Veri analitiği artık şirketlerin merkezinde

Lider şirketler, salgınla birlikte dijitalleşen dünyada veri analitiğini merkezlerine koyarken, rekabette bir adım öne geçmek için artık ‘en iyi ürünü biz üretiyoruz’ noktasından, ‘veriyi en iyi biz kullanıyoruz” noktasına geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Veri analitiği artık şirketlerin merkezinde

Yener KARADENİZ

Salgınla birlikte artan dijitalleşmeye bağlı olarak önem kazanan veri, şirketlerin de hiç olmadığı kadar radarında. Lider şirketlerin veriyi merkeze koyduklarını ve bunu iyi işleyenlerin rekabette öne çıktığını anlatan uzmanlar, şirketlerin artık ‘en iyi ürünü biz üretiyoruz noktasından, veriyi en iyi biz kullanıyoruz” noktasına geldikleri vurguladı.

DÜNYA ve Ernst & Young iş birliğinde düzenlenen, “Perakende Sektörünün Kalbi Tedarik Zincirinde Akıllı Çözümler” konulu panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü DÜNYA Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın yaptığı panelde EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, SAS Güneydoğu Avrupa Genel Müdürü Tayfun Topkoç, EY Türkiye Danışmanlık Ortağı ve Tedarik Zinciri ve Operasyonlar Danışmanlığı Lideri Arda Karaçelebi, SAS Güneydoğu Avrupa Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Lideri Altan Atabarut, Migros CEO’su Özgür Tort, Tat Bakliyat Genel Müdürü Tuba Memiş, Mey İçki CEO’su Levent Kömür, PınarOnline Dijital Dönüşüm ve E-ticaret Direktörü Bilge Kalpaklıoğlu Eyilik ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin açılışında konuşan Metin Canoğulları, tedarik zincirinde akıllı çözümler konusunun üzerinde tartışılacak değil çalışılacak bir konu olduğunu belirtti. Müşterinin her şeyin kalbinde olduğunu vurgulayan Canoğlları, “Müşteriler inanılmaz güçlendi. Bilgisayar karşısında tüm dünyaya anında ulaşıyor, ürün karşılaştırması yapıp, oturduğu yerden binlerce mağazaya girip karar veriyor. Perakendecilerin işi zorlaştı. Her şey ekranda ve bu müşteride ego tatmini yarattı. İşi doğru yapmak lazım. Büyük veri iyi analiz edilmeli. Geçmişteki deneyimler sentezlenerek önümüzdeki dönemin planlaması yapılmalı. Müşteri ihtiyaçlarını tahmin etmek, öngörülerini önceden tespit etmek rekabette fark yaratıyor” ifadelerini kullandı.

SEKTÖRLERİNİN ÖNCÜ ŞİRKETLERİNDEN TEDARİK TÜYOLARI

Uçtan uca görünürlük önem kazandı

EY Türkiye Danışmanlık Ortağı ve Tedarik Zinciri ve Operasyonlar Danışmanlığı Lideri Arda Karaçelebi, şirketlerin her birinin kendilerini farklı alanlarda pozisyonlamaya çalıştıklarını anlattı. Bunun için de belirli çözümler geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Karaçelebi, “Maliyet bazında yapılan optimizasyonlar sistemler en ideal şartları sağlayamadığı için bazen şirketleri istediğinden daha farklı noktalara getiriyor. O nedenle farklı senaryolarda algoritmaların kullanılıyor olması lazım. Tüm değişkenlere göre senaryoları görebileceğimiz bir dönem geliyor. Tedarik zinciri yöneticileri için en önemli konulardan biri de uçtan uca görünürlüğünün başarılı bir tedarik ağı içindeki önemi. Bu senaryoları çalıştırmak için aslında veriye ulaşma ve sonra da bu veriyi kullanabilme yeteneğinin artması gerekiyor. O nedenle tedarik zinciri yöneticilerinin yüzde 54’ü gelecek 3-4 yılda analitik yetkinlikleri önceliklendireceklerini söylüyor” dedi.

Anlık takip önem kazanacak

■ Talep tahmininin önemine dikkat çeken SAS Güneydoğu Avrupa Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Lideri Altan Atabarut da, aylık rakamlar ve istatistiklerle çalışma şansının ortadan kalkacağını belirtti. Rakip şirketlerin önüne geçmek için anlık takibin önem kazanacağını anlatan Atabarut, şöyle konuştu:

“Canlı ekonomik değişkenler takip edilmeli. Şirketlerin talep sinyallerini topladıkları bir alana ihtiyaçları var. Bunu yapanla yapmayan bir olmayacak. Çok daha kompleks modeller gelişiyor. Makine öğrenmesi kullanmaya başladık. Saat bazında hangi ürünün ne zaman biteceği tahmin etmemiz lazım. Kapalıçarşı’da insanların yüzüne bakarak alım yapma olasılığı tahmin edilir. Bunu yapan yapay zekalar gelişecek. Yepyeni bir dünyadayız. Uçtan uca görünürlük konusu var. Öte yandan tedarik zincirinde halkalar birbirinin ne yaptığından haberdar değilse karmaşa oluyor” dedi.

