TÜRKİYEM-BİR: Buğday, mısır ve arpada gümrük vergisi düşürülsün

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş, buğday, mısır ve arpada gümrük vergisinin düşürülmesi talebinde bulunarak, “Gümrük vergisinin yüzde 130 olarak uygulandığı bir pazarda hiçbir şekilde tarımsal ürün ihracatı yapmamız mümkün olmaz.” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
TÜRKİYEM-BİR: Buğday, mısır ve arpada gümrük vergisi düşürülsün

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş, sektöre yönelik yaptığı değerlendirmede, COVID-19 salgınından dolayı 2-3 yıldır dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli farklılıkların oluştuğuna dikkat çekti.

Bu nedenle piyasa regülasyonu anlamında kamunun daha fazla sistemin içine dahil olma mecburiyetinin ortaya çıktığını belirten Karakuş, "Bu sistemlerin ortaya çıkardığı mecburiyetten dolayı da Toprak Mahsulleri Ofisimiz her zamankinden daha fazla pozisyon almak suretiyle piyasa regülasyonunu sağlamak üzere piyasaya girdi. Ofis yüksek tonajlarda ham madde ithal ederek, piyasayı birkaç yıldır dünya fiyatlarına yaklaştırmak suretiyle regüle de etti." dedi.

Karakuş, regülasyon yapılırken büyük bedellerin ödendiğine işaret ederek, yaklaşık 1 milyar dolar civarında verilen tarımsal desteklerin haricinde sisteme para verilmesi sayesinde bu adımların atıldığını anlattı.

An itibarıyla Türkiye'de dünya fiyatlarından buğday, arpa, mısır alındığını ifade eden Karakuş, şöyle konuştu: "Bu regülasyon devam ettiği sürece Türkiye'nin katma değerli üründeki rekabet gücü artmaya devam etmektedir. 25 Nisan'da Resmi Gazete'de 'İthalat Rejimi Kararında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı' yayımlandı. Buradaki buğday, mısır ve arpada gümrük vergilerinin yüzde 130'a çıkarılması kararı, seçimden sonra masaya yatırılarak, piyasa düzenini tekrar sağlıklı hale getirecek indirim yapılmalı. Gümrük vergisinin yüzde 130 olarak uygulandığı bir pazarda hiçbir şekilde tarımsal ürün ihracatı yapmamız mümkün olmaz. Bu seçim öncesi yapılan bir uygulamadır, normal karşılıyorum ama seçimden sonra karar vericiler bir an önce bu kararı masaya yatırmalıdır. Birkaç yıldır uğraştığımız bir regülasyon var ve iş bir yere geldi, o yüzden tavuk, yumurta, tereyağı, süt, un ve makarna satabiliyoruz, yurt dışına dahilde işlemeyi kullanarak. Bunun kesintiye uğramaması ve seçimden sonra devam etmesi için yüzde 130 vergi uygulaması kaldırılmalı ve makul bir seviyeye getirilmeli."

“Serbest pazar ekonomisinin sağlıklı yürümesini istiyoruz”

Karakuş, son zamanlarda tüketici aleyhine oluşmuş hayvansal ürün fiyatlarındaki artışlara değinerek, sütün 4-5 lira olduğu dönemde sütçülerin zarar ettiğini dile getirdiğini söyledi.

Daha sonra çoğu yetiştiricinin hayvanlarını kestiği için kapasitenin düştüğüne işaret eden Karakuş, "Süt kesilince et de olmadı. Anası olmadan danası olmadı. Bu açık olunca malum süt patladı, 12-13 lira oldu. Sonra da et patladı. Şu anda 300-320 liraya kıyma alıyorsunuz. Kıyma üretici anlamında pahalı değil, tüketici anlamında pahalı. Üretim maliyetlerine baktığımızda 300-320 lira üretici anlamında çok karlı bir ürün değil." değerlendirmesini yaptı.

Karakuş, yem fiyatlarında geçen yıl mecburiyetten dolayı yüzde 140 civarında fiyat artışı yaptıklarını anımsatarak, dünya fiyatlarında elektrik, doğal gaz, mazot olmak üzere ham madde fiyatlarının yükseldiğini bildirdi.

Asgari ücretin de arttığını hatırlatan Karakuş, devamında şunları kaydetti: “Bu tür maliyetleri hep beraber göğüslemek zorundayız ve onu da bugüne kadar getirdik. Bozulmuş dengeleri yerine yeniden getirmek için seçim sonrası, normal rasyonel davranış biçimi hayata geçirilmeli. Biz yüzde 130'luk gümrük vergisinin buğday üretici ayağına da bakıyoruz. Geçen yıl bu zamanlar mazot 30 liraydı şu an 20 liraya düştü. Doğal gaz fiyatları 10 katlardaydı şu an geri çekildi. Gübre 18 liradan 8 liraya düştü. Bazı üretim maliyetlerini de göz önüne aldığımızda, sakin bir şekilde tekrar kalemleri elimize alacağız, hesap yapacağız ve kimseye daha fazla kantarın topuzunu kaçırtmayacağız. Biz tarımcıyız, bitkisel üretimle hayvansal üretim arasında köprüyüz. İki tarafı da korumak zorundayız. Türkiye'nin 40 yıl önce karar verdiği ve hayata geçmiş serbest pazar ekonomisinin sağlıklı şekilde yürümesini istiyoruz.”

Ekonomi