Emtiada Çin dalgası

Emtia piyasaları Çin’in desteğini arkasına aldı. Koronavirüs salgını sonrasında çarkların yeniden dönmeye başladığı Çin hem artan talebi karşılamak hem de krizde düşen fiyatları fırsata çevirmek için alımlarını artırdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Emtiada Çin dalgası

EVRİM KÜÇÜK

Küresel piyasalarda daha önce yaşanan emtia alım döngülerinin mimarı Çin, COVID-19 pandemisi nedeniyle azalan talebin aşağı çektiği emtia piyasalarını yeniden canlandırıyor. Emtia fiyatları için önemli bir gösterge olan ve 19 ürünün fiyatının izlendiği CRB Endeksi 21 Nisan’da gördüğü yılın en düşük seviyesi olan 112 puandan yüzde 30'dan fazla yükselerek 149.3 puana çıktı. Endeks, halen yılbaşındaki seviyenin altında olmakla birlikte Çin’in ekonomisini yeniden açmasının ardından son iki ayda yükseldi. Emtia piyasalarındaki toparlanmanın kaynağı ağırlıklı olarak Çin’in yaptığı alımlar. Dünyadaki en önemli emtia ürünlerinin ithalatında ülkenin payı yüzde 30’un üzerinde. Çin özellikle demir cevheri, bakır ve soya fasulyesinde en büyük ithalatçı . Dünyada ihraç edilen gübrenin yüzde 30’unu, ham petrol ve kömürün yüzde 20’sini ve LNG’nin yüzde 17’sini Çin alıyor. Mayısta ülkenin ithalatı 143.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çin, kriz döneminde düşen fiyatları stoklarını artırmak için kullanarak alımlarını hızlandırdı.

Bazı sektörlerdeki V şeklinde canlanma risk iştahını artırdı Dünyanın ikinci büyük ekonomisinin alımlarını artırması hammadde fiyatlarına yükseliş olarak yansıyor. Üretim tarafındaki toparlanma COVID-19 salgınının olumsuz etkilerinden hızlıca çıkılmasını sağladı. Özellikle otomobil üretimi ve satışlarındaki V şeklindeki canlanma dikkate değer. Çin'deki toparlanma göz önüne alındığında, yatırımcılar diğer ekonomiler için de benzer bir iyileşme öngörüyor. Bu da risk iştahını kamçıladı. Analistlere göre Çin'de makro ekonomik verilerin iyi gelmeye devam etmesi emtia piyasalarına fayda sağlayacak. Analiste göre Çin’in ithalat portföyünü bundan sonra jeopolitik gelişmeler değil de, ekonomi şekillendirecek. Ekonomik canlanma sürdüğü müddetçe ülkenin hammadde ithalatının devam etmesi bekleniyor. Ancak ABD ve Çin arasındaki gerilim, birçok ürüne erişimin kolay olması ve dünyada yeni bir COVID-19 salgını olasılığı piyasalar için halen risk faktörü.

Temel metallerde pozitif trendin 2021 yılında da sürmesi bekleniyor

COVID-19 öncesinde endüstriyel metal piyasasında oluşan açık salgınla birlikte fazlaya dönüştü. Bu da fiyatları baskı altına aldı. Ancak Çin ekonomisinin pandemiden hızla çıkışı temel metal fiyatlarında havayı düzeltti. Çin’in mayıs ayında rafine bakır ithalatı aylık bazda yüzde 6.2 ve yıllık bazda 22.73 artarak 305 bin 700 ton olarak gerçekleşti. Çin’in alımlarının arttığı dönemde bakır fiyatları 5.000 doların altından 6.000 doların üzerine çıktı. Tüm metallerde benzer bir hareket görülüyor. LME’de 5 Mayıs’ta 1.477 dolar/ton olan alüminyumun fiyatı bu ayın 3’ü itibarıyla 1.614 dolar oldu. Aynı dönem içinde çinko fiyatı 1.890 dolardan 2.030 dolara, kurşun 1.615 dolardan 1.770 dolara, nikel 11 bin 864 dolardan 13 bin 89 dolara, kalay 15 bin 138 dolardan 16 bin 850 dolara yükseldi. Uzun vadede pozitif trendin korunması için şu alanlardaki talep izlenecek: elektrikli araç üretimi, Çin’in trilyonlarca dolarlık Tek Yol Tek Kuşak projesi, gelişmekte olan ülkelerde elektrik altyapısındaki yatırımlar, konut sektörü, enerji iletiminde kullanılan metal talebi. Asya'nın en büyük inşaat ve madencilik ekipman üreticisi Komatsu, bu çeyrekte tabanı gördükten sonra buldozer, eskavatör ve kepçe talebinde Çin kaynaklı artış bekliyor. Bu da talebin süreceği beklentisini destekliyor. ABN AMRO, bu yıl ortalama 1.591 dolar olmasını beklediği alüminyum fiyatının 2021’de 1.640 dolar, bu yıl 5.565 dolar olarak tahmin ettiği ortalama bakır fiyatının gelecek yıl 6.045 dolar olmasını öngörüyor. Nikel için ise bu yılki ortalama fiyat beklentisi 12 bir 705 iken önümüzdeki yıl için 14 bin 691 dolar. Bu yıl ortalama 2.071 dolardan işlem görmesi beklenen çinkoda ise gelecek yıla ilişkin tahmin 2.240 dolar.

