10 ekonomist Merkez'in mesajlarını yorumladı

Merkez Bankası politika faizini 500 baz puan daha artırdı, yüzde 30'a yükseltti. Ekonomistler, faiz kararını ve PPK karar metnindeki mesajları EKONOMİ'ye değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
10 ekonomist Merkez'in mesajlarını yorumladı

Şebnem TURHAN

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), eylül ayı toplantısında politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) beklentiler dahilinde 500 baz puan artırarak yüzde 25’ten yüzde 30 seviyesine çekti. Böylelikle TCMB, dört toplantıda 21,5 baz puanlık faiz artırımına gitmiş oldu. Merkez Bankası’nın karar metninde, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiğinin altı çizildi.

Aynı zamanda, ağustos ve temmuz aylarında enflasyonun öngörülenin üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapılırken; petrol fiyatlarındaki yükselişin yarattığı risk ile vergi artışlarının aylık enflasyona önemli ölçüde yansıdığının altı çizildi.

Ekonomistler, Merkez Bankasının faiz adımını ve karar metninde yer alan mesajları EKONOMİ Gazetesine değerlendirdi.

"Enflasyonun peşinde koşmaya devam"

Ekonomist Fatih Özatay: Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizini beklenen kadar artırdı. 2024 yılsonu enflasyon tahmini Merkez Bankası’nın yüzde 33 ama yüzde 38 seviyesinde gerçekleşme oluşacak, o nedenle politika faizi halen daha o seviyenin çok uzağında bulunuyor. Bu ileride yükseltecekleri anlamına geliyor ama geciktikçe enflasyonun peşinde koşturma riskini göze almış oluyorsunuz. 7.5-10 puan birden bu toplantıda artırılsaydı iş çok daha kolay olurdu. Enflasyon daha rahat yakalanırdı. Halen negatif reel faiz dönemi devam ediyor. Kararın olumlu tarafı ise, beklentinin altında bir artırım yapılmaması oldu. Biraz daha yüksek artırım yapılabilseydi havayı olumluya çevirebilirdi. Ekim toplantısında 5 puan daha faiz artışı yapacaktır ama bence yine daha yüksek olması gerekiyor. Olması gereken artışın altında kaldıkça ihtiyaç olan artırım oranı da yükseliyor.

"Karar doğru yönde atılmış bir adım"

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara: TCMB’nin aldığı karar doğru yönde atılmış bir adım. Ben enflasyona dair biraz daha karamsarım. Enflasyon ataletini kırmak ve beklentileri düzeltmek için daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öte yandan merkez bankasının kısıtlarını da anlıyorum. İşleri hiç kolay değil. Ekonomide sert bir yavaşlamaya yol açmadan enflasyonu kontrol etmeye çalışıyorlar. En azından yerel seçimlere kadar amaçlanan bu gibi görünüyor. Bunu sadece faiz politikasıyla gerçekleştirebilmek mümkün değil. Maliye politikası ve makroihtiyati politikanın da doğru bir bileşimle kurgulanması gerekiyor. 

"Faiz artırımlarına devam sinyali"

Ekonomist İnanç Sözer: TCMB beklentilere paralel olarak politika faizini yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltirken, enflasyonla mücadelede kararlı olduğu vurgusunu yenileyerek önümüzdeki ay da faiz artırımına devam edeceğinin sinyalini verdi. Kararın ardından mevduat faizlerin de yüzde 40’ın altı kalmayacak iken, kredi faizleri yüzde 50’lerde kalıcı hale gelecektir. Bu durum iç talebi baskılayarak şirket bilançolarına dair sorunları artırırken, 2024 yılında Türkiye’nin hak ettiği dezenflasyonun başlayacağına dair beklentileri artıracaktır. Karar; TCMB'nin kredibilitesindeki toparlanmayı desteklerken, ekonomi yönetiminden aldığı destekle makroekonomik istikrara olumlu katkı yapacaktır. Faiz artırımı değer kayıplarını sınırlayacak olsa da, TL'de süregelen sorunlar nedeniyle önümüzdeki seneden önce değerlenme beklemiyoruz.

"Beklentiye uygun artış iletişim açısından doğru"

Deniz Yatırım Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek: Ağustos ayındaki sürprizin ardından Merkez Bankası’nın piyasa konsensüsü paralelinde hareket etmesini iletişim açısından doğru buluyoruz. Paylaşılan metin de gayet sade. Beklentilerdeki bozulmaya yapılan atıf korunurken, aylık enflasyon seyrine dair de değerlendirmeye yer verilmiş. Benzer şekilde miktarsal sıkılaştırma iletişimi de korunuyor. Yılsonu enflasyonu için de Enflasyon Raporu sunumunda yer alan patika işaret ediliyor. OVP’nin ardından gayet doğal. PPK ile birlikte Türk varlıklarında TCMB kaynaklı bir fiyatlama riski öngörmüyoruz.

