YASED Başkanı Sargın: Kamu-özel sektör istişaresiyle ilgili mekanizma kurulmasını bekliyoruz

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Sargın, gelecek dönemde reformla ilgili söylemlerin aksiyona dökülmesini ve öngörülebilirlikle ilgili özellikle kamu-özel sektör istişaresiyle ilgili bir mekanizmanın kurulmasını beklediklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
YASED Başkanı Sargın: Kamu-özel sektör istişaresiyle ilgili mekanizma kurulmasını bekliyoruz

"İş Dünyası Söyleşileri" kapsamında online olarak gerçekleştirilen toplantıda konuşan Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Sargın, yatırımcılar açısından son dönemdeki gelişmelere ve pandeminin yatırımcılara yöneliklerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son haftalardaki ekonomideki yeni dönem açıklamalarının yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından olumlu karşılandığını ifade eden Sargın, "Bizim için çok olumlu, çok güzel bir reform söylemi bu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk bu reform konusunu açtığı günün hemen arkasından görüştüğü ilk sivil toplum kuruluşu YASED oldu. Biz bunu çok anlamlı bulduk. Bizim için çok kıymetli." diye konuştu.

"Bizim için önemli konulardan bir tanesi kamu-özel sektör istişaresi"

Öngörülebilirlikle ilgili kendileri için önemli konulardan bir tanesinin kamu-özel sektör istişaresi olduğunu söyleyen Ayşem Sardın, "Burada bakanlarımızın hepsinin aslında bize açık bir kapısı var. Hepsiyle çok güzel çalışıyoruz. Ama bunun ötesinde, hele de son dönemde pandemiyle ilgili alınan birtakım ekonomik tedbirlerde bizim de beklemediğimiz bazı gelişmelere rastladık. Bu yasalar çıkarılırken, yasaların ilerleme sürecinde özel sektörle istişare kapısı açık olabilirse her iki taraf için de olumlu sonuçlanabilecek birtakım şeyleri yakalarız diye düşünüyoruz. Bu istişare için aslında bir istirhamımız oldu kendilerinden. O da ilgili bakanlarımızla bizi hemen görüştüreceğini iletti. Buna önem verdiğini kendileri de ifade etti." şeklinde konuştu.

Gelecek dönemde reformla ilgili söylemlerin aksiyona dökülmesini ve öngörülebilirlikle ilgili özellikle kamu-özel sektör istişaresiyle ilgili bir mekanizmanın kurulmasını beklediklerini aktaran Sargın, şunları kaydetti: "Bu yönde bir hazırlık da var, başladı diye de duyuyoruz, umarız en kısa zamanda olur. Üçüncüsü de yine orada gündeme getirdiğimiz bu öngörülebilirliği yatırım ortamında da daha artıracak ve bizi yatırımlarda daha rekabetçi kılabilecek bugün gündemde olan bir yatırımlar çerçeve kanunu var. Bu kanun, bir şekilde bir yatırımcının ülkeye adım attığı andan itibaren farklı şekillerde stabilitesini, güvenli hissetmesini sağlayan bir kanun. Taslak olarak çalışıldı, şimdi eğer hız verip bunu çıkarabilirsek yatırımcılara bir güçlü mesaj da o şekilde gidecek diye düşünüyoruz. Onu da gündeme getirdik, çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

"Uzaya araç gönderen ülkeler maske bulamadılar"