Değerli metaller ekonomik verileri ve teşvikleri gözlüyor

Altın fiyatları gücünü koruyor. Fiyatlardaki her düşüş yatırımcı tarafından alım fırsatı olarak değerlendiriliyor. Fiyatlar 2012 sonundan bu yana en yüksek seviyede. Son altı ayda yüzde 16’dan fazla yükselen fiyatlar son 1 ayda ise yüzde 3.46 prim yaptı. Analistlere göre ons fiyatı 1.800 doların üzerine çıkıp orada kalabilirse, 6 Eylül 2011’de test edilen 1.921 dolarlık tüm zamanların en yüksek seviyesi yeniden gündeme gelebilir. Parasal gevşeme, teşvikler, ultra-düşük faizler, ABD kağıtlarının getirisindeki gerileme ve doların zayıflaması altının başlıca destekçileri. Kısa vadede kâr realizasyonu fiyatları baskılayabilir fakat uzun vadede yükseliş beklentisi korunuyor. CMC Markets analistleri, “Yükseliş için tüketici güvenin azaldığına ilişkin yeni haberlere ihtiyaç var” derken, MKS PAMP Group'a göre, altına yönelik yatırım talebi muhtemelen 2021 yılının başlarına kadar güçlü kalacak. Çin ekonomisindeki canlanma endüstriyel talepten beslenen gümüş için de olumlu haber. Son 1 ayda yüzde 1.85 yükselen gümüşte kısa vadede 19 dolar önemli bir seviye olarak görülüyor. Buradan sonra 19.50 dolar güçlü bir direnç seviyesi. Bu seviyeleri aşması halinde gümüş için 25 dolara giden yolun açılabileceği belirtiliyor. Çin’in mayıs ayında otomotiv satışlarında meydana gelen artış da özellikle otomobillerde katalizör olarak kullanılan paladyum ve platin fiyatlarının şekillenmesinde rol oynayabilir. Söz konusu iki metal Çin’in mücevher sektöründe talebin artması halinde yükseliş eğilimini koruyabilir. Zira küresel mücevher sektöründeki platin kullanımının neredeyse yarısını Çin tek başına gerçekleştiriyor.

Tarımsal emtiada fiyatları stok ve ticaret savaşı belirleyecek

Tarımsal emtia tarafında Çin-ABD ticari geriliminin etkileri izleniyor. Çin’in ABD’den soya fasulyesi alımı olumlu hava yarattı. Ancak arz-talep dinamikleri genel olarak fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor. Buğday stok tahminlerinin artması fiyatların son iki ayda CBOT’da 5.21 dolar/buşel seviyesinden 4.92 dolara geri çekilmesine neden oldu. Fiyatlarda değişim ancak üretimin aleyhine hava koşullarıyla mümkün gözüküyor. Diğer yandan mısır stokunun da yüksek seviyelerde kalması bekleniyor. Ancak önde gelen üreticilerden Brezilya’da kuraklığın ürüne zarar vermesi, ayrıca petrol fiyatlarındaki artışın etanol talebini desteklemesi fiyatları mevcut seviyelerde tutabilir. Mısır fiyatları son iki ay içinde 3.13 dolar/buşelden 3.44 düzeyine geldi. Çin’in alımlarına karşın mahsul artışı ve ABD-Çin ticaret savaşının yeniden kızışma riski soya fasulyesi fiyatını etkileyebilir. Fiyatlar Çin iyimserliğiyle mayıstan bu yana 8.40 dolar/buşel’den 8.91 dolara çıktı. Şeker fiyatlarında ise piyasadaki açık izleniyor. Petrol fiyatlarındaki artış, şeker kamışının enerji üretiminde kullanılmasından ötürü şeker fiyatlarını yükseltebilecek bir unsur. Kakao fiyatları son aylarda üretimden gelen verilere göre hareket ediyor. Fiyatlar türev piyasalarında 2.389 dolar/ton seviyesinden 2.164 dolara indi. Kahvede ise arzın bol olması yakın gelecekte fiyatları aşağıda tutacak gibi görünüyor. En büyük ihracatçılardan Brezilya’nın parası Real’in zayıflığı da düşük fiyat ortamı yaratıyor. Kahve fiyatları son 2 ayda 1.09 dolar/lb düzeyinden 1.02 dolara geriledi.