 “Hububat arzı yüzde 5-10 azalacak”

Tat Bakliyat Genel Müdürü Tuba Memiş de şirket olarak günlük 4 bin ton bakliyat-hububat üretimi yaptıklarını, bu anlamda sektörün en büyük 3 oyuncusundan biri olduklarını söyledi. Kapasitenin yüzde 50’sini yurtiçi kalanını ise yurtdışında 82 ülkeye ulaştırdıklarını belirten Memiş, 2020’de 1.7 milyar TL’lik satış rakamına ulaştıklarını anlattı. Salgın döneminde gıda ürünlerine ciddi talep artışı olduğuna dikkat çeken Memiş, dünya genelinde bakliyat-hububat ürünlerinde talebin yüzde 10 arttığını ifade etti. Memiş, “Biz de bu dönemde ani talep artışları yaşadık. Yüksek üretim ve stok kapasitemiz sayesinde sorunsuz atlattık. 150 bin ton ürün stoklama kapasitemiz var. Bizimle çalışan zincir marketlerde de ciddi artılar sağladık. Bu dönemde firmamız yüzde 45 büyüme elde etti” dedi. Ancak gıda sektöründe önümüzdeki yıllarda daha zorlu bir döneme girileceğini anlatan Tuba Memiş, şöyle devam etti: “Sebebi de küresel ısınma ile birlikte yaşanacak kuraklık problemleri. Hububat ürünlerinde yüzde 5-10 arasında arz eksikliği yaşanacak. 2050’de dünya nüfusu 10 milyar olacak. Bu da önümüzdeki yıllarda ürün tedariki konusunun daha da önem kazanmasına yol açacak. Gıda fiyatları yüksek seyretmeye devam edecek ama talep düşmeyecek. Biz bu nedenle uzun dönemli kontrat yapıyoruz. Ani fiyat artışlarından böyle korunuyoruz. Tüm bunlar için 2020’de 120 milyon TL’lik kapasite artırımına gittik.”

“Salgın koordinasyon krizine yol açtı”

Mey İçki CEO’su Levent Kömür de, salgının bir koordinasyon krizi oluşturduğunu belirtti. Levent, “Eskiden bu tarz krizler bölgesel ve periyodik oluyordu. Ancak şimdi tüm dünyada aynı anda aynı şeyler oldu ve global şirketlerin mantığı sallandı. Her şey belirsizlik ile başladı. Bu globalizasyonu getirdi. Globalizasyon tedarik zincirinin konsolidasyonu idi. Salgın bu ezberi bozdu. O zaman yeni bir tanıma ihtiyaç var” diye konuştu. Kömür, “Kırılganlığın çözümü çok kültürlü olmak. Biz mesela hem ithalat yapıyoruz hem ihracat yapıyoruz. Hem üretiyoruz hem tarım şirketiyiz. Çok kültürlülük çok şeyi yapabilme kendi kendine yetebilme bir anda bu yeni dünyada çok butik olan şirketleri ön plana çıkardı” diye konuştu.

“Markalar kendi avukatlığını yapmalı”

Pınar Online Dijital Dönüşüm ve E-ticaret Direktörü Bilge Kalpaklıoğlu Eyilik, dijitalleşme ve Pınar’ın bu alanda gerçekleştirdiği çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Pınar Online dijital dönüşümünün salgında başladığını anlatan Kalpaklıoğlu Eyilik, şöyle konuştu: “B2C mantığı ile direkt tüketiciye dokunmak istedik. Tüketiciler marka ile daha fazla iletişim içinde olmak istiyor. Bu nedenle Pınar Online’ı geçen temmuz ayında B2C platform olarak devreye aldık. Platformda, her yerde olan ürünlerle beraber, tüketiciyi odağa aldığımız ürünler de geliştiriyoruz. Markanın hikayesini dijitalde tüketiciye ulaştırmak git gide önem kazanıyor. Z ve Y kuşağı hikaye duymak istiyor. Alıcıların yüzde 70’i ürünü almadan önce araştırıyor. Markaların kendilerine marka avukatlığı yapması lazım. O nedenle kendimize dijital bir vizyon çizdik. Sürdürülebilirlik en önemli değerimiz. Markanın sürdürülebilir olması için de dijitalleşmesi gerekiyordu. Biz bu yolculuğa başladık. Ürünün kaynağını tüketiciye göstermek istiyoruz. Sütün ve etin hikayesini anlatacağız” ifadelerini kullandı.

