“Uluslararası ticarette gıda güvenliği, gıda ürünlerin pasaportudur”

Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi’nin 7’ncisi gerçekeleştirildi. Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, konuşmasında gıda güvenliği olmadan uluslararası ticarette gıda ürünlerin dolaşmasının asla söz konusu olmayacağını, gıda güvenliğinin gıda ürünlerin pasaportu olduğunu vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Uluslararası ticarette gıda güvenliği, gıda ürünlerin pasaportudur”

Mehmet Hanifi GÜLEL / İSTANBUL

Gıda güvenliği olmadan uluslararası ticarette gıda ürünlerin dolaşmasının asla söz konusu olmayacağını ve gıda güvenliğinin gıda ürünlerin pasaportu olduğunu kaydeden Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, COVID-19 ile birlikte tüketicilerde ciddi bir sağlıklı beslenme algısını ön plana çıkardığını söyledi.

Dernek tarafından düzenlenerek, Türkiye’de ve dünyadan gıda sektörünün paydaşlarını ve uzmanlarını bir araya getiren Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi’nin 7’ncisi dün İstanbul Grand Cevahir Hotel Kongre Merkezi’nde başladı. Kongrede bir grup gazeteciye açıklamalarda buluna Samim Saner, COVID-19 ile birlikte tüketicilerde ciddi bir sağlıklı beslenme algısını ön plana çıkardığını aktardı.

Dernek olarak halk sağlığını yakından ilgilendiren konuları kongrede gündemine getirdiklerini belirten Saner, kongrede tarladan çatıla kadar gıda güvenliğini ve halk sağlığını ilgilendiren çeşitli konuları ele alacaklarını duyurdu.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteği ve Uluslararası Gıda Koruma Birliği (IAFP) ile işbirliği halinde yaptıklarını aktaran Saner, “Bu yıl 7’ncisini gerçekleştiriyoruz ve 18 ülkeden 450 kişi katılım gösteriyor. Kongrede Türkiye’den ve yurt dışından konusunun uzmanı 71 kişi sözlü sunum yapacak. 91 uzman da poster sunumlarıyla bilgi ve deneyimlerini paylaşacak” dedi.

Halk sağlığının korunması noktasında gıda güvenliği konusunun birincil önemli konu olduğunu ifade eden Saner, ama diğer önemli konunun ise Türkiye gıda güvenliği sektörünün gelişmesi olduğunu vurguladı.

Çünkü gıda güvenliği olmadan uluslararası ticarette gıda ürünlerin dolaşması asla söz konusu olmadığına dikkat çeken Saner, “Gıda güvenliği gıda ürünlerin pasaportudur ve o olmadan başka bir ülkeye geçemiyor. Biz bugün ne sıkıntılar yaşanıyor, yarın ne gibi sıkıntılar yaşanacak ve fırsatları ele alacağız” diye konuştu.

COVID-19 ile birlikte tüketicinin gıda güvenliği ile ilgisi nasıl değiştiği yönünde olduğunu dile getiren Saner, “Araştırmalarımız şunu çok net şekilde gösteriyor ki; COVID-19 ile birlikte tüketicilerde ciddi bir sağlıklı beslenme algısı ön plana çıktı. Tüketici daha çok sorgular hale geldi ve daha fazla şeffaflık istiyor. Yani ürün nerde üretilmiş, kimin tarafından üretilmiş ve sağlık için iyi midir değil midir gibi sorgular hale geldi. Diğer taraftan tüketici özellikle tükettiği gıdaların sağlığına faydalı gıdalar, yani bir tarafta zararlı olmaması ama diğer taraftan faydalı olsun beklentisi içinde. Bu nedenden dolayı fonksiyonel gıdalar, bir takım katkılı gıdalar ve gıda takviyeleri gibi ürünler daha çok talep edilir hale geldi. Bu talep neticesinde gıda endüstrisi de yeni ürünler geliştiriyor. Sonuç olarak çok ciddi bir sağlıklı gıdaya yönelim var” açıklamasında bulundu.

Gıda Güvenliği Kongresi Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer ise hammaddenin kalitesinden başlayarak son ürüne kadar geçen tüm üretim süreçlerinin bir bütün olarak kontrol edilmesinin gıda güvenliğini sağlamak açısından son derece kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Düzenleme Kurulu üyesi Sn. Prof. Dr. Murat Yıldırım da kongrede ele alınacak başlıklara kısaca değinerek AB ülkelerindeki uygulamalar ile ülkemizdeki uygulamalar arasında benzerlikleri karşılaştırmamızın önemini hatırlattı.

Ekonomi