Türkiye’nin dev şirketleri Küresel Asgari Kurumlar Vergisi kapsamına giriyor

Küresel Asgari Kurumlar Vergisinin Türk vergi mevzuatına girmesi için geri sayım başladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan teklifin en önemli maddelerinden birisi G20 ve OECD öncülüğünde yürütülen Küresel Asgari Kurumlar Vergisi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye’nin dev şirketleri Küresel Asgari Kurumlar Vergisi kapsamına giriyor

HÜSEYİN GÖKÇE/ANKARA

Gelir İdaresi E. Strateji Geliştirme Daire Başkanı ve Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş Kurucu Ortağı Nazmi Karyağdı, Asgari Kurumlar Vergisi’nin küresel düzeyde faaliyet gösteren Türk şirketlerine olası etkilerini EKONOMİ için analiz etti.

Küresel Asgari Kurumlar Vergisi (KAKV) uygulamasına göre gerek yurtiçi gerekse yurtdışı faaliyetlerinden elde ettikleri yıllık toplam cirosu 750 milyon Euro’yu (26 milyar 182 milyon Türk Lirası ya da 815 milyon 970 bin ABD Doları) aşan çok uluslu şirketlerin, iştiraklerinin, şubelerinin faaliyette bulundukları ülkelerde efektif vergi oranının %15’ten az olmaması gerekiyor. Türkiye’de faaliyet gösteren büyük ölçekli çok uluslu şirketler, indirim ve istisnalar nedeniyle efektif olarak %15’în altında vergi ödüyorlarsa aradaki fark alınmaya başlanacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamaya göre Küresel Asgari Kurumlar Vergisi kapsamına girecek olan çok uluslu firma sayısı 2 bin 134 civarında.

Türkiye merkezli şirket grupları Gelir İdaresinin radarında olacak

Küresel Asgari Kurumlar Vergisi sadece Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu grup şirketlerini ilgilendirmiyor. Ana merkezi Türkiye’de olup yurt dışında faaliyette bulunan ve küresel ölçekte 750 milyon Euro’dan fazla cirosu olan büyük ölçekli Türkiye merkezli grup şirketlerini de kapsayacak.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlandığı ifade edilen 2024 Yılı Kanun Çalışmaları Cumhurbaşkanlığı Sunumu’na göre nihai ana işletmesi Türkiye’de olan 57 grubun 1.431 şirketinin yurt dışındaki 1.848 işletmesi bulunuyor. Buna göre merkezi Türkiye’de olan bir şirketin dış ülkelerdeki iştirakleri, bağlı şirketleri, şubeleri bulundukları ülkelerde %15’ten daha az bir vergi ile vergilendirilmişse Türk Gelir İdaresi aradaki farkı Türkiye’de tahsil edecek.

750 milyon Euro ciro sınırını aşan Türkiye merkezli şirketler

İstanbul Sanayi Odası tarafından yayınlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023 çalışmasında satışları 750 milyon Euro’yu (26 milyar 685 milyon Türk Lirası) aşan firma sayısı 42 olarak gözüküyor. Bu şirketlerden uluslararası arenada da faaliyeti olanların ait oldukları gruplar küresel asgari kurumlar vergisi kapsamına girecek. Özellikle yurt dışı şube kazançları olan şirketler başta olmak üzere, yurt dışı iştirak kazançları ve yurt dışı inşaat onarma, montaj ve teknik hizmetlerden sağlanan küresel geliri grup olarak 750 milyon Euro (816 milyon AB Doları) olan büyük ölçekli şirketlerin ödeyeceği vergi artacaktır.

Almanya’da yürürlüğe girdi Almanya’da 1 Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe giren Asgari Kurumlar Vergisi düzenlemesinin 101 maddelik bağımsız bir vergi kanunu olduğunu göz önüne aldığımızda ülkemizdeki düzenlemenin daha kompakt bir düzenleme olacağı anlaşılıyor. Öte yandan Hollanda da Asgari Kurumlar Vergisini ayrı bir kanun olarak yasalaştırmış durumda.

Büyük Türk şirketleri nelere dikkat etmeli?

KAKV’nin yürürlüğe girmesi şirketler açısından vergi yükü, mevcut vergi avantajları, transfer fiyatlandırması ve kontrol edilen yabancı kurum kazancı gibi pek çok alanda önemli soruları gündeme getiriyor.

Öncelikle şirketlerin yeni düzenleme kapsamına girip girmediklerinin tespit edilmesi gerekiyor. Şirketlerin yeni vergi düzenlemesine uyum sağlaması ve olası riskleri minimize etmesi için stratejik bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.

Bu noktada, KAKV’nin uygulanması, bir şirketin mevcut vergi yapısının, faaliyet gösterdiği yargı alanlarının vergi kanunlarının ve KAKV’nin potansiyel etkisinin kapsamlı bir analizinin yanı sıra, vergi yükü üzerindeki potansiyel etkisinin kapsamlı bir değerlendirmesi, mevcut vergi avantajlarının korunması veya yeniden yapılandırılması, transfer fiyatlandırma politikalarının gözden geçirilmesi ve kontrol edilen yabancı şirket kurallarına uyum dahil olmak üzere KAKV’nin sunduğu fırsat ve risklerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini gerektiriyor.

Buna ek olarak, KAKV’den kaynaklanan gerekli raporlama prosedürlerinin ve yasal yükümlülüklerin tam olarak anlaşılması, sorunsuz bir geçiş ve uyum için önem arz ediyor. Dolayısıyla tüm bu zorluklar karşısında her bir firma özelinde butik bir yaklaşım önem kazanıyor.

 

 

 

Ekonomi