‘Yeni Türkiye hikâyesinin öznesi hukuk temelli politikalar olacak’

SEDEFED tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Rekabet Kongresi, “Sürdürülebilir Sektörler: Yeni Dönemin Rekabet Senaryoları” ana temasıyla başladı. İki gün sürecek kongrenin ilk gününe koronavirüs pandemisi sonrası değişen dünyada sürdürülebilirlik ve değişen tedarik zinciri gibi konular ele alındı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘Yeni Türkiye hikâyesinin öznesi hukuk temelli politikalar olacak’

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Rekabet Kongresi, “Sürdürülebilir Sektörler: Yeni Dönemin Rekabet Senaryoları” ana temasıyla başladı. Online olarak düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, COVID-19 ile mücadelenin uzun soluklu bir maraton olacağını belirterek, kapsayıcı iş birlikleri ile küresel bir çözüm için birlikte çalışmanın gerektiğine dikkat çekti.

Bu dönemde en büyük stratejik pazarımız olan AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm gündemini yakından takip edip, ekonominin ve işletmelerin bu yeni duruma hazırlıklı hale getirilmesi gerektiğini anlatan Turan, Türkiye’nin faiz-enflasyon-kur sarmalında enerjisinin boşa harcandığına dikkat çekti.

Ev ödevleri eksiksiz yapılmalı

Orhan Turan, “Diğer taraftan yatırım ortamını iyileştirmek, güven iklimini yaratmak ve riskleri azaltmak için ev ödevlerimizi eksiksiz yerine getirmeliyiz. Yeni Türkiye hikâyesinin öznesi; hukuk devleti, bağımsız kurumlar, yüksek teknoloji kullanımı, katma değerli üretim, sürdürülebilirlik ve verimlilik temelli politikalar olacaktır” dedi. Pandemi sürecinde yaşanan ikinci dalganın, finansmana erişim ve düşük rekabet gücü gibi sorunlarla mücadele eden KOBİ’leri daha fazla etkilediğine dikkat çeken Turan, iş dünyasının geri ödemesiz desteklerin artırılması, bazı sektörlerde indirilen KDV oranının bütün sektörlere yayılması ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele yönünde beklentisi olduğunu yineledi.

Şeffaflık, güveni artıracak

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de koronavirüs salgınının değişime hızlı uyum sağlamanın önemini ortaya koyduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi:

“Böyle bir ortamda sektörlerin rekabet gücünü artıracak reçete aslında bellidir: Küresel başarı hikayelerinden ilham alarak, ülkemizin mevcut koşulları, sermaye yapısı, iş gücü yetkinlikleri ve tarihsel birikimi temelinde gerekli adımları hayata geçirmeliyiz. Diğer taraftan, şeffaflık ve öngörülebilirlik, ekonomide güvenilirliği artıran en önemli unsurlar. Kısa vadede atacağımız bu adımlar, uzun vadede kapsamlı bir ekonomi politikası uygulama kapasitemizi de yükseltecektir. İstihdam, vergi, sermaye piyasaları gibi konularda gereken dönüşümü sağlayabilmemizin önkoşulu, doğru para politikası ve disiplinli maliye politikasına geri dönülmesinden geçiyor. Yakın vadede her iki alanda, pandemi koşulları, ekonomi üzerindeki baskı ve istihdama olan destek ihtiyacı dagözetilerek, gerekli adımların planlı bir şekilde geleceğine inanıyoruz.”

Yeşil enerjiye geçiş

Türkiye’deki tüm sektörlerin pandeminin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir geri dönüşü hedeflediğini söyleyen SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı da bu dönemde, finansa erişim, tedarik zincirinin sağlamlığı, lojistiğin aksamaması, üretimin güvenliği ve çevresel koşulların, iş dünyasının daha hızlı reaksiyon göstermesini zorunlu kıldığına dikkat çekti.

İşletmelerin finansal destek ihtiyacının karşılanması ve öngörülebilir yatırım ortamının önemine de dikkat çeken Avcı, şöyle konuştu: “Ülkemizde görülen istihdam, verimlilik ve yetenek uyumsuzluğu sorunlarını aşmamız, ekonominin global rekabetçiliğini artırmak için temel gündemimiz olmalı. Uzun vadeli dijital dönüşüm ve diğer makroekonomi politikalarıyla bu sorunların üstesinden hep birlikte, ortak akıl sayesinde gelebiliriz. Günün değişen trendlerini en küçük işletmeciden en büyüğüne yakalamalı, dijitalleşme yatırımlarını artırmalı, yeşil enerjiye geçişi hızlandırmalıyız. Küresel rekabetçilik ve kalkınma liginde yerimizi üst basamaklara çıkarmanın reçetesi bu konularda çözüm üretmekten geçiyor.”

