümüz krediler vardır, tüm sektörde de vardır. İş Bankası ve Ziraat Bankası hemen hemen aynı yerlerdeyiz. Birimizin takip edip, diğerinin yüzdürme şansı yok. Dolayısıyla bir şirkette sorun olsa bundan haberdar oluruz. Sektörde bir firma takipteyse hepimizde takiptedir. Kredi verdiğimiz müşteriler de bu ülkenin çocukları. Ama biri a şirketinde yakalanmıştır biri b şirketinde yakalanmamıştır. Kamu bankaları yapılandırma konusunda önceden yakalamış olabiliriz, arkadaşlar ek kredide muhafazakar kalmıştır. Bir de kabul edin ki kamu bankaları çok iyi istihdam kaynağı var iyi yönetiyoruz. 2001’de özel bankalar kamu kadar sopa yemedi, öyle bir hale geldik ki işi bayağı iyi öğrendik.”

Üç para birimini yönetiyoruz

Bankacılık sektörünün Türkiye'nin milli geliri olan 5 trilyon TL'yi aştığını ve pandemi döneminde Türk bankacılık sektörü güçlü olduğu için kendilerinden ne bekliyorsa onu yaptıklarını dile getiren Aydın, şunları söyledi: “Ödemeler sistemini çalışır durumda tuttuk. Mevduat toplamımız kredi toplamımızdan daha düşük. Türkiye'de tasarrufların kıt olduğu noktası gündeme geliyor. Biz sadece bireylere ve firmalara değil devlete de borç veriyoruz. Dolayısıyla ciddi düzeyde mevduat dışı kaynak kullanıyoruz. Bir bölümünü Merkez’den bir bölümünü dışarıdan alıyoruz. 2 trilyon liraya yakın bizim dışarıdan tasarrufa ihtiyacımız var. Sektör 600 milyar TL Merkez Bankası’ndan borçlanarak kredi verdi. Kısa vadeliden ziyade uzun vadeli ilişkileri tercih ediyoruz.”
Dünyada hiçbir bankanın üç para birimi yönetmediğini belirten Aydın, Türk bankalarının TL, Euro ve doları yönetmek zorunda kaldığını kaydetti. TL tasarrufların Türk bankacılık sisteminde sadece bireysel krediye yettiğini vurgulayan Aydın “Öbür tarafa ne vereceksin? Yabancı para mevduatı yüzde 52 oranda. Götürüp TL’leştiriyorsun. Bu sınırlı hale getirildi. Swapı sadece Borsa İstanbul ile yapmak yeterli olmuyor. Londra ile yapmamız lazım.”

"Kötü banka önerisi gündemden kalkmadı"

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, bankaların sorunlu kredilerin devredileceği kötü banka olarak nitelenen formülün rafa kalmadığını, ancak şu anki sorunlu kredi seviyelerine göre ihtiyaç olmadığını söyledi.

TL'nin 2018 yılındaki keskin değer kaybı döviz cinsi kredi kullanan bazı şirketleri zora sokmuş ve bankalardan sorunlu kredileri devralacak bir kötü banka (bad bank) olarak adlandırılan bir fon kurulması önerisi bankalar tarafından gündeme getirilmişti.

Aydın, yaptığı açıklamada kötü banka teklifinin rafa mı kalktığı sorusuna, "Aslen rafa kalkmadı, gündemde bu. O (öneri) sektörün bütününe hitap etsin diye" cevabını verdi.  Kötü banka önerisini danışman bir şirket ile çalıştıklarını ve belirli bir noktaya geldiklerini ifade eden Aydın, "Ama şu anki NPL oranları, şu anki sorunlu kredi durumu bizim böyle bir şirkete, genel bir şirkete ihtiyacımız olmadığını gösteriyor. Şu anda böyle bir gereksinim duymuyoruz" dedi.

Ancak Aydın bankaların tek başlarına veya gruplar halinde böyle bir fonu kurabileceklerini ifade ederek, "Ama kursak olur mu? Olur. Bizim bankalar olarak ayrı ayrı da kurabiliriz, üçlü olarak da kurabiliriz, kamu ile birlikte kurabiliriz. Bankacılık sektörü ayrı kurabilir. Burada ehem ile mühimi ayırmak lazım. Stratejik sektörde olanlara destek vermek lazım. Batıda bunun net uygulamaları var" dedi.

TL tasarruf için cazip hale gelmeli

Aydın, pasifte kaynak bulamadıkları zaman kredi kullandırma şanslarının olmadığını kaydederek şöyle devam etti: “Bilançoya bakıldığında yüzde 70’leri geçiyor krediler. TL kredi kullanmak için cazip para birimi ama tasarruf için cazip para birimi olmaktan çıktı. Bunu düzeltmemiz lazım, tasarruf edenlerden ziyade kaynak kullananları korumaya çalışıyoruz. Faizde ağırlıklı bu bölümü konuşuyoruz. TL tasarruf edenleri altına dolara Euro’ya gitmeden TL olarak tutabileceğimiz, aktifte de krediyi yatırımı, üretimi ve istihdamı caydırmayacak fiyatlama mekanizması yapmak lazım. Bunu yapınca sağlıklı olabilir.”

