‘Vergi düzenlemesinin sıkıntılı yönleri var’

1 Ocak’ta yürürlüğe girecek dijital vergi düzenlemesini değerlendiren TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, “E-arşiv fatura uygulaması ciddi sorunlar doğuracak kimse farkında değil. Taksi plakası ne kadara satılırsa satılsın vergi alınmıyor. Yüzde 18 olan KDV indirilmeli…” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘Vergi düzenlemesinin sıkıntılı yönleri var’

Mehmet KAYA

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek 5 bin TL’nin üzerindeki faturaların ve müstahsil makbuzlarının elektronik ortamda düzenlenmesi uygulamasına tüccar ve esnafın hazır olmadığını söyledi. Meslek mensuplarının eğitimi için 81 ilde faaliyet yürüttüklerini ancak bu süreçte fatura düzenlemekle yükümlü tüccar ve esnafın bilgi sahibi olmadığını gördüklerini belirten Kartaloğlu, “Ciddi sorunlar doğacak ama kimse farkında değil” dedi.

Emre Kartaloğlu, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak’ın sorularını yanıtladı.

Dijital Hizmet Vergisi Kanu nu yürürlüğe girdi. Bazı uygulama sorunları olabileceğini belirtmiştiniz, nedir bunlar? Uluslararası dijital platformlar vergilendirilmeye çalışılıyor ama OECD’nin kuralı var. Çifte vergiyi önleme anlaşması imzalanan ülkelerde şirket merkezi hangi ülkedeyse önce o ülke vergilendirir. Bu firmaların merkezi de İrlanda. Türkiye’de işyerleri yok. Bilgisayar ekranındaki alanı işyeri kabul edip yüzde 7.5 vergi alınması öngörülüyor. Bu pek mümkün görünmüyor. Aslında reklam verenlere yüzde 15 stopaj yapılıyordu. Şimdi bu kanuna taşınmış oldu ancak vergiyi yine reklam verenden alacak. Sonuçta Türkiye’deki vatandaşlar vergilenmiş olacak.

Bunun dışında Türkiye içinde çok büyük e-ticaret siteleri var, onlar muhtemelen limit içine girecek. Fransa yapmaya çalıştı ama yapamadı. Bunun için uzun vadede bir yasal altyapı hazırlanıyor. OECD kuralı değişirse bir çözüm olabilir.

Değerli konut için alınacak vergide de sorunlar çıkabileceğini vurguladınız. Nedir o sorunlar?

Bizim vergi kanunlarımız konutların neyle değerleneceğini belirliyor ama bu kanunda “Tapu Kadastro’da tespit edilecek bedel” denildi. Plan Bütçe’deki toplantılarda, SPK’dan yetki almış, bağımsız gayrimenkul değerleme şirketleri tarafından yapılacak bilgisi verildi. Bu hem harç, hem gelir vergisi uygulamasında sorunlar yaratabilecek bir düzenleme.

KDV indirilmeli…

Mali müşavir olarak mükellefe makbuz verdiği anda Maliye yüzde 18 KDV’sini istiyor. Mükellef o makbuzu indirim konusu yapıyor ama biz, hemen tahsilat olmadığı için hem mükellefi, hem de ödediğimiz KDV ile devleti finanse ediyoruz. KDV’nin indirilmesini talep ediyoruz. Hizmet karşılıklarının elektronik tahsilatı da getirilmeli.

Emlak için yüzde 40 vergi

Gelir vergisinde ilave dilim getirilmesi nasıl sonuçlanır? Yıllık 500 bin TL üzeri gelir elde edenlerden yeni bir dilimle yüzde 40 vergi alınacak. Gelir vergisinin neredeyse yüzde 90’ını ilk 100 mükellef ödüyor. Çok kazanandan alınan bir vergi olacak. Ancak 2019 yılı kazançlarına uygulanmak üzere yürürlüğe girdi. Anayasal açıdan sorun teşkil edebilir.

Yüksek gelir elde edenlere beyanname zorunluluğu da getirildi. Aslında biz tüm gelirlerin beyan edilmesini savunuyoruz. İlk bakışta beyanname ile bir farklılık doğmuyor gibi görünüyor ama diyelim, 500 bin TL geliriniz var buna ilave yanında da 10 bin TL kira geliriniz var. Daha önce emlak geliri için yüzde 15 ödüyordunuz. Şimdi beyanname vereceğiniz için yüzde 40 olacak.

Taşıtların gider yazılmasına da eleştirileriniz oldu. Araçların alımında ve akaryakıt giderlerinde gider yazılabilecek kısımlar sınırlandı. Bu gerçek vergilemeden uzaklaşma yöntemi. Bir işletmenin sahibi, çalışanı aracını özel işinde de kullanıyorsa bunun gereğini yapmalı. Özel işte kullanıldığı varsayımı ile 'yüzde 70’ini gider yazdırayım, sınır koyayım', modern vergilemeden uzaklaşmadır. Sakınca doğuracaktır. Serbest meslek erbabının çok fazla gideri yoktur. Araç, akaryakıt, çalışan gideri vardır. Olara sınırlama getirilmiş oldu. Ciddi anlamda gerçeği tespit etmekten uzaklaşma yöntemleri.

