TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'dan OVP yorumu: 2024 yılı enflasyon beklentisini gerçekçi buluyoruz
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Orta Vadeli Program'da (OVP) 2024 yılı enflasyon beklentisinin gerçekçi, 2025 yılı enflasyon tahmininin ise iyimser olduğunu belirtti. Turan, "Büyüme beklentisindeki aşağı yönlü revize, işsizliğin artacağı anlamına geliyor. Ekonomi soğuduğunda bu normal, ancak nitelikli insan kaynağını çekecek politikalara ihtiyaç var." dedi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Orta Vadeli Program (OVP) hakkındaki görüşlerini paylaştı.
"OVP'de 2024 yılı enflasyon beklentisini gerçekçi buluyoruz"
CNBC'e'nin haberine göre OVP'de 2024 yılı için enflasyon beklentisini gerçekçi bulduklarını söyleyen Turan, "2025 yılı enflasyon oranını ise iyimser buluyoruz. Eğer yakalarsak 2026'da tek haneyi yakalayabiliriz" dedi.
Büyüme beklentisindeki aşağı yönlü revize işsizliğin bir miktar artacağı anlamına geldiğini söyleyen Turan ayrıca "Ekonomi soğuduğu zaman işsizliğin artması normal. Nitelikli insan kaynağını çekecek politikalar lazım" açıklamasını yaptı.
Turan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada OVP'de enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam edecek olmasının teyit edilmesinin memnuniyet verici olduğunu vurguladı. Turan, bu kapsamda, gelecek dönemde de hem sıkı para politikasının hem de kamuda tasarruf anlayışı ve disiplinli bütçenin devam etmesinin önemine işaret etti.
"Özel sektör olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz"
Turan, özellikle kayıt dışılıkla mücadele alanında çok güçlü ve somut adımlar atılması gerektiğini belirterek, "Bu zorlu ve maliyetli süreçte kalıcı başarıya erişmek için özel sektör olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Sıkı para ve maliye politikasının yanı sıra ekonomide kalıcı ilerleme, refah artışı ve kalkınma için yapısal reform ajandası kritik önem taşıyor. Dezenflasyon ve dengelenme süreci ile beraber kalıcı sürdürülebilir büyüme için OVP’de vurgulanan sanayide yapısal dönüşüm, Ar-ge ve yenilik ekosistemi, yeşil ve dijital dönüşüm, beşeri sermayenin güçlendirilmesi gibi alanlarda reformları hızlandırarak rekabet gücümüzü artırmak için çalışmalıyız." dedi.
İşte ekonominin 3 yıllık yol haritası
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2027 dönemine dair beklentileri içeren Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıkladı. Yılmaz, "OVP büyüme patikası, enflasyonist baskı oluşturmadan, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı hedefleyen bir yaklaşımla oluşturuldu." diyerek programın ekonominin gelecek üç yılına dair politikaları ve somut tedbirleri kapsadığını belirtti.
Temel amacının enflasyonun tek haneye düşürülmesi
Yılmaz, dezenflasyon sürecinin başladığını ve haziran ayından bu yana enflasyonda yüzde 23,5 puanlık bir düşüş kaydedildiğini açıkladı. "Dezenflasyon süreci haziran ayından itibaren başladı. Bu tarihten itibaren enflasyon 23,5 puanlık düşüş kaydetti," diyen Yılmaz, enflasyonun tek haneli seviyelere inmesinin hedeflendiğini vurguladı. Ayrıca, bütçe açığının olumlu bir seyir izlediğini ve kamu harcamalarındaki etkinliği artırıcı önlemler sayesinde bütçe açığının 2024'te yüzde 4,9'a gerilemesinin beklendiğini belirtti.
"Büyüme tahminini düşürmemizde sıkı para politikası etkili oldu"
2024 yılı büyüme beklentisi yüzde 4'ten yüzde 3,5'e düşürüldü. Yılmaz, "Büyüme tahminini düşürmemizde sıkı para politikasının etkisi kadar bölgesel jeopolitik gelişmelerin de etkisi var," dedi. 2025 yılı için yüzde 5 büyüme hedeflenirken, 2027'de büyüme oranının yüzde 5'e çıkması öngörülüyor. Aynı dönemde kişi başına milli gelirin 20 bin doları aşması hedefleniyor.
"İşsizlik oranında iyileşme bekliyoruz"
OVP’de işsizlik oranının 2024'te yüzde 9,3'e düşmesi bekleniyor. Yılmaz, "İşsizlik oranı beklentimiz hedeflerin ötesinde iyileşme gösterdi," diyerek 2027 yılına kadar bu oranın yüzde 8,8'e gerileyeceğini öngördü. Bu dönemde 2,3 milyon ilave istihdam oluşturulması hedefleniyor.
"Cari açık beklentilerimiz iyileşti"
2024 sonu itibarıyla ihracatın 264 milyar dolara, ithalatın ise 345 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yılmaz, "Cari açığın 2024 sonunda yüzde 1,7'ye düşmesini öngörüyoruz," diyerek, bu iyileşmenin ihracat artışı ve ithalatın azalmasıyla desteklendiğini belirtti.