Emtia piyasaları iddialı

Yılbaşından bu yana yüzde 15 yükselen emtia piyasalarının ekonomik iyimserlik, üretimde sıkışıklığın sürmesi ve enflasyonist baskılarla yükselişini sürdürmesi bekleniyor. Emtia, uzun vadede en iyi yatırım araçlarından biri olarak gösteriliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Emtia piyasaları iddialı

Evrim KÜÇÜK

Aşı programlarının yaygınlaşmasıyla 2021'de beklenen küresel ekonomik iyileşme, yatırımcıların emtia piyasalarına duyarlılığını artırdı. Başlıca emtia ürünlerinin takip edildiği CRB Endeksi petrol, bakır, soya fasulyesi, mısır ve şeker gibi ürünlerin fiyatlarındaki artışla birlikte yılbaşından bu yana yüzde 15, S&P GSCI Emtia Endeksi de yüzde 16 yükseldi. Emtia piyasalarındaki yükselişin reçetesinde yazan enflasyon, yeşil ekonomi harcamaları ve arza yönelik yatırımların yavaşlaması gibi unsurlar devreye girdiğinden uzmanlara göre emtia fiyatları hem bu yıl hem de uzun vadede yükselişini sürdürecek.

12 ayda yüzde 15.5 yükselir

Uluslararası yatırım kuruluşu Goldman Sachs tarafından hazırlanan raporda ‘Daha bir şey görmediniz. Emtia rallisinin devam etmesi için halen büyük bir alan’ denildi. Kuruluşun değerlendirmesinde emtia sektöründe gelecek 12 aylık dönemde yüzde 15.5 olan getiri beklentisinin korunduğu kaydediliyor. Emtiada yaşanmakta olan yükselişin yeni bir yapısal boğa piyasasının başlangıcı olduğu değerlendirmesi yapılıyor. S&P GSCI Emtia Endeksi son 12 ayda yüzde 76, 2021 yılında ise şu ana kadar yüzde 16 değer kazanmış durumda. Goldman Sachs, emtianın açık ara en iyi performans gösteren varlık sınıfı olduğuna da dikkat çekerek, önümüzdeki 12 ayda yüzde 15.5 yükselmesini beklediği sektörün ileriye dönük büyük bir yatırım olduğunu söylüyor. Raporda, “Emtia piyasası mükemmel bir durumda: Artan talebe karşın arz tarafında pandemi nedeniyle yaşanan sıkışıklık, kaçırılmaması gereken bir kombinasyon yaratıyor” deniliyor.

Latin Amerika’nın üretimindeki aksamalar önemli

Bir yıl önce yaklaşık 19 dolar olan petrol fiyatlarının üçüncü çeyrekte 72 dolara çıkacağı tahmininde bulunan kuruluş, tarım ve metal fiyatlarında da artış bekliyor. Latin Amerika'da metal üretiminin gerilediğine dikkat çeken Goldman, Şili ve Peru'da COVID-19 nedeniyle bazı madenlerin atıl vaziyette kaldığını hatırlatarak bunun fiyatlara yansımasını bekliyor. Yine Latin Amerika’daki Brezilya gibi önemli gıda üreticilerindeki olumsuz hava şartlarının soya hasadını ve mısır ekimini baltalamasının fiyatları artıracak faktörler olduğuna işaret ediyor.

Fiyat artışlarının reçetesi

Emtia piyasalarının yeni bir ‘süper döngü’ içine girmiş olabileceği belirtiliyor. BloombergNEF’in analizinde “Mevcut yükselişin 'süper döngü' olarak nitelendirecek kadar büyük ve uzun süreceği henüz belli değil ancak özellikle metaller için bir yükseliş trendi içinde olduğumuz doğru” yorumu yapılıyor. Ve fiyatlarda yukarı yönlü destler şöyle reçetelendiriliyor:

Yatırımların yavaşlaması ve ESG endişeleri: Petrol ve baz metaller gibi büyük emtia piyasalarında birkaç yıldır azalan yatırım, sermaye harcama planlarında önemli bir kısıntıya yol açan COVID-19 salgınıyla bir araya geldi. Talep artsa bile, petrol, gaz ve madencilik şirketleri; sermaye disiplinini sürdürmek, borçlarını kapatmak ve ESG standartlarına odaklanmaları için yatırımcı baskısı altında. Bu, yatırım kararlarını yavaşlatacak, şirketlerin keşfedebileceği kaynak türlerini ve bölgeleri sınırlayacak ve yeni tedarik projeleri için mevcut sermayeyi azaltacak.

Enflasyonun geri dönüşü: Geçen yılın sonlarından bu yana enflasyon beklentileri pandemi sonrası toparlanma umuduyla sıçradı. Geçmişteki verilere bakıldığında, enflasyon ve emtia fiyatlarının büyük ölçüde birbirine paralel hareket ettiğini görülüyor. Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları da daha yüksek enflasyona tolerans sinyali veriyorlar. Orta vadeli enflasyon beklentilerinde yüzde 2'nin üzerine çıkılması yüksek emtia fiyatlarını besleyecektir.

Yeşil altyapı patlaması: Salgın sonrasında 12 trilyon doları aşın mali teşviklerin 800 milyar dolarının ‘yeşil' altyapı ve üretimi hedeflediği tahmin ediyor. Net yeni enerji üretim kapasitesi ilaveleri önümüzdeki otuz yılda toplam 17,8 TW olacak. Bu, son otuz yıldaki kurulumun 4 katına tekabül ediyor. Söz konusu kapasite artışının çoğu rüzgar ve güneşte olacak. Tüm bu yeni kapasiteyi birbirine bağlamak için 2050 yılına kadar 48 milyon km daha elektrik hattı inşa edilmesi gerekiyor. Bu da alüminyumda yüzde 41 ve bakır talebinde yüzde 89 artış anlamına geliyor. Ayrıca yıllık elektrikli araç (EV) satışları 2030'a kadar 25 milyona, 2040'a kadar 55 milyona ulaşacak. Bu, lityum kullanımının 8 ve bakır kullanımının 7 kat artması anlamına geliyor.

Artışı yavaşlatabilecek riskler

Emtia piyasalarında beklenen yükselişe set çekebilecek riskler de yok değil. Küresel ekonomik büyümeye yönelik riskler dikkatle izlenmeli. Birçok ülke pandemiden yüksek borç oranları ve yüksek işsizlik ile çıkıyor. Bu durum yüklü teşviklere rağmen tüketici talebini baltalayabilir. Ve hızlı ve sert büyüme yerini ekonomik sıkıntılara bırakabilir. Öte taraftan, endüstriyelleşme hamlesiyle daha önce emtia patlamalarının fitilini çeken Çin’in yerel tüketime dayalı büyüme politikası nedeniyle bu kez emtia piyasalarındaki rolü konusunda temkinli olmak gerekebilir.

Emtia Haberleri