Vatandaş güçlü taleple büyümeyi sırtladı
Üçüncü çeyrekte dış talep ve sanayideki ivme kaybına rağmen vatandaşın tüketim coşkusu, ekonominin geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,9 büyümesini sağladı. Stok değişimi büyümeyi geriletirken devletin tüketimindeki hızlanma dikkat çekti.
Şebnem TURHAN
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4 seviyesindeki beklentilere yakın yüzde 3,9 ile pandemi sonrası en yavaş büyümesini gerçekleştirdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak yılın ikinci çeyreğine göre ise yüzde 0,1 daraldı. Ekonomi çeyreksel bazda 9 çeyrek sonra ilk kez daralma gösterirken sanayide üçüncü çeyrekte büyümenin yatay kalması, dış ticaretin pozitif katkısının neredeyse olmaması ve yatırımların bir yıl sonra yeniden daralması dikkat çekti.
Vatandaşın ve devletin tüketim gücü bu çeyrekte büyümenin en önemli destekçisi oldu. Ücretlilerin büyümeden aldığı pay düşük seviyelerini sürdürürken geçen yıl üçüncü çeyreğe göre 3.5 puan geriledi ve yüzde 26,3’e indi. Ekonomistler küresel çapta yüksek enflasyon ile ABD ve Avrupa’da beklenen resesyonun etkisiyle 2022 yılı büyümesinin yüzde 5 seviyesinde olmasını bekliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte cari fiyatlarla 4 trilyon 258 milyar 168 milyon lira dolar bazında ise cari fiyatlarla 241 milyar 523 milyon dolar büyüklüğe ulaştı. Kişi başı milli gelir ise üçüncü çeyrek itibariyle 9 bin 861 dolar olarak hesaplandı.
Vatandaş yine büyümeyi sürükledi
Harcama yönetimiyle GSYH hesabına göre üçüncü çeyrekte vatandaşın tüketimi geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19,9 artarken bunun Türkiye ekonomisindeki büyümeye katkısı 12 puan oldu. Yüksek enflasyonun etkisiyle harcamalarını öne çeken ve ay sonuna kadar değer kaybı yaşamaktansa harcamaya yönelen vatandaşlar bu yıl tüm çeyreklerde ekonomik büyümeye çift haneli katkı verdi. Vatandaş ikinci çeyrekte katkı 13,62 puan, ilk çeyrekte ise 11.61 puan olmuştu. Son çeyrekte ise vatandaşın tüketiminde de frene basılması beklentisi hakim. Alım gücündeki gerilemenin katkısıyla vatandaşın son çeyrek tüketiminde düşüş olmasını öngören ekonomistler asgari ücret zammı ve baz etkisiyle gerilemesi beklenen enflasyonun yaratması muhtemel algıyla beraber yılın ilk çeyreğinde ise yeniden tüketimde yükseliş bekliyor. Ayrıca otomotivde matrah indiriminin de dayanıklı tüketim malı alımlarını hızlandırması beklentiler dahilinde.
Toplam yatırımlar 3 çeyrek sonra ilk kez daraldı
Devletin tüketimi ise üçüncü çeyrekte hızlandı. Üçüncü çeyrekte geçen yıla göre devletin tüketim harcamaları yüzde 8,5 artarken 1.07 puanla büyümeye bu yılın en yüksek katkısını verdi. İlk çeyrekte devletin tüketimi 0.12 puan, ikinci çeyrekte ise 0.31 puan katkı vermişti. Seçim yılına girilmesiyle birlikte hem bu yılın son çeyreğinde hem de 2023’ün ilk iki çeyreğinde devletin tüketim harcamalarında artış kaçınılmaz olarak görülüyor.
Toplam yatırımlar 3 çeyreğin ardından bu yıl üçüncü çeyrekte yeniden geriledi. Makine ve teçhizat yatırımlarında artış sürmesine rağmen inşaattaki daralmanın yüksek çift hanelere gelmesi toplam yatırımların yüzde 1,3 gerilemesine ve ekonomiyi 0.33 puan olumsuz etkilemesine neden oldu. İnşaattaki daralmanın artışının son çeyrekte de devam etmesi bekleniyor. Ancak hükümetin yeni konut projesinin etkisiyle 2023 yılında yeniden bir toparlanma gözlenmesi muhtemel. Ekonomistler, makine ve teçhizat yatırımlarında ise Avrupa ve ABD’de beklenen resesyonun yanı sıra yurtiçinde finansman sıkıntısının artması nedeniyle ivme kaybının hissedilir olmasını öngörüyor.
Dış ticaretin pozitif katkısı geriledi
İhracat üçüncü çeyrekte yüzde 12,6 arttı ve ekonomiye 2.9 puan katkı verdi. İthalat ise yüzde 12,2’lik artışıyla büyümeyi 2.24 puan geriletti. Dış ticaretin büyümeye olumlu etkisi 0.66 puana kadar geriledi. Dış ticaret verileri ithalattaki artışın daha hızlandığını ve dış ticaret açığının büyüdüğüne işaret ediyor. Son çeyrekte yine resesyon beklentisi ve gözlenen yavaşlamanın etkisiyle dış ticaretin büyümeye pozitif etkisinin ortadan kalkması olasılığı bulunuyor. 2023 ise dış ticaretin pozitif katkısının olması için oldukça zor olacak.
Stok değişimleri bu yıl büyümeyi her çeyrekte aşağı çekti. İstatistiki hatayı da içeren stoklardaki azalmanın büyüme üzerinde üçüncü çeyrekte de negatif etki 9.5 puan oldu. Sanayide yaşanan yatay seyir de stoklardaki azalmayı destekledi.
Sanayi üçüncü çeyrekte durdu
Üretim yöntemiyle GSYH hesabına göre ise ikinci çeyrekte daralan tarım sektörü yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,1 bile olsa büyüme gösterdi. Tarım sektörünün ekonomik büyümeye olumlu katkısı ise 0.06 puan oldu. İhracatın güç vermesiyle yılın ilk yarısında büyümeye oldukça yüksek katkı yapan sanayi sektörü ise üçüncü çeyrekte durdu. Geçen yıla göre yüzde 0,3 büyüme gösteren sanayi sektörünün ekonomik büyümeye katkısı sadece 0.06 puan oldu.
İnşaatta daralma sürüyor
İnşaat sektöründe küçülme hızla devam ediyor. Üçüncü çeyrekte de yüzde 14,1 daralan inşaat sektörünün büyümeye negatif katkısı 0.80 puan hesaplandı. Hizmetler sektörü ikinci çeyrekteki coşkulu seyrini geride bıraksa da yüzde 6,9 büyümeyle 1.67 puanlık katkıyla ekonomik büyümeye en yüksek katkıyı veren sektör oldu. Bilgi iletişim sektörü yüzde 13,9 artışla ekonomiyi yüzde 0.43 puan pozitif etkilerken gayrimenkul sektörü yüzde 4,1 büyümesiyle 0.29 puan destek verdi.
Finans sektöründen pozitif katkı
Finans sektörü makroihtiyati önlemlere rağmen bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 21,6 büyüdü. Böylece Türkiye ekonomisindeki yüzde 3,9’luk büyümenin de 0.85 puanını karşılamayı başardı. Son çeyrekte finans sektöründe de bir yavaşlama gözlenmesi muhtemel. İdari destek hizmetleri yüzde 12,6 büyümeyle 0,61 puan, kamu yönetimi ise yüzde 7,6 büyümeyle 0.73 puanlık pozitif katkılarıyla dikkat çekti.
.