“Türkiye’nin korumacı politikası zarar verdi”
Çin Büyükelçisi Liu Shaobin Türkiye’nin, Çin’den ithal edilen otomobillere yönelik getirdiği önlemleri “bir dizi ayrımcı ticari korumacılık tedbirleri” olarak niteledi ve tedbirlerin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını ihlal ettiğini öne sürdü. Büyükelçi, “Tedbirler sadece Türk tüketicilere zarar vermemiş, aynı zamanda Çinli işletmelerin Türkiye’ye yatırım yapma konusundaki güvenini de etkilemiş ve ikili işbirliğine olumsuz etkiler yaratmıştır” görüşünü dile getirdi.
MARUF BUZCUGİL / ANKARA
EKONOMİ Gazetesi’ne konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Türkiye ile ekonomik ilişkiler ve Çin’in uluslararası ekonomide atacağı adımlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Çin'in, Türkiye’nin bu ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara uyguladığı tedbirlerden rahatsız olduğunu belirten Büyükelçi, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını ihlal ederek Çin’den ithal edilen otomobillere bir dizi ayrımcı ticari korumacılık tedbirleri yürürlüğe koydu. Türk tarafının tedbirleri sadece Türk tüketicilere zarar vermemiş, aynı zamanda Çinli işletmelerin Türkiye’ye yatırım yapma konusundaki güvenini de etkilemiş ve ikili işbirliğine de olumsuz etkiler yaratmıştır.” Büyükelçinin mesajı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bugün başlayacağı Çin temaslarına denk geldi. Şimşek Çin’de bugün ve yarın iki ülke arsındaki en üst düzeyli işbirliği mekanizması olan Çin-Türkiye Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi’nin ikinci toplantısına katılacak.
⏵Türkiye ve Çin her düzeyde yakın etkileşim içinde ve ikili işbirliği derinleşmektedir. İkili ilişkilerin ve somut işbirliğinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son yıllarda, iki ülkenin liderlerinin ortak ilgilenmesi ve stratejik liderliği sonucu, Çin-Türkiye ilişkileri istikrarlı bir şekilde gelişmekte, her düzeyde yoğun temaslar sürdürülmekte ve her alandaki somut işbirliğinde olumlu ilerlemeler kaydedilmektedir. Kısa bir süre önce, Çin Devlet Başkanı Sn. Xi Jinping ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi esnasında gerçekleştirmiş olduğu başarılı görüşme, ikili ilişkilerin geleceğine yön vermiştir. Dışişleri Bakanı Sn. Fidan’ın Çin ziyaretinde de olumlu ve önemli sonuçlar elde edilmiştir. Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek, Çin tarafıyla iki ülke arasındaki en üst düzeyli işbirliği mekanizması olan Çin-Türkiye Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi’in ikinci toplantısını düzenlemek üzere Çin’i ziyaret etmektedir. Toplantının gerçekleştirilmesi, iki ülkenin liderlerinin mutabakatını yerine getirmek için atılan önemli bir adım olup her alanlardaki somut işbirliğimizin koordine edilmesinde önemli bir rol oynayacağına inanmaktayız. Çin-Türkiye ilişkilerinin sürekli olarak gelişeceğine ve somut işbirliğinin aralıksız olarak derinleşeceğine olan inancımız tamdır. İki tarafın aşağıdaki alanlarda ortak çaba sarf etmesini ve aynı istikamete doğru ilerlemesini temenni ederiz.
