Türkiye'de yatırım teşvik uygulamaları

Dr. Mehmet Yurdal Şahin, "Başarılı bir teşvik uygulaması için yatırımların doğru alanlara, doğru zamanda kanalize edilebilmesini sağlamaya bağlıdır. Ülkemizde yapılacak yatırımların özendirilmesi ve artırılması için yatırım teşvik politikalarını geliştirmenin çabası içerisindeyiz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye'de yatırım teşvik uygulamaları

Dr. Mehmet Yurdal ŞAHİN
Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür V.

Ülkelerde değişik amaçlarla uygulanan ancak genel amacı yatırım kararlarını etkileyerek sosyoekonomik yapının iyileştirilmesi olan devlet yardımları ya da yaygın adıyla teşvikler, özellikle son dönemlerde yaşanan ticaret savaşları ile daha da önem kazanmıştır. Bu çerçevede ülkemizde uygulanan teşviklerin yatırımcılarımıza ve ilgili paydaşlarımıza yararlı olacağı düşüncesiyle bir yazı dizisi hazırladık. Ekonomi politikasının ana eksenlerinden birisi malum olduğu üzere yatırımlar. Yatırımları yönlendirmenin yollarının başında da yatırım teşvikleri geliyor.

1- Yatırım teşvikleri nedir?

Yatırım teşvikleri, ülkelerin kalkınma stratejileri ile sosyo-ekonomik ve toplumsal yapısına göre yatırımcıları belirli faaliyetlere yönlendirmek amacıyla kamu tarafından sağlanan nakdi veya nakdi olmayan destekler paketi olarak tanımlanabilmektedir.

Teşviklerle gerek kamunun gerekse de özel sektörün sahip olduğu değerli kaynaklar daha verimli olacağı değerlendirilen alanlara kaydırılmaktadır. Başarılı bir teşvik uygulaması gerçekleştirebilmek, her şeyden önce yatırımların doğru alanlara, doğru zamanda kanalize edilebilmesini sağlamaya bağlıdır. Bu doğrultuda ülkemizde yapılacak yerli ve yabancı yatırımların özendirilmesi ve artırılması için yatırım teşvik politikalarını geliştirmenin çabası içerisindeyiz.

2- Yatırım teşvikleriyle neyi amaçlıyoruz?

Teşvikler çeşitli avantajlar sağladığı için, yatırım kararlarını arzu edilen yöne kanalize etmektedir. Teşvikler ile genel olarak yatırımcılarımıza şu avantajları sağlıyoruz.

Yatırımın maliyetini düşürüyoruz: Vergisel destekler, nakdi destekler, yatırım yeri tahsisi, bürokratik kolaylıklar toplam yatırım tutarını hafifletiyor.

Finansman yükünü azaltıyoruz: Düşük faizli iç ve dış yatırım kredileri ve faiz desteği ile finansman yükünü düşürüyoruz.

Yatırımın kârlılığına katkı sağlıyoruz: Altyapı yatırımlarının devletçe yapılması, enerji desteği, personel desteği, alım garantisi gibi uygulamalarla işletme döneminde yatırımlar karlı biçimde sürdürülüyor.

Yatırım teşvik politikaları, dış ticaret politikaları ile bir bütünlük arz etmekte olup, eşgüdüm içerisinde sürdürülmesi bu politikaların başarılı biçimde uygulanabilmesi için kritik öneme sahiptir. Teşvik uygulamaları, yatırımların artırılmasının yanında ülkelerin uluslararası piyasalar ile eklemlenmeye başlamasını, öncelikli hale gelen dış ticaretteki rekabet koşullarına yurtiçi üreticilerin uyum sağlamasını kolaylaştırabilmektedir. Yatırım teşvikleri ile yurtiçi üreticilere uluslararası pazarlarda avantajlar sağlanmakta ve söz konusu mekanizma ile yerli üretim dış pazarlarda desteklenmiş olmaktadır.

