Vatandaş tasarruf edemiyor: Türkiye'de 15 yılda hanehalkı tasarrufu geriledi

Türkiye’de alım gücünün düşmesiyle vatandaşların tasarruf oranı da son 15 yılda adeta dibi gördü. Vatandaşın tasarrufu, 2023’te tarihin en düşük seviyesine indi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Vatandaş tasarruf edemiyor: Türkiye'de 15 yılda hanehalkı tasarrufu geriledi

ÖZDER ŞEYDA UYANIK

Türkiye ekonomisinin önemli göstergelerinden biri olan tasarruf oranı, 2009-2023 yılları arasında dikkat çekici bir değişim yaşadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tasarruf oranı son yıllarda genel olarak düşüş eğiliminde, 2023 yılı itibarıyla bu oran yüzde 9,1 seviyesine kadar geriledi. Peki, yıllar içinde bu oran neden bu kadar düştü? Bu durumun Türkiye ekonomisine yansımaları neler?

2009-2023 arasında neler değişti?

Türkiye’nin tasarruf oranı 2009 yılında yüzde 10,1 seviyesindeyken, 2010 ve 2011’de hafif bir gerileme gösterse de 2014’ten itibaren istikrarlı bir şekilde artış göstererek 2016’da yüzde 14,1’e kadar çıktı. Ancak 2017 yılından itibaren düşüşe geçti.

Hanehalkı tasarrufunun harcanabilir gelire oranı olarak tanımlanan tasarruf oranı, 2022 yılında yüzde 10,5 iken 2023 yılında yüzde 9,1 oldu.

Neden düşüyor?

Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar, enflasyon, yüksek faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, halkın tasarruf yapabilme kapasitesini olumsuz yönde etkiledi. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve yüksek yaşam maliyetleri, bireylerin tasarruf yapma imkanlarını kısıtlıyor. 2020’de başlayan pandemi süreci ve 2021 yılında yaşanan ekonomik belirsizlik de tasarrufları olumsuz etkileyen önemli faktörler arasında yer aldı.

Ayrıca, Türkiye’de son yıllarda artan tüketim eğilimleri ve kredi kullanımı da tasarruf oranının düşmesinde etkili oldu. Özellikle düşük faiz oranları ve kredi kolaylıkları, bireyleri harcamaya teşvik etti. Böylece, geçmişte daha yüksek seviyelerde olan tasarruf oranları, bu tür teşviklerle hızla düştü.

İç etkenlerin yanı sıra dış etkenler de tasarruf oranındaki düşüşü hızlandırdı. 2021’de yaşanan döviz kurlarındaki ataklar ve ekonomik belirsizlikler, tasarruf yapmak isteyen ancak gelirleri düşen haneler için önemli bir engel oluşturdu. Ayrıca, enflasyon oranlarındaki artış, paranın değerini erozyona uğratarak, tasarruf etmek yerine harcama eğilimini güçlendirdi.

Ne bekleniyor?

Türkiye’nin tasarruf oranı, ekonominin genel sağlığıyla paralel bir şekilde değişmeye devam edecek gibi görünüyor. Ekonomide istikrar ve gelir dağılımında düzelme görülmediği sürece, tasarruf oranlarının düşük seviyelerde kalması beklenirken, ekonomik büyüme, istihdam artışı ve güvenli bir yatırım ortamı sağlandığı takdirde, halkın tasarruf etme eğiliminde yeniden bir artış görülebilir.

Türkiye’nin tasarruf oranındaki düşüş, yalnızca bir istatistiksel veri olmaktan öte, ekonomik yapının derin bir yansıması da olurken, bu veriyi dikkatle takip etmek, ekonominin geleceği için de önemli oluyor. Bu düşüşün sürmesiyle bireylerin gelecek kaygıları ve tasarruf yapma alışkanlıkları yeniden gözden geçirilmeli ve ekonomide bu alanda önlemler alınması gerektiği de görülüyor. 

 

 

Ekonomi