Birincisi, birbirimizin temel hassasiyetlerini kararlılıkla destekleyeceğiz, karşılıklı siyasi güveni pekiştireceğiz. Birbirimizin temel çıkarları ve önemli hassasiyetlerine ilgi göstermeye, karşı tarafın kendi egemenlik, güvenlik ve kalkınma çıkarlarını korumak için sarf ettiği çabaları desteklemeye, dış güçlerin demokrasi ve insan hakları kisvesi altında iç işlerimize müdahale etmesine karşı çıkmaya devam edeceğiz. Birbirimizin kendi ulusal koşullarına uygun kalkınma yolunda ilerlemesini destekleyeceğiz. İkincisi, yeni kalkınma stratejilerinin entegrasyonunu güçlendirerek, somut işbirliğinin genel düzeyini yükselteceğiz. Modernleşmeyi teşvik etmek için ele ele vereceğiz. Daha üst düzeyde karşılıklı yarar ve ortak kazanç elde edebilmek üzere Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ni Türkiye’nin Orta Koridor Planı’nı etkin bir şekilde uyumlaştırmaya ivme kazandıracağız, ekonomi, ticaret, enerji, altyapı inşası, yüksek teknoloji, dijital ekonomi vb. alanlardaki somut işbirliğimizi genişletmeyi sürdüreceğiz. Üçüncüsü, beşeri münasebetleri daha da zenginleştireceğiz ve karşılıklı doğru anlayışı ve bilinci derinleştireceğiz. İkili beşeri münasebetleri çoğaltmak için daha fazla köprü kurmak üzere Çin tarafı, daha fazla Türk arkadaşın turizm, iş, ziyaret ve eğitim amaçlarıyla Çin’e gelmesini, ve Çin vatandaşlarının Türkiye’ye seyahat etmesi ve iş ve yatırım yapmasını memnuniyetle karşılamaktadır.
Dördüncüsü, uluslararası ilişkilerde yakın stratejik iletişim ve koordinasyonu güçlendireceğiz. Eşit ve düzenli bir küresel çok kutupluluğu ve evrensel olarak yararlı ve kapsayıcı bir ekonomik küreselleşmeyi savunacağız, uluslararası ve bölgesel sıcak sorunların çözümüne, gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarının korunmasına, dünyanın barışı, istikrarı ve kalkınmasının teşvik edilmesine ve insanlık için ortak kader topluluğunun inşasına olumlu katkılarda bulunacağız. Çin, Çin-Türkiye stratejik işbirliği ilişkisini yeni bir düzeye taşımak için Türk tarafıyla birlikte çalışmaya hazırdır.
Ortak çıkarlar
İki önemli yeni yükselen güç ve Küresel Güney’in üyeleri olarak Çin ve Türkiye, kendi çıkarlarını savunmak ve eşitlik ve adaleti korumak konusunda geniş ortak çıkarlara sahiptir. Yeni koşullar altında, kapsamlı, derin ve üst düzeyli bir Çin-Türkiye ilişkisinin tesis edilmesi, her iki ülkenin ve halklarının temel çıkarlarına uygundur. Çin tarafı, Çin-Türkiye stratejik işbirliği ilişkilerini bir üst seviyeye taşımak için Türk tarafıyla birlikte çalışmaya hazırdır.
⏵ Çin Türkiye’deki ekonomik koşulları ve yatırım ortamını nasıl değerlendirmektedir? Türkiye’nin Avrupa’ya coğrafi yakınlığı ve AB ile Gümrük Birliği yatırımlarda etkili olabilir mi?
Çin’in firmalarının otomotivde Türkiye'ye doğrudan üretim yatırımı yapması konusundaki görüşü nedir? Benzersiz ve avantajlı bir coğrafi konumuyla önemli bir lojistik üssü olan Türkiye, geniş bir pazara kolay ulaşabilir ve sağlam sanayi temeline de sahiptir. Son yıllarda Türkiye ekonomisinin büyüme eğilimini koruduğunu, ekonomik istikrarın ve ekonomi politikalarının öngörülebilirliğinin sürekli olarak arttığını ve küresel ortalamanın üzerinde bir ekonomik büyüme kaydettiğini gördük. Çok konuşulan enflasyon sorunu da bir ölçüde hafiflemiştir. Fitch, S&P ve Moody’s gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu yükseltmiş ve Türkiye ekonomisinin geleceğine olumlu bakmaktadır.
