Avrupalı çelikçi ‘hurda ihracatına’ kısıtlama istiyor
Avrupa Birliği’ndeki çelik üreticileri, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi ve rekabet gücünün korunabilmesi için Avrupa Komisyonu'ndan hurda ihracatına sınırlama getirilmesi talebinde bulundu. Avrupa Çelik Birliği, hurdanın, enerji kullanımını ve karbon emisyonlarını azaltarak çevresel hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunduğu için stratejik ikincil hammadde olarak kabul edilmesi çağrısını yineledi. Komisyonun hurda ihracatına sınırlama getirmesi olasılığı, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu önemli hurda ithalatçılarında endişe yarattı.
Türkiye bu yılın Ocak-Eylül döneminde yüzde 6.3 artışla 14.96 milyon ton hurda ithal etti. İthalatın maliyeti yüzde 8.9 yükselip 6.3 milyar doları buldu. Türkiye’nin ithalatında en büyük kaynaklardan biri olan Avrupa Birliği’nde (AB) çelik üreticileri hurda ihracatının kısıtlanması için Avrupa Komisyonu›na baskı yapıyor. Zira karbonsuzlaşma hedeflerinin iç piyasada hurda tüketimini artırması bekleniyor.
“İkincil stratejik hammadde kabul edilmeli”
Avrupalı çelik üreticileri, bloğun sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi ve endüstriyel rekabet gücünü koruyabilmesi için Avrupa Komisyonu›ndan hurda ihracatını sınırlamasını talep ediyor. Avrupa Çelik Birliği (EUROFER), hurdanın, enerji kullanımını ve karbon emisyonlarını azaltarak çevresel hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunduğu için stratejik ikincil hammadde olarak kabul edilmesi çağrısını yineledi.
EUROFER ve IndustriAll, Avrupa Komisyonu ve AB üye ülkelerine, “Üçüncü ülkelerde AB çevre standartlarına uyumu sağlamak ve bunların ihlal edilmesini önlemek için revize edilmiş AB atık sevkiyatı yönetmeliğinin güvenilir bir şekilde uygulanması sağlanmalı” denildi.
8 ayda 11 milyon ton ihracat AB uzun zamandır net demir hurdası ihracatçısı. Blok geçen yıl ihracatını yıllık bazda yüzde 5 artırarak 17.67 milyon tona çıkardı. Gümrük verilerine göre bu yılın ilk 8 ayında bu hacimler 11 milyon tona ulaştı.
Avrupa hurda ticaretinin en önemli destinasyonlarından biri Türkiye. Çelik üretiminin yaklaşık dörtte üçünü oluşturan Türkiye’deki elektrik ark ocakları önemli miktarda hurdaya gereksinim duyuyor.
Yarısından fazlasını Türkiye’ye satıyorlar
Türkiye, son beş yılda AB’nin toplam hurda ihracatının yarısı ila üçte ikisini karşıladı. 2010’lardan bu yana Türkiye’ye bu hammaddenin satışları, kısmen Brexit ve Rusya’nın ihracat kısıtlamalarından dolayı artarak devam etti. Ek olarak, Mısır, Hindistan ve Pakistan AB’nin hurda için diğer önemli ticaret ortakları. Tüm bu ülkeler blok için üçüncü ülkeler ve OECD üyesi değiller. Asya bölgesi çelik üretim kapasitesini, esas olarak indüksiyon fırınları aracılığıyla genişletmeye devam ettikçe ithalat hacimlerinin arttığı görülüyor. Danışmanlık ve emtia işlem şirketi Argus, AB’nin hurda ihracatını kısıtlama niyetinin birçok gelişmekte olan pazarda endişeye yol açtığını belirtiyor.
Çin çelikte OECD ülkelerinden 10 kat fazla teşvik sağlıyor
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Çelik Komitesi son toplantısında haksız rekabetin piyasayı olumsuz etkilediği uyarısı yaptı. OECD’nin bildirisinde, aşırı kapasitenin hızla büyümesi, çelik ihracatında haksız rekabetin artması, çelik ürünlerinde fiyatların düşmesi ve ticaret gerginliklerinin artması piyasa için risk faktörleri olarak gösterildi. Açıklamaya göre, Çin’in net çelik ihracatı bu yıl neredeyse 100 milyon tona yükseldi ve piyasa bozulmalarına neden oldu. Özellikle Çin’in çelik endüstrisine sağladığı sübvansiyonlar, OECD dışındaki diğer ekonomilere göre beş kat, OECD ülkelerine göre ise 10 kattan fazla. Aynı zamanda OECD dışındaki ülkelerde çelik sektörüne sağlanan sübvansiyonlar nakit hibeler şeklinde OECD ülkelerine göre yüzde 42 daha fazla, borçlanma açısından ise 11 kat daha fazla.