Demir ve çelik normale dönen talepten destek buluyor

Küresel çelik fiyatları halen 1 Ocak seviyesinin altında. Ancak nisan ayından bu yana fiyatlar istikrar kazanmaya ve özellikle başlıca çelik üreticisi bölgelerde canlanmaya başladı. Son 40 gün içinde çelik fiyatları Rusya, Çin ve Latin Amerika’da toparlanırken, ABD ve Avrupa’da ise fiyatların halen baskı hissettiği görülüyor. Çin’de çelik fiyat endeksi son iki ayda 86.0 seviyesinden 92.26 düzeyine geldi. Çelik inşaat demiri fiyatında hızlı bir artış var. Çin’de özellikle otomotiv sektörünün talebindeki artış fiyatları besliyor. Diğer yandan birçok ülkede açıklanan ekonomik teşvik paketleri ve talebin normale başladığına dair sinyaller önümüzdeki aylarda çelik sektöründe iyileşmeyi destekleyecek. Brezilya’da üretimin yavaşlaması ve Çin’in çelik talebindeki artış demir cevheri fiyatlarını da yukarı itiyor. 5 Mayıs’ta tonu 83 dolar olan demir cevheri ABD’de haftaya 97 dolar civarından başladı. Çin’de ise 100 doların üzerinde. Söz konusu dönem içindeki artış yüzde 16 dolayında. Çin’in stokundaki azalma nedeniyle alımlarının sürmesi ve bunun da demir cevheri fiyatlarını yüksek tutması bekleniyor. Bu arada Çin ve Hindistan’ın talebiyle kömür fiyatlarının şu anki seviyelerin üzerine geleceği tahmin ediliyor.

Çin petrol depoladı, enerji fiyatları yükselişe geçti

Son 2 ayda petrol fiyatları hızlı bir yükseliş trendine girdi. Brent petrolü mayıs ayı başındaki 30 dolar seviyesinden 42 doların üzerine tırmandı. Fiyatların yükselmesinde Çin’in alımları önemli bir rol oynadı. ClipperData’nın tahminlerine göre Çin, bu yıl fiyatların sert bir şekilde gerilediği dönemde 73 milyon varil ham petrol aldı. ClipperData, Çin'in Brezilya, Irak, Suudi Arabistan ve Nijerya'dan yüklü alım yaptığını belirtiyor. Diğer yandan S&P Global Platts'ın verilerine göre Çin'in mayıs ayındaki petrol ithalatı, Koronavirüs salgınına rağmen geçen senenin mayısına göre yüzde 19 yükseldi ve günlük 11.3 milyon varil olarak gerçekleşti. Uluslararası petrol piyasasında bu hafta ekonomiden gelen pozitif veriler ışığında toparlanan petrol fiyatlarında yukarı tarafta 44.00, aşağı tarafta ise 40.50 seviyeleri takip edilecek. Analistler, petrol fiyatlarının 45 doların üzerine çıkmayı başarması halinde 49.00 direncini hedefleyebileceği görüşünde. Çin ve Hindistan gibi büyük Asya ekonomilerindeki toparlanma petrol talebini yükseltiyor. Dünya genelinde ülkeler karantina önlemlerini yumuşattıkça benzin ve diğer yakıtların talebinin artacağı belirtiliyor. 40.50 doların altında ise 38 dolar kritik seviye olarak kabul ediliyor. Tüketici güveninin zayıflaması ve olası ikinci bir COVID-19 dalgasının küresel petrol talebini ve tüketimini olumsuz etkileyebileceği uyarısı yapılıyor. Bunun olması halinde 38 doların daha da altında 35 dolara kadar geri çekilme olabileceği belirtiliyor.

Emtia Haberleri