Son yıllarda, Çin ve Türkiye arasındaki somut işbirliği sağlıklı ve istikrarlı bir gelişmeyi sürdürmektedir. İkili ticaret hacmi hızla büyümüş ve Çin, Türkiye’nin Asya’daki en büyük, dünyadaki üçüncü en büyük ticaret ortağı haline gelmiştir. Çin tarafından verilen istatistiklere göre, Çin ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında bir önceki yıla göre %13,5 artarak 43,4 milyar dolara ulaşmıştır. İki taraf arasında mevcut olan ticaret dengesizliği sorunu daha çok yapısal nedenlerden kaynaklanmaktadır. Ticaret yapısını dengelemek ve geliştirmek için iki taraf ortaklaşa çaba sarf etmektedir. Çin tarafı, hiçbir zaman kasıtlı olarak ticaret fazlası arayışında bulunmamış ve ikili ticaretin dengeli ve sürdürülebilir gelişimini teşvik etmek amacıyla yatırım, turizm ve enerji gibi alanlardaki işbirliğini genişletmek için Türk tarafıyla birlikte çaba sarf ederek kapsamlı tedbirler almaya hazırdır.
Türkiye’ye doğrudan yatırım
Şu an itibarıyla Türkiye’de bini aşkın Çinli işletme bulunmakta, Çin’in Türkiye’ye yaptığı doğrudan yatırım toplamı 3,1 milyar doların üzerine çıkmıştır. Çin tarafı, Çinli işletmelerin Türkiye’ye daha çok yatırım yapmalarını desteklemekte ve Türk işletmelerinin de Çin’e iş ve yatırım yapmalarını da memnuniyetle karşılamaktadır. ÇKP 20. Merkez Komitesi 3. Genel Kurul Toplantısı’nda, reformun daha kapsamlı bir şekilde derinleştirilmesi ve Çin tarzı modernleşmenin geliştirilmesine yönelik sistematik düzenlemeler yapılmıştır. Dışa açılımın Çin tarzı modernleşmenin belirgin simgesi olduğunu vurgulayan bu toplantıda, Çin’in temel devlet politikası olan dışa açılıma bağlı kalınacağı, üst düzeyde dışa açılım sistemi ve mekanizmasının sürekli olarak geliştirileceği ve endüstri zinciri ve tedarik zinciri konusunda uluslararası işbirliğinin teşvik edileceği kaydedilmiştir. Tüm bunlar, iki ülkenin somut işbirliğini genişletmesine imkan tanıyacaktır.
Geçen yıldan bu yana Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal ederek Çin’den ithal edilen otomobillere bir dizi ayrımcı ticari korumacılık tedbirleri yürürlüğü geçirmiştir. Türk tarafının ilgili tedbirleri sadece Türk tüketicilere zarar vermemiş, aynı zamanda Çinli işletmelerin Türkiye’ye yatırım yapma konusundaki güvenini de etkilemiş ve ikili işbirliğine de olumsuz etkiler yaratmıştır. Türk tarafının ortaklık anlayışıyla ayrımcı tedbirleri bir an önce kaldırmasını ve Çinli işletmelerin Türkiye’de iş yapmaları için eşit ve adil bir iş ortamı yaratmasını temenni ederiz.
● Ankara’dan dünyaya mesaj: Çin daha fazla dışa açılacak
Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin gazetemize verdiği mülakatta Çin’in önümüzdeki dönemde atacağı dünya ekonomisi ve ticaretini yakından ilgilendiren adımlarıyla ilgili de bilgiler verdi. Liu Shaobin’in “Bir dizi yeni büyük yabancı yatırım projelerini hayata geçireceğiz.”, “Çin üzerinden üçüncü ülkeye vizesiz geçiş politikasını daha açık bir şekilde uygulayacağız.” mesajları dikkati çekti. Büyükelçi, Çin’in üzerinde çok konuşulan teşvik paketiyle ilgili olarak da “Kapsamlı teşvik paketi, dünya ekonomisine de yarar sağlayacaktır” görüşünü paylaştı.
