Zorunlu karşılıkları artıran TCMB yabancı para krediye sınır getirdi
TCMB, politika faizini tutarken, ek sıkılaşma adımları attı. TL mevduatla birlikte KKM zorunlu karşılıkları artıran banka, yabancı para kredilere büyüme sınırı getirdi.
Şebnem TURHAN
Merkez Bankası son günlerde piyasanın dikkat çektiği iki konuya ilişkin Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında tedbirler açıkladı. Yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getiren Merkez Bankası likidite fazlasını sterilize etmeye yönelik olarak da zorunlu karşılık oranlarını yükseltti.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu mayıs toplantısında politika faizini yüzde 50’de sabit bıraktı ancak likidite fazlasının ilave tedbirlerle sterilize edileceğini ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacağını vurguladı. Son günlerde piyasada likidite fazlası şubat başı döneme geri dönmüş hem piyasa faizleri hem de TL mevduat faizleri yüzde 50 politika faizinin altına gelmişti. PPK kararı sonrasında yapılan açıklamayla da KKM ve TL mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı, KKM yenileme hedefi yüzde 75’e indirildi, yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı geldi. Bu adımların TL sterilizasyonu yaratması beklenirken piyasa ve mevduat faizlerinde de yukarı yönlü etki sağlaması öngörülüyor.
Ek adımlar atılacağı yer aldı
PPK metninde yeni ve en önemli kısım ise piyasanın son günlerde dikkat çektiği likidite fazlasına yönelik oldu. Makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırma amacı kapsamında, menkul kıymet tesisi uygulamasının sonlandırıldığı hatırlatılan PPK metninde “Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlası ilave tedbirlerle sterilize edilecektir” denildi.
Tüm zorunlu karşılıklarda artış
PPK kararı sonrasında Merkez Bankası ilave adımları açıkladı. İlk olarak TL mevduat ve kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı zorunlu karşılıklar 24 Mayıs 2024 tarihinde tesis edileceği duyuruldu. Kısa vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan zorunlu karşılık oranı yüzde 12’ye, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 0 olan zorunlu karşılık oranı yüzde 8’e, kısa vadeli KKM’de yüzde 25 olan zorunlu karşılık oranı yüzde 33’e, uzun vadeli KKM’de yüzde 10 olan zorunlu karşılık oranı da yüzde 22’ye yükseltildi. Bu adımla piyasa ve mevduat faizlerinin yukarı gelmesi beklenirken bankalar için sıkılaştırıcı bir düzenleme oldu. KKM’de yenileme dahil hedef yüzde 75 Zorunlu karşılık faiz ve komisyon uygulamalarında da değişiklikler yapıldı. Açıklamaya göre KKM’nin TL’ye geçişine ilişkin hedef korunurken, yenileme dahil toplam hedef yüzde 75’e düşürüldü. Tüzel kişi KKM ile gerçek ve tüzel kişi YUVAM hesaplarının bir sonraki hesaplama döneminden itibaren geçerli olacak şekilde toplam hedef hesaplamasından çıkarılmasına karar verildi. Toplam hedefin sağlanması halinde KKM için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranı politika faiz oranının yüzde 40’ına düşürüldü. KKM’den çözülmenin de bu hamleyle birlikte hızlanması bekleniyor.
Yabancı para krediye yüzde 2 sınırı Son dönemde yine piyasada oldukça çok tartışılan ve hızlı artışına yönelik endişeler dile getirilen yabancı para kredilere yönelik de Merkez Bankası’ndan hamle geldi. Merkez Bankası yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirirken, sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk lirası cinsinden zorunlu karşılığın bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verdi.
EKONOMİSTLER MERKEZ BANKASI ADIMLARINI NASIL YORUMLADI
TCMB ÜZERİNE DÜŞENİ BÜYÜK ÖLÇÜDE YAPIYOR
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara:
Merkez Bankası beklendiği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit bıraktı. Metinde, enflasyona dair riskleri vurgulayarak gerekirse daha da sıkılaşırım dedi. Bunu söyleyerek son günlerde yüzde 47'de gerçekleşen gecelik piyasa faizini, resmi faizi olan yüzde 50'nin altına düşürmeme sinyali de vermiş oldu. Nitekim hemen sonrasında gelen duyuru, zorunlu karşılıklar aracılığıyla sistemden likidite çekileceğini gösterdi. Bu da bankalararası piyasada gecelik faizlerin yukarı çekilmesine yardımcı olacaktır. Duyuruda ayrıca yabancı para kredilere de aylık yüzde 2 sınırı konması parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesi açısından isabetli bir karar oldu. Ayrıca KKM’nin zorunlu karşılıklarının artırılması ve çevirme oranı eşiklerinin gevşetilmesi de KKM’den çıkışı bir miktar hızlandırabilir. Bütün bunlar doğru yönde atılan adımlar. TCMB üzerine düşeni büyük ölçüde yapıyor. Bundan sonra kritik olan maliye politikası olacak. Merkez bankasını konuşmanın tekrar anlamlı hale geldiği günlerdeyiz. Umarım bu sürece diğer politikalarla destek verilir de bu kadar emek boşa gitmez.
PİYASA MERKEZ BANKASI’NA GÜVENİYOR
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat:
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinde değişiklik zaten beklemiyorduk. Asıl beklenti TL likiditesi konusunda atılacak adımlardı. Bunlar da PPK kararı sonrasında arka arkaya geldi. Zorunlu karşılık oranlarının artırılması beklentiler arasındaydı. Bunun yanı sıra sadeleştirme adımları çerçevesinde KKM’nin bitmesine yönelik adımların gelmesi düşünülüyordu bu adımlar da likidite çekilmesi paketine eklenmiş. Şirketlerin döviz kredi talebi çok artmıştı. TL kredi faizleri çok yüksek olduğu için alabilen şirketler düşük faizle döviz kredisi çekiyordu. Kurun yatay seyrettiği ortamda bu cazip ama yarın olağanüstü bir durum olduğunda kur artarsa şirketler zora düşebilir ve sistemik bir risk oluşabilirdi. Merkez Bankası’ndan buna yönelik adım gelmesi de çok olumlu. Piyasa Merkez Bankası’ndan adım geleceğine emindi hangileri gelebilir diye tartışıyordu. Bu çok önemli, piyasa Merkez Bankası’na güveniyor, işbilirliğine güveniyor. Merkez Bankası da sıkıntıları görmüş ve bir nevi neşteri vurmuş. Burada şunu görüyoruz para politikası iyi bir şekilde yönetiliyor.
CARİ AÇIKTAKİ İYİLEŞMEYİ SINIRLADI
Merkez Bankası PPK mayıs toplantısı ardından yapılan açıklamada nisanda aylık enflasyonun ana eğilimi sınırlı bir zayıflama kaydedildiği belirtilerek yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret ettiği vurgulandı. PPK metninde, tüketim malı ithalatının nisan ayında artarak cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi sınırladığına dikkat çekilirken “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir” denildi.
İHTİYATLI DURUŞ YİNELENDİ
PPK metninde Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlendiği kaydedilen metinde, kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediğine vurgu yapıldı. Metinde, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği belirtildi. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacağı geçen aylarda olduğu gibi yinelenen PPK metninde para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edileceği kaydedildi.