“Başarı talebi değil kaynağı planlayarak gelir”

Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, son aylarda dövizin yanı sıra pamuk, enerji ve petrole bağlı diğer hammaddelerin fiyatlarının önemli oranda arttığını söyledi. Fiyatların artmasının yanı sıra hammaddeye ulaşmada da sorun yaşandığını belirten Yılmaz, tüm bunlara rağmen rafların dolu kalmak zorunda olduğunu belirterek, “Son 30 sene önce birçok Alman, İngiliz markalar vardı. Bu markalar yavaş yavaş pazar güçlerini kaybedince yerine inditex markaları gibi fast fashion markalar geldi. Bu tedarik zincirinin değişimini inditex grubunun yaklaşımları sağladı. Fast fashion diye bir kategori icat ettiler. Bu karşılıklı çıkar ilişkisine bağlı ve iyi niyetli yönetilen tedarik ağı demek. ‘Just in time’ da hayatımıza girdi. Biz de bunların Türk versiyonu olarak görüyoruz. Tedarik zincirini talep planlayarak değil, kaynağı planlayarak mümkün olduğu kadar yönetmeye çalışıyoruz. Bizim kaynağımız kumaş, kalıp ve kapasitedir. Eğer bunları anlık yan yana gelecek şekilde planlarsanız o zaman talebi de planlamaya gerek yok. Çünkü anında değişecek talebe karşılık verecek güce ulaşmış oluyorsunuz. Bizim enerjimiz bunla ilgili” diye konuştu.

Optimizasyon için çalışıyoruz

Migros CEO’su Özgür Tort, planlamanın önemine dikkat çekerek şirket olarak hem offline hem de onlineda 81 ile ulaştıklarını anlattı. Üstelik tüm süreçleri de kendilerinin yürüttüğünü belirten Tort, “Pahalı bir şey yapıyorsunuz. Eve teslimat ucuz değil. Gıdada karlılık düşü. Bir de eve teslimatı eklediğinizde daha da düşük, çoğu zarar ediyor. Teknoloji çok kritik ama bir yandan da ekonomik değerleri korumak lazım. Gıda perakende online işinde bir de hızı konuştuğumuzda para kazanan yok. Teknoloji ve veriyi iyi kullanması, hizmette fark yaratması bir yandan da para kazanması lazım. İkisini bir arada yapan şirketlerde yıllar boyu yaşıyor. Tüketici bu işin kalbinde, altın tahtta oturuyor. Bu işlere ilk başladığımızda aynı gün teslimatı önemsiyordum, şu an aynı gün teslimat işimizin yüzde 8’ini oluşturuyor. Bu süreyi 45 dakikaya getirmek optimizasyon için önemli. Bunun testini yapıyoruz. Kademe kademe yerine getireceğiz. Daha az dakikada teslimat, daha sınırlı üründe oluyor. Şu an 4-5 aydır belli yerlerde çalışıyor. Öğrenen algoritma bu. Zor bir iş. Ama bu işin doğasında iki temel parametre var. Biri malı toplama diğeri de teslimat. Biri işçilik diğeri de enerji maliyeti demek. Bunları optimize etmek için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Perakende şirketleri veri analitiğine yöneldi

SAS Güneydoğu Avrupa Bölge Müdürü Tayfun Topkoç da veri analitiği ve yapay zeka konusunda dünyada önde gelen şirketlerden biri olan SAS’ın cirosunun, geçen yıllarda yüzde 80’ini finans sektörü ve telekom sektöründen geldiğini son dönemde ise perakende şirketlerinden önemli oranda talep aldıklarını anlattı. Topkoç, “Lider şirketler, veri analitiğini merkeze koyuyor ve stratejik büyümelerinin bir parçası haline getiriyor. Veri analitiği tüketici eğilim ve eylemlerini tahmin ederek sağlıklı kararlar alınmasını sağlıyor. Salgın birçok sektörde geliştirilmesi gereken noktaları ortaya çıkardı. O nedenle tedarik zinciri konusunda entegre çözümler ve uçtan uca yönetim için şirketlerden 3-4-5 kat talep almaya başladık. Tüm üretim ve tedarik zincirini uçtan uca entegre eden şirketler ‘en iyi biz üretiyoruz’dan ‘perakende de veriyi en iyi kullanan şirket biziz’ demeye başladı” diye konuştu.

 

Ekonomi