⏵ Çin Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi ve dünyanın dikkati Çin’in üzerinde. Çin ekonomisinin seyri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Karmaşık iç ve dış ortam karşısında, bu yılın başından beri Çin’in ekonomik işleyişi genel olarak istikrarını korumuş ve istikrarlı bir şekilde ilerlemektedir. Kısa bir süre önce açıklanan üçüncü çeyrek ekonomik verilere göre, Çin ekonomisinin istikrarlı işleyişi devam etmektedir. Yılın ilk üç çeyreğinde, Çin’in GSYH’sı yıllık bazda %4,8 oranında büyümüş, ülke genelinde kentsel işsizlik oranı ve fi yatlar nispeten istikrarlı seyretmiş, döviz rezervleri yeniden 3,3 trilyon dolara ulaşmış ve ekonomik performansı destekleyen dört ana makro gösterge olan ekonomik büyüme, istihdam, fi yatlar ve ödemeler dengesi istikrarını korumuştur. Yüksek kaliteli kalkınma sağlam adımlarla ilerlemeye devam etmektedir. Yılın ilk üç çeyreğinde, belirlenen büyüklüğün üzerindeki ekipman imalat sanayii ve yüksek teknoloji imalat sanayiinin katma değeri yıllık bazda sırasıyla %7,5 ve %9,1 oranlarında büyümüş; elektrikli araçlar, lityum piller ve fotovoltaikler başta olmak üzere yeşil endüstriler çift haneli bir yüksek büyüme oranı sürdürmüştür. Ekonomide düşme sona erip toparlanma eğilimi gösterilmektedir. Eylül ayında, dört aylık düşüşün ardından sanayinin büyüme oranı ilk kez yükselmeye başlamış; Ocak ayından Eylül ayına kadar, sabit varlıklara yatırımın büyüme oranı üst üste birçok ay düştükten sonra ilk kez istikrara kavuşmuştur. Sıradan gibi görülen bu iyileşmiş göstergeler, aslında zor elde edilmiş ve taşıdığı anlamlarla küçük görülmemelidir.
Çin ekonomisinin istikrarlı ilerleyişi, dünya ekonomisine önemli yararlar sağlamıştır. Çin, üst düzeyde dışa açılımı ve yüksek kalitede “Kuşak ve Yol”u sağlam adımlarla ilerletmek, Çin Uluslararası İthalat Fuarı (CIIE), Çin Uluslararası Hizmet Ticareti Fuarı (CIFTIS) ve Çin Uluslararası Tüketim Malları Fuarı (CICPE) gibi uluslararası işbirliği platformlarını aktif bir şekilde oluşturmaktadır. Yılın ilk üç çeyreğinde Çin’in toplam mal ticaret hacmi ilk kez 32 trilyon yuanı aşarak tüm zamanların rekorunu kırmış, küresel ticaretin büyümesi için önemli bir lokomotif olmaya devam etmektedir.
Yeniden yapılanma ve dönüşüm şeklindeki kritik bir dönemden geçerken Çin’in ekonomisi, kalkınma sürecinde tabiatıyla bazı zorluklar ve sınamalarla yüzleşecektir. Ancak bunlar, kalkınma ve dönüşüm sürecinde yaşanan geçici sorunlar ve zorluklardır, çabalarla tamamen aşılabilirdir. Çin ekonomisinin sahip olduğu sağlam temeller, geniş pazar, güçlü ekonomik dayanıklılık ve büyük potansiyel gibi elverişli koşullar değişmemiştir. Çin ekonomisinin yüksek kalitede gelişme ve istikrarlı bir şekilde ilerleme şeklindeki genel eğilimi değişmemiştir. Bu yılın ilk üç çeyreğindeki ekonomik büyüme, yıllık ekonomik gelişme için sağlam bir temel oluşturmuş; Politikaların etkisini göstermesiyle birlikte, ekonominin istikrara kavuşturulması ve toparlanması için elverişli koşullar çoğalmakta, %5 civarında olan yıllık ekonomik büyüme hedefi ne ulaşılma konusundaki güven artmaktadır.
⏵ Son dönemde, Çin hükümeti kapsamlı teşvik paketini önlemlerini art arda uygulamaya koyuyor. Çin’in ekonomik gelişimi bundan nasıl etkilenecektir?