Bu yıl dünya için hayalini bile kurmadıkları, hiç çalışmadıkları bir senaryonun ortaya çıktığını dile getiren Sargın, şunları kaydetti: "2020, hepimizin tamamen kalkanlarının kırıldığı ve ne yapacağımızı anlamaya çalıştığımız bir yıl oldu. Bütün dünya aynı şekilde etkilendi. Hepimiz aynı gemideyiz ve aslında hepimiz için bir farkındalık yılı oldu. Bazı sektörlerde ve dünyanın çeşitli yerlerinde hiç düşünemediğimiz çok kırılganlıklar ortaya çıktı. Uzaya araç gönderen ülkeler maske bulamadılar. Böyle bir dönemden geçtik. Bunun için aslında 2020, hepimiz için bir öğrenme dönemiydi ve belirsizlikleri aslında yönetmeye çalıştığımız dönemdi. Uluslararası yatırımlara baktığımızda, aslında uluslararası yatırımcılar 'süresini bilemediğimiz böyle bir süreci en az hasarla nasıl atlatırız' diye bakıyorlar. İstisna sektörler var tabii. Dijital ekonomiyle ilgili sektörler daha farklı bir atağa kalktılar, onlar nasıl yetişeceklerini belki şimdi düşünüyorlar."

"2021 yılında bir miktar toparlanma olabilir"

Gelecek yıl, yatırım beklentilerinin daha olumlu olduğuna işaret eden Sargın, "2021'de beklentimiz, aşının gelmesiyle bir kere manevi olarak biraz daha önümüzü görebilir hissedeceğiz. Bence o yönden tabii olumlu. 2021 yılında bir miktar toparlanma olabilir. BM'nin UNCTAD kuruluşu var ve onlar her sene bir yatırım raporu açıklıyorlar. Yatırımlarda 2020 ve 2021 yıllarında, iki yıl içinde yüzde 40 düşüş bekleniyor. Geçtiğimiz gün 2020'nin ilk 6 aylık rakamı açıklandı, yüzde 49 düşüş var. Dünyadaki yatırımlarda yüzde 49 gibi büyük bir düşüş var ama 2 yıl için toplam yüzde 40 beklediklerine göre diyoruz '2021'de bir miktar toparlanma olacaktır' gibi görünüyor. Toparlanmanın arka planında bence şu da olacak; 2021, artık aslında bu bahsettiğimiz, 2022'de tekrar toparlanmasını umduğumuz ekonomi için hazırlık dönemimiz olacak. O büyük dönüşümleri, kendimizi yenileyecek adımları 2021 yılında atacağız, buna bağlı olarak da birtakım yatırımlar olacaktır diye düşünüyoruz. 2020 kadar zorlu bir yıl olmayacağını öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye için çok önemli fırsatlar ortaya çıkacak"

Ayşem Sargın, Türkiye'nin lojistik ve coğrafi avantajının, pandemi döneminde önemi daha da artan tedarik zincirlerinde çok önemli bir faktör olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığının ve Avrupa ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın da ayrı bir avantaj olduğuna işaret eden Sargın, "Onun için bu tedarik zinciri kaymalarında ülkenin aynı zamanda güçlü sanayi altyapısını ve nitelikli iş gücünü göz önünde bulundurduğumuzda aslında Türkiye için çok önemli fırsatlar ortaya çıkacak. Çünkü bakarsanız, aslında etrafımızda bizim kadar sanayide güçlü ve nitelikli iş gücü olan çok fazla ülke yok." şeklinde konuştu.

"Sanayide uluslararası standartları sağlamak çok önemli"

Bu noktada sanayide uluslararası standartları sağlamanın çok önemli olduğunu ve çok uluslu şirketlerin bunu aradığını belirten Sargın, şunları aktardı: "Uluslararası standartlarda üretim yapmak ve bununla ilgili sertifikasyon süreçlerini tamamlamak önemli. Bir de artık şirketler 'en ucuz yerden alayım' diye bakmayacaklar, daha büyük öncelik güvendir. Türkiye'yi tekrar güvenli yatırım ve tedarik merkezi olarak konumlandırmamız bu dönemde altın değerinde. Bunun için temel ögeler yerinde, temel avantajlar var ama bunun üzerine birkaç şeyi bir araya getirmemiz lazım. Bunlar uluslararası standartlar ve dijitalleşme. Bizim bu alanlarda ödevimiz var. Bunları 2021'de hızla ele alıp adımlarımızı atmamız lazım."

Ekonomi