3- Türkiye'de yatırım teşviklerinin tarihsel gelişimi

Yatırım teşviklerinin uygulanması ülkemizde Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar geriye gitmektedir. Türkiye’nin yatırım teşvik tarihi genel ekonomik politik kırılımlarla yüksek korelasyon içermekte olup, 1950 öncesi dönem, 1950-1960 dönemi ve 1960 sonrası dönem olarak üç ana döneme ayrılabilir.

Liberal ekonomik düzenin benimsendiği 1950 öncesi dönemde, devlet eliyle birtakım yatırımlar yapılsa da, özel sektörde sınırlı sermaye birikimi, girişimci kültürünün henüz yerleşmemiş olması, aşar vergisinin kaldırılması ile vergi gelirlerindeki sanayinin payının artırılması gibi sebepler teşvik politikalarının istenildiği ölçüde başarıya ulaşmasını engellemiştir. 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde dünyadaki liberal akımlarla uyumlu biçimde özel sektör tekrar öncelenmeye çalışıldı. Planlı kalkınma yıllarında (1963-1980), ithal ikameci anlayışla sanayinin teşvik edilmesi düşünüldü. Ancak 1973 petrol krizi ve sonrasında yaşanan darboğaz sanayimizin çarklarını adeta durdurdu. Bu durumdan 1980 yılında dış dünyaya açılmaya başlayarak kurtulabildik. 1980 sonrası yatırım teşviklerinin temel dayanağı ihracat yapabilme kapasitesini artırmaktı. Yoğun biçimde ihracat kredileri devlet tarafından kullandırıldı. 1990’lar ise ekonomik konjonktürde yaşanan çalkantılara paralel biçimde teşviklerde yön arama çabaları ile geçmiştir.

2000’li yıllarla birlikte uluslararası yükümlülüklerin ve AB ile uyum çalışmalarının etkisi ile Ar-Ge, KOBİ, istihdam, çevre, bölgesel gelişme gibi çeşitli alanları odağına alan yatırım teşvik uygulamalarını hayata geçirdik. 2009 yılında yatırımların hızlandırılması, yatırımcıların uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması, özellikle katma değerli ve yüksek teknolojili yatırımların ülkemizde yapılması ve yatırım, üretim ve istihdamın artırılması amacıyla bölgesel ve sektörel ayrıma dayalı yeni bir teşvik modelini yatırımcılarımızın kullanımına sunduk.

Günümüz teşvik sisteminin genel karakteri nelerdir?

2012 yılında aynı amaca yönelik olarak uygulanmak üzere "2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar" yürürlüğe konuldu. Yatırımcılarımızın ve ülkemizin ihtiyaçları ile uluslararası yükümlülüklerimiz çerçevesinde sürekli güncellenen dinamik bir teşvik sistemi oluşturulmuş oldu.

2009 yılında başlanıp, 2012 yılında aynı amaç için yenilenen kararlarda; Kalkınmada Öncelikli Yöre (KÖY) kavramı yerine, bölgesel gelişmişlik düzeylerini gözeterek kademeler oluşturduk. Ayrıca bu kararda sektörel önceliklendirmeler de yaparak yatırımların doğru yerlerde doğru alanlara yönlendirilmesini sağladık.

Bununla birlikte, gerek vergisel gerekse de istihdama yönelik destek unsurlarını çeşitlendirdik. Yatırım teşviklerindeki uygulamaların ve destek unsurlarının detaylarına, ayrıca 2016 yılında yürürlüğe giren Proje Bazlı Teşvik Sistemi ile 2019 yılında uygulamaya konulan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'na ilişkin merak edilenleri gelecek bölümlerde bulabileceksiniz.

Yukarıda genel çerçevesini çizdiğimiz yatırım teşvikleri genel ekonomik politikalardan bağımsız olarak düşünülemez. Bu kapsamda yatırım teşvik politikaları, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik politikalarla da bütünlük arz eden ve kamunun ekonomiye müdahalesinde en etkin araçlarından biri olarak önemini korumaktadır. Önümüzdeki dönemde yatırım ve ticaret alanında önemini daha da artıracaktır.

YARIN: Yatırım teşvik uygulamalarının amacı ve destek unsurları

Ekonomi