Yabancı, lüksü ucuz buldu
AB’de seyahatte katı tedbirlerin devam etmesi ve TL’deki hızlı değer kaybı, alışveriş turizminde Türkiye’yi öne çıkardı. Cirolar yüzde 40’a yakın artarken, ciro içindeki yabancı payı ise ikiye katlandı. Markalar pastadaki payını artırmak için operasyonlarını genişletmeye çalışıyor.
Yener KARADENİZ
Döviz kurlarında çok kısa sürede yaşanan sert artışın yanı sıra Avrupa Birliği’nde (AB) seyahatlerde katı şartların uygulanmaya devam etmesi, alışveriş turizminde Türkiye’ye yaradı. Düşen gelir ile birlikte yerli payının nispeten daha yavaş arttığı lüks markaların hem cirosu hem de ciro içinde yabancı payı hızla arttı. Lüks tüketimde satışlarının 2019’a göre döviz bazında yüzde 3540 oranında arttığını dile getiren sektör temsilcileri, söz konusu rakam içinde yabancı payının yüzde 25’ten yüzde 40’a yükseldiğini söyledi. Üyeleri arasında onlarca lüks markayı bulunduran Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanı İzzet Stamati, TL’nin bu kadar kısa sürede bu kadar çok değer kaybetmesinin alışveriş turizmi için Türkiye’yi cazip hale getirdiğini söyledi. AB’de birçok ülkeye seyahat kısıtlaması ya da seyahate yönelik sert tedbirlerin uygulanmasının da bunda önemli bir etken olduğunu vurgulayan Stamati, “Türkiye, Ortadoğu’dan Orta Asya ülkelerine kadar milyarlarca nüfusa birkaç saat mesafede ve seyahat de AB’ye göre daha kolay. Üstelik kur şu anda alışveriş için oldukça cazip. Bunun etkisi de markaların cirosunda görülmeye başlandı. Daha önce lüks markaların satışlarında yüzde 25 seviyesinde olan yabancı oranı, yüzde 40’a ulaştı” dedi.
“Vergilerin ekonomiye zararı faydasından çok”
Bu gibi dönemlerde diğer birçok alanda olduğu gibi alışveriş turizminin de yeni yönler aradığını ve bu dönemi fırsat olarak değerlendiren ülkelerin öne çıkabileceğini anlatan Stamati, ithalat ile ilgili vergi indirimlerinin alışveriş turizmini daha da canlandıracağını anlattı. Bununla ilgili düzenlemeyi beklediklerini dile getiren Stamati, “Bu vergilerin ekonomiye zararı faydasından çok. Enflasyonu da olumsuz etkiliyor. Emtia artışından kaynaklanan enflasyon, bu vergilerin düşmesi ile telafi edilebilir. Burada bir fırsat var ve bunu değerlendirmek lazım” diye konuştu. Stamati, lüks pazarının Türkiye’de hızlı büyümesinin ayrıca markaların da iştahını kabarttığını anlattı.
Yerli ya da yabancı birçok lüks perakende markası hem mağaza yatırımlarını artırdı hem de mevcut operasyonlarında genişlemeye gitti. Yerli markalardan Beymen, bu yıl hem Bodrum Yalıkavak’ta hem de İzmir İstinye Park AVM’de yeni mağaza yatırımları gerçekleştirirken, Zorlu ve Akasya AVM’de bulunan mağazalarında ise genişlemeye gitti. Markanın sadece İzmir İstinye Park AVM’de yer alan mağazasının yatırım değeri 60 milyon TL’yi buldu. Şirket ayrıca Galataport’ta da yeni mağazası için gün sayıyor. Sektör temsilcilerinden aldığımız bilgilere göre, yabancı lüks markalar da operasyonlarını yüzde 2025 oranında genişletti. Bunlar arasında Louis Vuitton’dan Hermes’e, Fendi’den Dior’a Gucci’den Chanel ve Bvlgari’ye kadar birçok marka bulunuyor. Türkiye’de yalnızca Zorlu AVM ve İstanbul Havalimanı’nda mağazası bulunan Bvlgari’nin de İstinye Park’ta mağaza açmak için çalışmalara başladığı belirtiliyor.
'Satış çok ama yerine koyamıyoruz'
Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, son kur artışı ile birlikte yabancı için pek çok ürünün fiyatının bedava kaldığını anlattı. Sinan öncel, “Ürünlerimiz kurda yaşanan artışın da etkisi ile yabancılar için ciddi seviyede ucuz kaldı. Alışveriş turizmi için şu anda Türkiye çok cazip bir ülke. Bu durum markalı ürünlerde büyük bir avantaj sağlıyor. Birçok markada satışlar salgın öncesinin yüzde 40’a yakın üzerinde. Bizim üyelerimizde de benzer durum söz konusu. Bu durum aynı şekilde devam eder. Ama burada en önemli sorun yerine koyamama, sermaye yetersizliği. Talep var ama maalesef hammadde ve diğer maliyetlerdeki artıştan dolayı yerine koyamıyoruz” dedi.