TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: Tek öncelik hissedarlara değer yaratmak olmamalı

Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi’nde konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, yönetim kurullarının stratejik önceliğinin artık yalnızca hissedarlara değer yaratmak olmaması gerektiğini belirterek, “Aynı zamanda geleceğin yeteneklerine güven veren, onları içeride tutabilen, sürekli gelişimi teşvik eden yapılar kurmak olmalı. Aksi halde uzun vadeli başarıya ulaşmak mümkün değil” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: Tek öncelik hissedarlara değer yaratmak olmamalı

MERVE YİĞİTCAN/İSTANBUL

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 16’ncı Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi, “İnsan Odaklı Kurumsal Yönetim: Yönetim Kurulu Perspektifinden Yeteneği Cezbetmek ve Elde Tutmak” temasıyla dün gerçekleştirildi. Yönetim kurullarının geleceğini ve yetenek yönetiminin stratejik öneminin masaya yatırıldığı etkinliğin açılışında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, zirvenin teması olan insan odaklı kurumsal yönetimin yalnızca bugünün değil, iş dünyasının geleceğini belirleyecek ana konulardan biri olduğunu söyledi. Rekabetin hızlandığı, dijitalleşmenin her alanı dönüştürdüğü, yetenek savaşlarının küresel ölçekte yaşandığı bu çağda, kurumların başarısının artık yalnızca strateji ve sermaye ile değil, insanlla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Turan, “TÜSİAD olarak 2021’de yayımladığımız Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa raporumuzda da altını kalın çizgilerle çizdiğimiz bir gerçek var: Gelecek; insana yatırım yapan, kapsayıcılığı ilke edinmiş, güven temelli yapılarla yükselecek. İş dünyası da, bu anlayışı içselleştirmek durumunda” dedi.

5 yılda 170 milyon yeni iş

Bu konuya ilişkin olarak Dünya Ekonomik Forumu’nun “İşlerin Geleceği 2025 Raporu”na atıfta bulunan Turan, şöyle devam etti: “Teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm, ekonomik dalgalanmalar, jeoekonomik değişimler ve demografik dönüşümler olarak sıralanan 5 faktörün etkisiyle, 2030 yılına kadar dünya genelinde 170 milyon yeni iş yaratılması, aynı zamanda yaklaşık 92 milyon işin dönüşmesi bekleniyor. Türkiye özelinde raporda öne çıkan bulgular ise oldukça dikkat çekici. Dijital erişimin yaygınlaşması, 2025-2030 döneminde Türkiye’de işgücü piyasasını dönüştürecek temel unsur olacak.

Türkiye’deki işverenler, iş başında kullanılan becerilerin yüzde 44’ünün, 2030 yılına kadar değişeceğini öngörüyor. Veriler, gelecekte yalnızca teknolojiye değil, aynı zamanda insana, öğrenmeye ve çok yönlü yetkinliklere yatırım yapan kurumların başarılı olacağını gösteriyor.”

“Tek kanatla geleceğe uçamayız”

“Yönetim kurullarının stratejik önceliği, artık yalnızca hissedarlara değer yaratmak değil; aynı zamanda geleceğin yeteneklerine güven veren, onları içeride tutabilen, sürekli gelişimi teşvik eden yapılar kurmak olmalı. Aksi halde uzun vadeli başarıya ulaşmak mümkün değil” diyen Turan, bu nedenle, bugün kurumsal yönetim ilkelerini yeniden düşünmenin, aynı zamanda iş dünyası için insan kaynakları odaklı bir eylem çağrısı olduğu dile getirdi. Kurumların, yalnızca çalışanlarını değil, geleceğin yeteneklerini de bugünden inşa etmek zorunda olduğunun altını çizen Turan, konuşmasında kadınların istihdama ve işgücüne katılımının Türkiye’de hala istenen düzeyde olmadığını, pek çok kadının çalışma hayatına ya hiç katılmadığını ya da çalışma hayatından erkenden ayrıldığını hatırlattı. “Oysa tek kanatla geleceğe uçamayız” diyen Turan, “Kadınların sadece çalışma hayatına katılımı değil, çalışma hayatının her kademesinde eşit temsiline odaklanmamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

■ Tamer Saka: ‘İyi yönetilmek’ varoluş koşulu haline geldi

Zirvenin açılışında konuşan TKYD Başkanı Tamer Saka, kurumsal yönetimin sadece bir yönetim modeli değil, şirketlerin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir yapı taşı olduğunu vurgulayarak, “Dünya, tarihi bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik kırılganlıklar, dijitalleşme, iklim krizi ve demografik değişimler tüm kurumları daha dayanıklı, daha çevik, daha hesap verebilir yapılar kurmaya zorluyor. Kurumlar için ‘iyi yönetilmek’ artık sadece rekabet avantajı değil, varoluş koşulu haline geldi” dedi. Saka, bu yeni düzende yönetim kurullarının, sadece şirketin finansal performansından sorumlu yapılar olmadığını; aynı zamanda kültürün taşıyıcısı, stratejinin şekillendiricisi ve kurumsal itibarı yöneten ana unsur olduğunu belirtti. Riskin arttığı yerde, sorumluluk ve rehberlik ihtiyacının da arttığını dile getiren Saka, “Bu nedenle kurumsal yönetim, günümüzün en stratejik gündemlerinden biri haline gelmiştir. Artık şirketlerin değeri yalnızca bilanço ile değil, kurumun değerleriyle, yetenekli insanları nasıl yönettiğiyle, onları nasıl elde tuttuğu ve nasıl gelişim alanı sunduğuyla ölçülüyor. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği olarak bu dönüşümün merkezinde yer alıyoruz” diye konuştu.

 

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Ekonomi