'Vergi sisteminde yapılacak küçük reform yeterli olamaz'
Türk vergi sisteminin 1950’li yıllarda Alman vergi yasaları temelinde oluşturulduğunu, aradan geçen 60 yılda da 100’ü aşkın değişiklik yapıldığını bildiren İŞKUR eski Genel Müdürü Mehmet Nuri Aslan, “Vergi sisteminde yapılacak küçük reformun yeterli olmayacağını" söyledi.
Vergialgi.net tarafından düzenlenen “2020’li Yıllarda Vergi Reformuna Doğru” başlıklı panelde, akademisyenler ve eski bürokratlar vergi reformu ihtiyacı ve bu alanda atılması gereken adımları tartıştılar. 1950’li yıllarda Alman vergi sisteminden alıntılanan vergi sisteminde 100’ün üzerinde değişikliğin yapıldığı belirtilen panelde, devlete verme değil almayı inanç haline getiren toplumda Alman sisteminden sonuç alınamayacağı vurgulandı. COVID-19’un kapsamlı vergi raformu için iyi bir fırsat sunduğu kaydedilen panelde, sistemde yapılacak küçük değişikliklerin yeterli olmayacağının altı çizildi.
“Vergi sistemi ekonomiye duyarlı değil, büyüme ve istihdamı önemsemiyor”
Panelin moderatörlüğünü yapan Nazmi Karyağdı, Türk vergi sisteminin ekonomiye duyarlı bir sistem olmadığını belirterek; ekonomi, hukuk ve sosyal yapının genellikle ikinci planda kaldığını söyledi. Sistemin büyümeyi ve istihdamı önemsemediğine dikkat çeken Karyağdı, mali disiplinin ekonomik büyümeden öncelikli olması gerektiğini,
“Toplanan vergilerde dolaylı vergiler ağırlıklı olduğundan ekonomik büyüme üzerinde çok ciddi etkileri vardır. Yatırıma dönüştürememe, halkın yaşam refah düzeyini aşağı çekme gibi etkileri sıralayabiliriz” dedi.
Karyağdı, dijital çağda pulun kendisi bile yokken pul vergisinin hoş görülmediğini dile getirdi.
“COVID-19 reform için iyi bir fırsat”
İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Prof.Dr. Binhan Elif Yılmaz, COVID-19 döneminin kapsamlı vergi reformu için iyi bir fırsat olduğunun altını çizerken, bunun yapılmadığı gibi vergi sisteminin de esnekliğini kaybederek yıprandığını bildirdi. Reform fırsatının halen devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, GİB’in 13 Mart’ta bir duyuru yayınlayarak vergi ödemelerinin internet üzerinden yapılmasını istediğini hatırlattı.
Elif Yılmaz, kapsayıcılık konusunda problem olduğunu belirtirken, kapsanması gereken mükellefin kapsanmadığını, tam tersinin de geçerli olduğunu anlattı ve “Mükellef zor zamanda devleti ne kadar yanında hissederse vergiye uyumu da o kadar olumlu sonuç doğurur” diye konuştu.
“Vergi sistemi gecekondulaştırıldı”
İŞKUR eski Genel Müdürü Mehmet Nuri Aslan, Türk vergi sisteminin Alman vergi yasaları temelinde 1950’li yıllarda yapılan reformla vücut bulduğunu bildirdi. Bunun ardından 100’ü aşkın değişiklik yapıldığı bilgisini veren Aslan, bu değişikliklerin vergi sistemine zarar verdiğini ve gecekondulaştırdığını dile getirdi. İzmir depremi örneğini veren Aslan, depremde gecekonduların değil, ekstra depo ve yaşam alanı elde etmek için kolonları kesilmiş binaların yıkıldığını vurguladı ve “Vergi sistemi içerisinde de kısa vadede bireysel çıkarlar doğrultusunda yapılan uygulamaların, var olan yapıya temelden zarar vereceğini açıkça dile getirmiştir” dedi. Aslan vergi oranları yükseldikçe kayıt dışılığın arttığını belirtti. Aslan, “Henüz sanayileşmemiş ve büyük işletme sayısı sınırlı olan, devlete vermek yerine almayı inanç meselesi haline getiren bir toplumda, Almanya’da geçerli olan sistemin Türkiye’de de geçerli olacağı düşüncesinin aşırı bilimsellik olduğunu kabul etmek zorundayız” dedi.
“Vergi gelirleri faize yetmiyor”
Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Görevlisi İbrahim Atilla Acar, toplanan tüm vergilerin, faiz giderlerine yetmediği gibi üzerine borçlanma da yapıldığını kaydederek, “Borçlanma ve faiz bu şekilde devam ederse açıklar faizi getirir, vergilerle desteklenmezse ya da giderler kısılmazsa sonuçta biz bu açığın üstesinden gelemeyiz” dedi.