Bu kez ortaya koyulan kapsamlı teşvik paketi, makro politikaların uygulanmasının güçlendirilmesi, iç talebin daha da büyütülmesi, işletmelere yönelik destek ve yardımların artırılması, emlak piyasasının düşüşten kurtarılması ve istikrara kavuşturulması ve sermaye piyasasının canlandırılması gibi 5 alanı kapsamaktadır. Çin’in birçok kurumu eşgüdümlü ve yoğun bir şekilde bir dizi politikalar ortaya koymuştur. Söz konusu politikalar etkilerini giderek hissettirmektedir. Son dönemde otomobil, elektrikli ev aletleri, ofis malzemeleri ve mobilya gibi ürünlerin satışı nispeten hızlı bir şekilde toparlanmakta, iç talebin potansiyeli etkin bir şekilde açığa çıkarılmıştır. Sanayi, hizmet sektörü, yatırım ve perakende satışlar gibi temel göstergelerde olumlu değişimler görülmektedir. Eylül ayında İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) bir önceki aya kıyasla 0,7 puan yükselmiştir. Hem geleneksel sektörler hem de yeni yükselen sektörler önemli ölçüde canlandırılmıştır. Borsa gözle görülür bir şekilde toparlanmış, konut satışları aktif hale gelmekte, piyasa güveni büyük ölçüde artmış ve ekonomi istikrara kavuşmaya ve toparlanmaya başlamıştır.
Kapsamlı teşvik paketi, sadece şu ana odaklanmamakta, aynı zamanda ekonominin orta ve uzun vadeli gelişmesini kısıtlayan önemli sorunları çözmeye ve ekonominin temelini daha da pekiştirip uzun vadeli, sürdürülebilir, istikrarlı ve yüksek kaliteli kalkınmayı teşvik etmeye de önem vermektedir. Çin, “iki yeni” (büyük ölçekli ekipmanın yenilenmesi ve eski tüketim malların yenilenmesi) ve “iki önemli” (önemli ulusal stratejilerin uygulanması ve önemli alanlarda güvenlik kapasitesinin geliştirilmesi) girişimleri uygulayarak, eksik olan ve halkın yaşamına fayda getirecek alanlara yatırımı artıracak, iç talebin potansiyelini güçlü bir şekilde oluşturup canlandıracak ve yerel koşullara göre yeni üretici güçleri geliştirecektir. Bütün bunlar, orta ve uzun vadeli ekonomik kalkınmayı kısıtlayan yapısal sorunların çözülmesine ve ekonomik kalkınmanın iç dinamiklerinin geliştirilmesine yardımcı olacaktır.
Kapsamlı teşvik paketi, dünya ekonomisine de yarar sağlayacaktır. Yatırım çekme ve korumaya daha çok çaba sarf edeceğiz, yabancı yatırımı teşvik eden sektörler kataloğunu düzelterek genişleteceğiz, bir dizi yeni büyük yabancı yatırım projelerini hayata geçireceğiz ve Çin üzerinden üçüncü ülkeye vizesiz geçiş politikasını daha açık bir şekilde uygulayacağız. Çin’in dışa açılan kapısı daha da açılacaktır.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Merkez Komitesi 3. Genel Kurul Toplantısı’nda, reformun daha kapsamlı bir şekilde derinleştirilmesine yönelik yapılmış olan önemli düzenlemeler, sistem ve mekanizmalardaki engeller ve yapısal çelişkileri güçlü bir şekilde çözecek, üretici güçleri daha da özgürleştirip geliştirecek ve Çin tarzı modernleşmeye büyük ivme kazandıracaktır. Reform planının yürürlüğe girmesi ve politikaların eşgüdümlü bir şekilde etkisini göstermesiyle birlikte, Çin’in uzun vadeli ve istikrarlı bir kalkınma gerçekleştireceğine olan güveni ve gücü tamdır. Çin, yeni kalkınmasıyla dünyaya sürekli olarak yeni ivme ve fırsatlar getirecektir.