"Merkez Bankası’nın tahmini fazla iyimser"

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Önceki günden beri artış 750 baz puan olur mu spekülasyonu yapılıyordu. Özellikle Bakan Şimşek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’taki açıklamalarının ardından. Ancak TCMB sürpriz yapmadı ve beklentiye paralel şekilde faizi artırdı. Geçen ayki toplantıdan önce piyasada TCMB faizi artıramaz söylemlerinin yanı sıra çok farklı beklentiler vardı ama Merkez Bankası 750 baz puan artırarak psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bu toplantıdan önce kimse faiz artıramaz diyemedi artık. Merkez Bankası yönlendirme, rehberlik yapmak istiyor özellikle de maliyet kaynaklı enflasyonun fiyatlara büyük ölçüde girdiğini ve eylül itibariyle aylık bazda enflasyonun düşüşe geçeceğini söylüyor. Eylülde döviz kurlarında ve akaryakıt fiyatlarında sert bir hareket olmadı, eylülde bu senaryo gerçekleşebilir ancak ekim ayı her zaman aylık enflasyonun yüksek geldiği bir aydır. Bunun yanı sıra yükselen petrol fiyatları gibi Merkez Bankası’nın kontrol edemeyeceği dışsal faktörler de söz konusu. O nedenle Merkez Bankası’nın bu tahminin iyimser buluyorum ve tehdit eden unsurların çok fazla olduğunu düşünüyorum.

"Merkez Bankası doğru yönde büyük adımlarla ilerliyor"

İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: TCMB beklentilere uygun olarak 500 baz puan artırarak %25’ten %30’a yükseltti. Politika faizi 2003 Eylül ayından bu yana en yüksek nominal seviyesine yükselmiş oldu. Merkez Bankası doğru yönde büyük adımlarla ilerliyor. Merkez Bankasının faiz artışına büyük adımlarla devam etmesini ve metinde geleceğe yönelik kademeli sıkılaşma vurgusunun korunmasını önemsiyoruz. Önümüzdeki günlerde BDDK veya TCMB kaynaklı tüketici kredisi ve kredi kartlarına yönelik seçici sıkılaşma önlemleri bekliyoruz. TCMB’nin büyük adımlarla kısa sürede politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkartmasını bekliyoruz. Arkasından yaklaşan yerel seçimler öncesinde faiz artışlarına ara verilecek. Yerel seçimler bittikten sonra politika faizinin hızla yüzde 40’a çekileceğini öngörüyoruz. Faiz kararı sonrası enflasyon ve kur tahminlerimizde bir değişikliğe gitmiyoruz. OVP sonrasında dolar kuru tahminimiz 2023 yılsonu için 30,00 TL, 2024 sonu için 43,00 TL. Enflasyon tahminimiz 2023 sonu için yüzde 67, 2024 sonu için yüzde 42 düzeyinde.

"Beklentiler bozulursa daha güçlü artış gelebilir"

Fortuna Capital Danışmanlık Kurucusu Dr. Altuğ Özaslan: Merkez Bankası beklentilere paralel faiz artırdı ancak belki bir pozitif tavırla daha yüksek bir artış yapabileceğini son günlerde düşünmüştük. PPK metninden de görülüyor ki faiz artışları devam edecek ve ekim ayında da 500 baz puanlık artış gelmesi olasılığı yüksek. Metindeki en önemli kısımlar olarak enflasyondaki bozulma, dayanıklı iç talebe dikkat çekilmesi, artan petrol fiyatlarına işaret edilmesi öne çıkıyor. Merkez Bankası enflasyondaki beklentilerde bozulma devam eder ve enflasyon işaret edilen patikanın üzerine çıkarsa faiz artışının da yukarıya gidebileceğini kararlarıyla ortaya koyuyor. Bu iki toplantıda yapılan güçlü artışlar ve PPK metinleriyle de kararlılığını desteklediğini düşünüyorum. Mali tarafta da sıkılaşma devam edecek metindeki güçlü iç talep vurgusu bunu gösteriyor. Ağustos toplantısı öncesi öngörülebilirlik konusunda eleştiriliyordu Merkez Bankası ancak bugünkü PPK kararı ve açıklamalarıyla birlikte öngörülebilirlik arttı.