Değişime adapte olmak

Açılışın özel konuğu KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise “Dünyada ve Türkiye’de Değişen Dengeler” başlıklı bir konuşma yaptı. Özellikle son yarım asırdır bir çağ değişimi yaşandığını söyleyen Ağırdır, dünyanın hoyratça kullanıldığı dönemin sonuna gelindiğini, değişime adapte olmanın yolunun sürdürülebilirlik hedefleri ve çevre duyarlılığından geçtiğini ifade etti.

 “MB'DE VE MALİYE'DE DEĞİŞİM OLDU, GÜVENİN TEKRAR KAZANILMASI GEREKİYOR"

Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde, "Değişen Dünya ve Yeni Senaryolar” başlıklı panel düzenlendi. Panele katılan konuşmacılar şunları söyledi:

• Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Bölgesel Başekonomisti Roger Kelly:
2020'de AB istikrarlı bir büyüme ile yola devam ediyordu. İç talep de bunu destekliyordu. 1.2 büyüme bekleniyordu. Türkiye'de de ciddi büyüme öngörülüyordu. Bu yıl yüzde 4 büyüme tahmin ediyorduk Türkiye'de. Sonra salgın oldu. Her şey etkilendi. İkinci çeyrekte ABD'de yüzde 14, Türkiye'de yüzde 9 küçülme yaşandı. Üçüncü çeyrekte ise AB'de yüzde 12 büyüme oldu. 4. çeyrekte de pozitif büyüme göreceğiz gibi duruyor. Türkiye için henüz bilmiyoruz. Rakamlar geriden geliyor ama ciddi bir toparlanma var. Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı değişimleri var. Güvenin yeniden kazanılması lazım. Bu yıl Türkiye için yüzde 3.5 küçülme tahminimiz var. Önümüzdeki yıl ise yüzde 5 büyüyeceğini tahmin ediyoruz.

• Fark Holding YK Başkanı ve Fark Labs Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter:
Arya Kadın Yatırım Platformunu kurmuştuk 7 yıl önce. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bugün iş dünyasında cinsiyet açığı var. Bu tarz yatırım platformlarına ihtiyaç var. Yeni dönemde iyi yetişmiş oyunculara da ihtiyaç var. Arya Kadın Yatırım platformu gibi girişimlerin kendi kendini idare edebilir olması lazım. Biz henüz hiç bir yerden fon almadık. Kendi kendimize rüştümüzü ispat edelim dedik. Kadın liderliğinde dünyayı dönüştürmek için yola çıktık. Sürdürülebilirlik için de elimizden geleni yapacağız. Yanı sıra fikir sahibi olan parlak genç insanları da topluyoruz. Birlikte daha iyi bir gelecek için. Değişim isteyen inanlar ile dönüşüm başlamalı.

• TÜRKONFED International ve TUİD YK Başkanı Burak Pehlivan:
İnsanlık ilk günden beri değişim ve dönüşüm içinde. Soğuk savaşın bitmesi ile birlikte son 20 yılda hızlanan değişim ve dönüşüm dönemini yaşıyoruz. Ukrayna son ekonomik krizlerde çok büyük küçülmeler yaşadı. Ancak dönüşümü de ciddi reformlar yaparak gerçekleştirdi. Küresel tedarik zinciri değişiyor. Pandemi süreci maliyetler kadar tedarik güvenliğinin de ne kadar önemli olduğunu karşımıza çıkardı.

• European Neighbourhood Council Yönetici Direktörü Samuel Doveri Vesterbye:
Geçtiğimiz bir kaç yıl uluslararası düzeyde iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için düzenlemelerin önem kazandığını görüyoruz. Bugün AB'de enerjinin yüzde 50'si ithal ediliyor, AB her gün 1 milyar Euro harcıyor enerji ithalatına. Öte yandan 2018'den bu yana sera gazı yüzde 20'den fazla azaldı. Amaç karbon nötr olmak. Bundan çok bahsedildi. Yeni enerji kaynakları hedefleri var. Burada çelik, demir gibi birçok sektör etkilenecek. Enerji için belli çerçeveler yenilenecek. Yeni teknolojileri de desteklemek önemli olacak. Enerji şeffaflığı gibi alanlar da önemli olarak görülüyor. Tüm bunlar AB'nin dışarı ile olan ilişkilerinin şekillenmesinde önemli rol oynayacak.

• UNDP Türkiye Kapsayıcı Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Yöneticisi Mustafa Ali Yurdupak:
Sürdürülebilirlik, gelecek nesillere hem ekolojik hem de ekonomik anlamda devam ettirilebilir bir dünya bırakmak demek. Bu gayeye yönelik olarak da BM tarafından 17 amaç ortaya kondu. Bu amaçlar ile üç önemli meydan okuma ele alınıyor. Bunlar yoksulluk, eşitsizlik ve iklim değişikliği ile mücadele. Sürdürülebilir kalkınma amaçları 2015'te tanımlandı. Sıra eyleme geçmekte.

Ekonomi