Kredilerin bir bölümü farklı yere gitti

Kredilerin yüzde 25'ini bireylere, yüzde 75'ini de kurumsal firmalara verdiklerini, 2020'de sektörün kredi büyümesinin yüzde 35'leri bulduğunu kaydeden Aydın, “Pandemiden biraz fazla yaptık galiba. Bunların bir bölümü maalesef farklı tasarruf kanallarına gitti. Bon birkaç aydır ciddi yabancı girişi görüyoruz. Güven ortamını görüyoruz, yabancılar daha iyi gördüler. Şu anda Türkiye’de de yatırıma yönelik ciddi hazırlıklar var. Bankalar olarak Ziraat olarak makine teçhizat ve sıfır yatırımlarda hareketlenme var. İnsanlar önünü gördüğünde, yukarıda da olsa stabilize olduğunda durumlar yani bizde enflasyon yüksek olabilir faizler nominal yüksek olabilir ama enflasyon faiz dengesi sağlıklı kurulduğunda insanlar yatırım yapabilir. Yabancı paradan TL’ye geçiş küçük de olsa görüyoruz. Yeni tasarruf yapanlar altına yabancı paraya geçmiyor” dedi.

Vergide kamu bankası zorunluluğu kalkacak

Bir süredir sadece kamu bankalarından yapılabilen vergi ödemelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aydın, geçmişte olduğu gibi yakın bir tarihte vergi ödemelerinin tüm bankalar tarafından yapılacağını açıkladı. Aydın, "Kamu bankası, özel banka, yabancı, küçük, büyük banka böyle ayrım olmamalı. Bu ülkeye sermaye getirip para koyan herkes Türk bankasıdır. Ticaretin rekabet koşullarında herkese eşit koşulda yapılması lazım. Tüm bankalar yapıyordu. Süreci ekonomi yönetimine götürdük. Ben kamu bankası genel müdürü olarak bunun çok kısa sürede düzeleceğini biliyorum" dedi.

Takibe düşen alacaklarda sıkıntı yok

Aydın, bankacılık sektörünün sermaye artırımına ihtiyaç duymadığını, ancak geri ödeme sıkıntısı çeken bazı kredileri yüzdürdüğünü söyledi. Aydın, bankalara 2019 ve 2020 yılında yapılan sermayelendirmeden sonra bu yıl yeni bir sermayelendirme olup olmayacağı sorusuna, "TBB başkanı olarak bir sermaye ihtiyacının olmadığını düşünüyorum" cevabını verdi. Aydın, bankacılık sektörünün üçüncü sınıf olarak adlandırılan takipteki krediler için yüzde 70'in üzerinde karşılık ayırdığına ve bunların üzerine teminat varlık da eklenince ortaya çıkabilecek zararları karşılamaya yeterli olduğunu belirtti.

Ne yapalım bedavaya mı çalışalım?

Ziraat Bankası yönetim kurulu üyelerinin maaşları ve limitsiz kredi kartı kullandıklarına ilişkin iddialara yönelik ise Aydın şunları söyledi: “Ben ve yönetim kurulu üyeleri net maaş alır. Benim de yönetim üyelerinin de net maaşı 19 bin 750 TL. 4 tane de ikramiye alıyorum. Sektöre bakıldığında en düşüğü değil belki ama ortalamanın altında. Her işin bir fiyatlandırılması vardır, her sektörde fiyat vardır. Ne yapalım bedavaya mı çalışalım? Burada basında iddia edilen suçlamalarda birçok kesintiyi dikkate almamışlar. Biz limitsiz kredi kartı da vermiyoruz. O eskidendi. Yönetim kurulu üyelerinin toplam kredi kartları harcamaları 39 bin 406 lira. Bu iddialara arkadaşlarımız çok üzüldü, çok sert ifadeler kullanıldı. Biz de yönetemedik süreci, özür dileriz.”

Turkcell yönetilebilir hale geldi

Aydın, Ziraat Bankası’nın Virgin Adaları’nda kredi verdiği haberlerine yönelik de şöyle konuştu: “Bizim Virgin Adaları'nda kredi verdiğimiz şirketin Çukurova yani CFI'ın Turkcell'de dolaylı payı vardı. 2014'te yılında kredi verdik. Paraya sıkışınca Turkcell hisselerini rehin verdi. Biz orada Çukurova Grubu'na kredi verdik. Biz CFI'dan olan krediyi de tahsil ettik. Artık riskimiz yok. Krediyi verirken de krediyi kapatırken de kamuoyunda olumlu tepki aldık. 1.6 milyar dolar kredi dışında teminat verdik. Yaptığımız işlem büyük riskti. Bunun altına imza atmak mangal gibi yürek ister. Bu sürecin sağlıklı tamamlanmasıyla Turkcell yönetilebilir bir hale geldi.”

"Türkiye'de futbolda gelir sorunu yok gider sorunu var"

Futbol kulüplerinin boçlarıyla ilgili yapılandırma sürecine de değinen Aydın, kulüplerle tamamen mutabakat sağlandığını belirtti. Aydın'ın kulüp yapılandırmalarıyla ilgili sözleri şöyle:

Kulüplere kredileri Banka Birliği şapkası altında örgütlüyoruz. Futbol kredilerinde önceki yapılandırmada vade uyumlu değildi. Gelen gelirlerin yüzde 50'sini kulüplere bırakacağız, kalanı biz alacağız. Kulüplerle tamamen mutabakat sağlanmış durumda. Mali kontrol bizim elimizde ama kulüpleri tamamen biz yönetmiyoruz. Yarışmacı takımlar 40-50 milyon euroluk takımlar kuruyor. Ama gelirler böyle kalırsa bu büyüklükte takımlar kurulamayacak. Türkiye'de futbolda gelir sorunu yok gider sorunu var. Bir kulübe el konulacak duruma geleceğimizi düşünmüyorum."

Finans