Vergi gelirlerini artırabile ceğimiz farklı alanlar var mı? Aslında ciddi bir alan var. Basit usul denilen bir alan var. Mesela taksi plakası ne kadara satılırsa satılsın vergi alınmıyor. Amaç kayıt dışı ile mücadele. Vergi gelirlerini artırmaksa, gerçeği kavrayabilmekse, basit usul tarafını da düşünmek lazım. Minibüs, dolmuş, servisler, halk otobüsleri, küçük esnaflar var ama en çarpıcısı bu taksiler.. Küçük esnaftan vergi alınsın demiyoruz ama gerçek tespit edilsin.

Elektronik haciz

Kamu gelirleri kritik önem de ama kazanç elde edemeyince vergisini ödeyemeyenlerin sayısı ve yapılandırma beklentileri arttı. Ne düşünüyorsunuz?

Yıllardır Bağ-Kur prim borcu olanlara (4B) elektronik haciz uygulanmazdı şu anda yapılıyor. Son dönemde af da otomatiğe bağlandı, iki yılda bir geliyor. Beklenti yine oluşmaya başladı. Benim tahminim, 2019’u da kavrayabilmek için, nisan-mayıs gibi gündeme gelebilir. Şu anda cebri tahsilat yöntemi uygulanıyor, bu hazırlık gibi. Nisan, mayıs gibi gündeme gelebilebileceğini tahmin ediyorum.

Aslında, af beklentileri işletmeleri kayıt dışılığa teşvik ediyor, doğru yapmaktan uzaklaştırıyor, yanlışa cesaretlendiriyor. Biz ciddi anlamda zorlanıyoruz. İşletmeler, “nasıl olsa af çıkacak, neden doğrusunu yapıyoruz” demeye başlıyor. Şu da olmaya başladı. Aflar dolaylı vergiye dönüştü. Af vergisi diye bir vergi... Bütçede açık var, açığı kapatmak için yapılandırma, matrah affı, stok-kasa affı yapalım, belli bir meblağı tahsil edelim. Bu anlamda da dolaylı vergi, bütçe açığını kapatmada etkili bir yönteme dönüştü.

E-Arşiv fatura

1 Ocak’tan itibaren 5 bin TL’nin üzerindeki alışverişlerde e-fatura zorunluluğu başlayacak. Herkes hazır mı? Birkaç yıl içinde mali hayatta, ticari hayatta kağıt ortamında hiçbir belge kalmayacak. Bu çok önemli. 1 Ocak itibarıyla e-arşiv fatura diye bir gerçeğimiz var. Esnaf, tüccar bunun farkında değil. 1 Ocak’tan sonra tutarı 5 bin TL’yi aşan tüm faturalar ve müstahsil makbuzları elektronik ortamda düzenlenmek zorunda. Biz bu konuya hazırız ama esnafın, tüccarın bu konuya hakim olması lazım ama, umurlarında değil. Gelir İdaresi de onların umurunda olmadığının farkında değil. Eğer 5 bin TL’nin üzerindeki işlem için e-fatura düzenlenmezse 600 TL ceza var. 1 Ocak itibarıyla belge düzeninde ciddi bir sıkıntı yaşanacak. Gelir İdaresi’nin sistemi tam olarak hazır mı tereddütlerimiz var. Hal kayıt sistemine kayıtlı tüccarlar, gidip tarla-bahçeden ürün aldıklarında, elektronik müstahsil makbuzu düzenlenecek. Tarlada internet yoksa ne olacak. TOBB ve TESK’in üyelerine anlatması lazım.

Muhtasar ve SGK Prim Hiz met Beyannamesi birleşmesi de sıkıntılı sanırım?

Burada tahakkuk ve tahsilatın birleştirilmesi amaçlandı. Bu öyle bir hale geldi ki tahakkuk birleşmiyor, vergi için ayrı, SGK için ayrı tahakkuk fişi çıkıyor. SGK borcu SGK’ya, vergi borcu vergi dairesine ödeniyor. Birleşme yok, kayıt dışı ile mücadeleye katkısı yok çünkü veriler aynı.. İki ayrı beyannamede yapraklar birleşti. SGK’nın yazılımsal altyapısı buna uygun değil. Çalışan sayısının az olduğu pilot 4 ilde bile SGK sistemi kilitlendi. İstanbul’da binlerce kişinin çalıştığı bir yer buna girdiğinde ne olacak? Bir de ücret gizliliği ciddi sorunlar barındırıyor. Ya ertelenmesini veya tahakkuk birleşmesi olmayacaksa vazgeçilmesini istiyoruz.

Gerçeği tespit edememenin getirisi…
Ferit PARLAK

Varsayımla hareket etmek, gerçeği tespit etmekten uzaklaştırıyor…
Gerçeği tespit edememek ise tüm sorunlarımızın “yaratıcılığı” işlevini görüyor…
Örneğin yeni vergi kanunu…
Taşıt alımlarında ve akaryakıt giderlerinde varsayımla hareket etmek; kararları geriye götürüp uygulayarak, tüm fizibilite çalışmalarını hiçe saymak; taksi plakası, dolmuş, servis, halk otobüsleri gibi “basit usul” denilen alanı düzenleyememek; af beklentileri ile işletmeleri kayıt dışılığa teşvik edip, yanlışa cesaretlendirmek gibi, gerçeği tespit edemeyerek aldığımız yüzlerce kararın, çözüm değil, sorun ürettiği sonradan anlaşılıyor…

Ekonomi