"TL mevduatı teşvik edici düzenlemelerin devamı gelir"

Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler: TCMB’nin ağırlıklı piyasa beklentisine paralel bir karar aldığını görüyoruz. Bu kararın gerekçesi de enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmesi olarak açıklanabilir. TCMB hizmet enflasyonundaki katılık ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmaya vurgu yapmaya devam ederken, bu ay ek olarak petrol fiyatlarındaki yükselişe de dikkat çekmiş. Bununla beraber, TCMB ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona önemli ölçüde yansıdığını da belirtiyor ki bu TCMB’nin enflasyon değerlendirmesine ilişkin bir yumuşama olarak okunabilir. Bu ifadeden belki TCMB’nin bundan sonraki toplantılarda faiz artışlarının daha küçük adımlarla (örneğin 250 baz puanlık) devam etme niyetinde olduğu sonucu çıkarılabilir. Ancak sonraki toplantıda faiz kararında temel belirleyici faktörlerin 3 Ekim’de açıklanacak eylül enflasyonu ve toplantıya kadarki süreçte mevduat/kredi faizleri ve kurun seyri olacağını söyleyebiliriz. TCMB’nin faiz kararı dışında Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelere de dikkat çektiğini görüyoruz ki buna göre KKM’den TL mevduata geçişi teşvik edici düzenlemelerin önümüzdeki günlerde de devam edebileceğini düşünüyoruz.

"Merkez Bankası temkinli duruşunu korudu"

TSKB Ekonomik Araştırmalar Baş Ekonomisti Şakir Turan: TCMB PPK faizleri beklentiler dahilinde 500 baz puan artırarak yüzde 30'a çıkardı. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecine devam ettiğini ve bu süreci destekleyecek kararlar almayı sürdüreceğini yineledi. Yurtiçi talepteki güçlü seyrin yanında petrol fiyatlarındaki ve beklentilerdeki yükselişe dikkat çekerek temkinli duruşunu korudu. Sonuç olarak TCMB, beklentiler dahilinde faiz artırırken, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kadelemi olarak güçlendirileceğini tekrarladı. Aylık enflasyon oranlarının yavaşlayacağına dair öngörüsüne karşın görünümü etkileyen petrol fiyatı ve enflasyon beklentilerinde devam eden bozulmaya atıf yapması ile temkinli duruşunu korudu. Önümüzdeki dönemde görünümü etkileyen bu unsurlarda yaşanabilecek gelişmeler ve gerçekleşmelerin tahminlerin üzerinde kalması durumunda ise ilave faiz artırım beklentileri güçlenebilecektir. Bu süreçte TCMB'nin atacağı olası parasal sıkılaştırmayı güçlendirme adımları ve bu adımların iletişiminin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

"TL’nin cazibesinin sınırlı kalmasına neden oluyor"

Ata Yatırım Hazine Direktörü Yalaz Özkanlı: PPK kararı, beklentiler ile büyük ölçüde uyumlu olması nedeni ile geçtiğimiz ay alınan sürpriz yüksek sıkılaşma kararı kadar piyasa etkisine neden olmadı ve dolar kuru açıklama sonrasında 27,12 seviyesinde dengelendi. TCMB açıklamasında yılsonu enflasyon öngörüsü belirsizlik bandının üst sınırını işaret etmeyi sürdürdü. Bu seviye OVP’de de işaret edilen yüzde 65 öngörüsü ile uyumlu. Açıklama, ayrıca gelecek sadeleşme adımlarının da kademeli olacağına ve parasal sıkılaşmayı destekleyici niceliksel sıkılaştırma ve tercihli kredi büyümesi önlemlerinin süreceğine dikkat çekti. Bu faiz artış adımı ile politika faizi kayda değer oranda yukarı çekilmiş olsa da reel olarak oldukça negatif seviyede kalmayı sürdürdü. Bu negatif reel faiz ortamı Türk Lirası’nın cazibesinin de sınırlı kalmasına neden olarak TCMB’nin hızla kredibilite kazandığı bir dönemde net rezervlerini yükseltme fırsatını da beklenen ölçüde gerçekleştirememesine neden olmuş görünüyor. Sonbahar ayları ile birlikte hem enflasyonda yükselişin devam edeceği hem dış denge görünümünün giderek daha zorlayıcı bir hâl alacağı öngörülen bir döneme gireceğimizi söyleyebiliriz. Bu çerçevede Eylül ayı enflasyon gerçekleşme rakamları, Türk Lirası ve TL cinsi varlıkların yabancı yatırımcı açısından cazibesinin yeniden değerlendirilmesi açısından daha da önemli bir veri olarak takip edilecek.

Finans